Sizde sosunu hazırlayıp bir kaç saatte bu sosda bekletirseniz tadına doyamayacağınız fırında tavuğunuz olabilir...
- 4 tane ŞEKER PİLİÇ but
- 2 çorba kaşığı yoğurt
- 2 diş sarımsak
- 1 çorba kaşığı TAT salça
- 2,3 çorba kaşığı YONCA sıvıyağ
- Tuz
YAPILIŞI:Sarımsağı ezip bir kasede yoğurt,salça,tuz ve sıvıyağla karıştıralım.İçine yıkanmış suyu süzülmüş tavuk butlarını ekleyip sosla iyice harmanlayalım.KOROPLAST fırın poşetine koyup dolapta en az 1 saat dinlendirelim.Sonra ısıtılmış orta ısılı fırına koyup üstü iyice kızarana kadar pişirelim.
Domates Soslu Erişte
Author: LUGAS // Category: Ana Yemekler, APARATİFLER, değişik tatlar, domates soslu makarna tarifi, en guzel resimli yemek tarifleri, erişte, makarna sos, Makarnalar, resimli yemek tarifleri, Soslar, tarif- 2 adet orta boy kuru soğan
- 6 adet domates veya 4 yemek kaşığı YONCA rendelenmiş domates
- 1 çorba kaşığı un
- 4 çorba kaşığı margarin veya YONCA sıvıyağ
- 1 tatlı kaşığı toz şeker
- Tuz
- 500 gr erişte
Manisa Kebabı (tavuklu )
Author: LUGAS // Category: Ana Yemekler, Ara Sıcaklar, değişik tatlar, en guzel resimli yemek tarifleri, kebap, krep, Manisa kebebı, resimli yemek tarifleri, tarif, Tavuklu krepİç Malzemesi:
- 500 gr ŞEKER PİLİÇ Tavuk Göğsü (kuşbaşı doğranmış)
- 2 adet havuç
- 2 adet patates
- 2 adet kuru soğan
- 1 tatlı kaşığı kekik
- 3 yemek kaşığı YONCA sıvıyağ
- 1 tatlı kaşığı tuz
- 4 su bardağı su
- 2 adet domates
- 4 adet sivri biber
Bu yemeği bayram öncesi yemeğe davet ettiğim ablamlar için hazırlamıştım. Tarifi Oktay Usta'nın programında izleyip not etmiştim. Önceden hazırlayıp streç filmle sardım ve fırına verene kadar dolapta beklettim. Fakat pişirdikten sonraki görüntüsü hiç iç açıcı değildi ama tadı çok güzeldi. Bu yüzden fırına girmeden önceki halini fotoğrafladım sadece. Ben fırında köfteli bir yemek pişirdiğim zaman nedense içi ya da bu yemekte olduğu gibi altı kırmızı kalıyor. Bir çözüm bulamadım hala :(. Ben ıspanağı 800 gr ve kıymayı da 400 gr kullandım. Diğer malzemelerde değişiklik yapmadım.
Malzemeler:
- 1/2 kg ıspanak
- 300 gr kıyma
- 3 adet yumurta
- 2 adet soğan
- 1/2 çay bardağı süt
- tuz, kimyon, kekik, karabiber,kırmızı biber,yenibahar
- zeytinyağı
- 2 diş sarımsak
- 1 tutam kaşar peyniri
Kıymanın üzerine 1 adet soğanı rendeleyin. Diğer soğanı doğrayın. Kıymaya 1 adet yumurta kırın. Tuz ve baharatları ilave edin ve iyice yoğurun. Doğranan soğanı ve ezilmiş sarımsağı zeytinyağında kavurun. Üzerine ıspanakları ekleyin ve kavurmaya devam edin. Tuzunu, karabiberini ekleyin. Yaprak hafif yumuşayınca ocaktan alın. Ben ocaktan aldığımda hala çok sulu olduğu için suyunu süzerek kullandım. Borcamın içine ıspanak kavurmasını yayın. Kaç köfte yapacaksanız o kadar yuva açın. Yuvalara elinizle bir tarafını çukurlaştırdığınız tas şeklindeki köfteleri yerleştirin. Aralara tereyağı serpiştirebilirsiniz ben eklemedim. 2 çırpılmış yumurtayı köftelerin içine paylaştırın. Sütü ıspanakların üzerine dökün. Kaşar peynirini her yere rendeleyin. 180 derece fırında pişirin.
Şule
Vee kediciklerimiz.. Aşağıda Maya kızımız ağaçta.. Ev kedisi olmasına rağmen tırmanma konusunda çok başarılı. Tırmık bu konuda daha çekingen.
Sarılıp uyumalarına bayılıyorum..
Tırmık Bey güzellik uykusunda :) Nasıl pozisyon ama!
Patatesli Yaz Çorbası'nın yanına etli yemek olarak da bunu yapmıştım. Dergideki malzemeleri yarı ölçü kullanarak yapmak istedim ama hamurunu yine tam ölçüye yakın yaptığım için biraz kalın oldu. Siz tam ölçüye göre yaparsanız incecik hamurlu kebabınız çok daha güzel olacaktır.
* Tarif Sofra dergisinin Ağustos-2006 sayısından alınmıştır.
Malzemeler:
- 2 su bardağı un
- 1 çorba kaşığı yoğurt
- 2 çorba kaşığı sıvıyağ, tuz
- yarım çay bardağı dolmalık fıstık
- 1 kg yağsız kuzu kuşbaşı
- 1 çorba kaşığı tereyağı (zeytinyağı)
- yarım kg arpacık soğan
- 2 adet kırmızı biber
- 1 çay bardağı su
- tuz, karabiber,kekik
Ben dana eti kullandığım için düdüklüde 20 dk pişirdim. Yine de orjinal yapılışını yazıyorum. Tencerenin dibi ısındıktan sonra tereyağında kuzu kuşbaşını pembeleşene kadar soteleyin. Kabukları soyulmuş bütün arpacık soğanları (normal soğan kullandım) ilave edip sotelemeye devam edin. Küp doğranmış kırmızı biberi ve suyu ekleyin. Evde olmadığı için kırmızı biber salçasından kullandım. Kısık ateşte 1 saat et suyunu çekene kadar pişirin. İneceğine yakın tuz ve baharatları katıp karıştırın. Soğuması için bir kenara alın. Hamur için unun ortasını havuz gibi açın. Çukura yoğurt, sıvıyağ, tuzu ekleyip (hamur olmazsa su da ilave edebilirsiniz) yumuşak bir hamur elde edene kadar yoğurun. Üzerine nemli bir bez örterek 15 dk dinlendirin. Kabınızın ve etinizin çokluğuna göre eti içine alacak kadar genişlikte ve çok kalın olmayacak bir şekilde hamurunuzu açın. Yağlanmış bir fırın kabının dibine dolmalık fıstıkları serpiştirin. Üzerine de kenarları sarkacak şekilde hamuru yerleştirin. Etli harcı yayın ve kenarlardan sarkan hamuru üzerine kapatın. Önceden ısıtılmış 200 derece fırında kızarana kadar pişirin. Altı kızarmamışsa ters yüz edip fırının ızgarasını açın. İlk sıcaklığı geçtikten sonra fıstıklı taraf üste gelecek şekilde servis tabağına alın. Dilimleyerek servis yapın.
Afiyet olsun..
Semizotu ile salata dışında bir şeyler yapmak isterseniz bu yemeği öneririm. Ispanak ile aynı şekilde pişiriliyor, tabi tadı daha ekşi oluyor.
Malzemeler:
- 700 -800 gr semizotu
- 1/2 çay bardağı yemeklik bulgur
- 2 adet küçük soğan
- 100 gr yağsız kıyma
- 2-3 yemek kaşığı zeytinyağı
- 2 adet domates
- 1'er tatlı kaşığı biber ve domates salçası
- tuz
- üzeri için sarımsaklı yoğurt ve kırmızı pulbiber
Semizotunu temizlerken kök kısmından biraz kesip suda bekletiyorum. Daha sonra ilk suyunu süzüp sirkeli suda bekletiyorum ki çamuru, toprağı dibe çöksün. Bol su ile bir kaç kere yıkadıktan sonra semizotunu bir kenara alın ve çok küçük olmayacak şekilde doğrayın. Tencereye zeytinyağını alın ve yemeklik doğranmış soğanları ekleyerek kavurun. Kıymayı ekleyin ve iyice kavurun. Domatesleri rendeleyin, salça ile birlikte tencereye ilave edin. Kavrulduktan sonra semizotlarını tencereye alın ve üzerine yıkanmış, suyu süzülmüş bulguru ekleyin. Karıştırıp yanından yarım çay bardağı kadar su ekledikten sonra tencerenin kapağını kapatın ve pişirin. Ocaktan almadan önce tuzunu ekleyin ve karıştırın. Sarımsaklı yoğurt ile servis yapın.
Afiyet olsun..
Annem okuldan geldiğimde sulu köfte yapmışsa çok ama çok sevinirdim. Annemin sulu köftesi gibi bir yemek başka hiçbir yerde yemedim. Bu yemeğin terbiyelisini işyerimizde yapıyorlar ama ben pek sevmiyorum. Geçen gün, hazır köfte yapmaya elim alışmışken, annemi arayıp bu yemeğin tarifini istedim. Bu yemeği eşim de çok beğendi ben de tadını tutturduğuma çok sevindim. Köfteleri yağsız kıyma ile yapmanızı tavsiye ederim. Benim kıymam maalesef çok yağlı olduğundan suyu da çok yağlı oldu. Ayrıca köfteleri yuvarlarken de biraz zorlandım. Köfte harcınızın çok yumuşak olmaması gerekiyor.
Malzemeler:
- 200 gr yağsız kıyma
- 1 avuç pirinç (yıkanıp, süzülüp, bekletilmiş)
- 1 soğan
- 1-2 diş sarımsak
- 1 yumurta (yarım da kullanılabilir)
- 1 avuç maydanoz kıyılmış
- 1-2 yemek kaşığı salça
- karabiber, kırmızı biber, kimyon, tuz
Salça hariç diğer malzemeleri iyice yoğurun. Bir kaseye su koyun. Elinizi bu su ile ıslatarak minik minik yuvarlak köfteler yapın. Yaptığınız köfteleri biraz un koyduğunuz tepsiye yuvarlayarak koyun. 2-3 yemek kaşığı zeytinyağındasalçayı kavurun ve 2-3 bardak su ekleyin. Su kaynadıktan sonra biraz tuz ekleyerek köfteleri içine atın. Bu yemeğe isterseniz patates de kullanabilirsiniz. Patatesleri de köftelerle aynı anda atabilirsiniz.
Afiyet olsun..
Cuma akşamı sabahtan eşimle bu yemeği yapmak için sözleştik. O ben işten gelene kadar patlıcanları közleyecekti. Böylece vakit kazanmış olacaktık. Ben gelince de yemeği yapmaya devam ettik. Yaklaşık 30-45 dk'da yemeğimiz hazırdı. Tarif yine Oktay Usta'dan.
Malzemeler:
- 250 gr dana eti
- 3 adet kemer patlıcanı
- 1 adet kuru soğan
- 2 adet domates
- 3 sivribiber (evde olmadığı için kullanmadım)
- 1 tatlı kaşığı salça
- su
- tuz, karabiber
- zeytinyağı
- Közlenmiş patlıcan
- 2 çorba kaşığı un
- 2 su bardağı soğuk süt
- 1 fincan rendelenmiş kaşar peyniri
- tuz, karabiber
- zeytinyağı
Dana veya kuzu etlerini küp küp doğruyoruz. Tenceremize koyduğumuz yağda kavuruyoruz. Üzerine kuru soğan ilave edip kavurmaya devam ediyoruz. Daha sonra salça, su, ve küp küp doğranmış domates ilave ediyoruz. Tuzunu, karabiberini ilave ediyoruz. Beğendisi: Patlıcanları közlüyoruz. Kabuklarını soyup acısını gidermek için sıcak suyun altına tutuyoruz. Küçük küçük doğruyoruz. Tencereye zeytinyağı koyuyoruz. İçerisine un ilave edip kavuruyoruz. Patlıcanları unun içerisine alıp, biraz daha kavuruyoruz. Soğuk süt ilave edip karıştırıyoruz. Tuz ve karabiberini ilave ediyoruz. Kaşar peynir ilave ediyoruz. Kıvamını ayarlamak için süt veya sıcak su kullanıyoruz. Servis tabağına alıp ortasını çukur haline getiriyoruz. Bu çukur kısma etli harcı dolduruyoruz.
Afiyet olsun..
Pilaki sözlükte(TDK) " içine soğan, sarmısak, maydanoz ve havuç gibi şeyler karıştırılarak zeytinyağı ile pişirilen yemek çeşidi" olarak tarif ediliyor .Tamamen yemek kültürümüze özgü. Değerini bilelim. Bizim evde kurubaklagil yemeklerinin pilakisi pişiyor çoğunlukla. Beslenme uzmanlarına göre baklagil yemekleri - fazla protein içerdiklerinden - etle pişirilmemeli. Kuru fasulye pilaki aslında dermason cinsi fasulye ile pişirilmeliydi , fakat bende çok az kaldığı için şeker cinsi ile hazırladım.
Bugünkü tarife değerli tarih öğretmenimiz Zikriye Hanım 'ın aktardığı bir anektot eşlik edecek. Çanakkale savaşına katılmış tüm büyüklerimizin hatırasına hürmeten...
Hatırayı anlatan kişi Edremit'li. Hatıra dedesinin babasına ait.
"Dedem Çanakkaleden dönmüş ama babası kalmış" diyerek hatırasına başlıyor. Halil Çavuş Çanakkale savaşları başladığında kırk sekiz yaşındadır. Oğlu Ali yirmi yaşında. Ali Çanakkale Savaşına 'na gider...
Halil Çavuş 'un hanımı , bir gün dükkana gelir:
" Bey, eve iki asker geldi. Seni sordular...
Hemen askerlik şubesine gidecekmişsin...Acaba Ali'mize bir şey mi oldu? Yüreğime bir kor düştü!.."
"Tamam hanım , olur. Ben şimdi gider öğrenir, gelirim. Canım çekti sen akşama ocağa bir kuru fasulye vur da yiyelim..."
Dükkanı toparlar, askerlik şubesine gider, kendini tanıtır. Komutan ayağa kalkar: " Sen nerde kaldın? Yürü... Edremit' liler Çanakkale' ye gidiyor . Koş , yetiş..."
" Aman bey! varıp, eve haber vereyim...Helalleşeyim."
" Mümkün değil, kafileden kopma...Koş...Eve biz haber veririz..."
Gerçekten de hemen eve koşup, " Kocanızı Çanakkale' ye yolladık" diye haber vermişler.
Aradan hayli zaman geçer. Kurtuluş savaşı sonunda Ali geri döner... Halil Çavuştan bir daha hiçbir haber alınamaz.
" Nenem, hayatı boyunca her akşam kuru fasulye pişirdi. Kendisi ağzına o yemekten tek bir lokma koymadı. Hep bize yedirirdi. Nenem ölene dek her akşam o boş tabağı sofraya koydu ve kaldırdı. Koydu....Ve kaldırdı... " Diyerek hatırasını tamamlıyor Ali Çavuş'un torunu.
Geçmişimizi öğrenmek ve çocuklarımıza aktarmak , geleceğimizin güvencesi olacaktır diye düşünüyorum.
Kuru Fasulye Pilaki tarifi şöyle :
Malzemeler
- 2 su bardağı fasulye
- 3 baş orta boy soğan
- 1 adet kırmızı biber
- 6 yemek kaşığı sızma zeytinyağı
- 5-6 diş sarmısak
- 3 orta boy havuç
- 1 kaşık salça ya da 3-4 adet doğranmış domates
- 1 adet kesme şeker ( ben koymadım)
- yarım limonun suyu
- 3 su bardağı sıcak su
- 1 çay kaşığı kırmızı toz biber
- tuz
- Fasulyeleri tuzlu suda bir kaç taşım kaynatıp, bir iki saat bekletin. Planladıysanız bir gece önceden ıslatabilirsiniz.
- Yeteri kadar ıslatılmış ve kabarmış fasulyeler hazır olduktan sonra, zeytinyağını , soğanı, yuvarlak doğranmış havuçları , yarım parmak uzunluğunda kesilmiş kırmızı biberi , sarımsakları ve isteğe bağlı tuzu tencereye atın ( düdüklü tencere kullanıyorum). Malzemeleri ağzı kapalı tencerede soğanlar pembeleşinceye kadar pişirin. Tencerenin ağzının kapalı olması önemli, kavurmadan , buharda pişiriyoruz.
- Domates ya da salçayı atıp tencerenin ağzı açık biraz daha pişirin.
- Fasulyeleri döküp karıştırın.
- Su, limon suyu , şeker ve toz biberi ekleyip fasulyeler yumuşacık olana kadar pişirin. pişirin.
İki yada üç haftasonu önce evde ilk kez pide yapmayı denemiştik. Hazırlaması bizim için çok eğlenceli oldu. Bir de tadını beğenince keyfimize diyecek yoktu...
Malzemeler :
- 2 adet ekmek hamuru
- 350-400 gr. kıyma
- 2 adet domates
- 4 adet sivri biber
- 1 adet soğan
- Yarım demet maydanoz
- Tuz, karabiber, kırmızıbiber
Ekmek hamurunu bir kaba koyarak hamur iki katına çıkana kadar mayalanmasını bekleyin ( ben kabı kalorifer peteğinin üstünde beklettim). Bu arada domateslerin kabuklarını soyup küçük küçük doğrayın( eğer dondurucudan kullanıyorsanız iç malzeme pişerken biraz daha fazla sulanıyor). Soğanı küçük küçük yemeklik doğrayın. Biberleri doğrayın. Maydanozu ince ince kıyın. Kıymayı bir kaba alın. İçerisine doğradığınız malzemeleri ilave edin. Tuz ve baharatları ilave edip iyice yoğurun. Mayalanan hamurdan limondan biraz daha büyük parçalar kopararak unladığınız tezgahta uzunlamasına açın. Ne çok ince ne de kalın olmayacak şekilde açın. İçerisine kıymalı harçı kenarlardan yaklaşık 1 cm. boşluk kalacak şekilde yayıp kenarlarını içe doğru katlayın ve pidelerin uç kısımlarında iki kenarını birleştirin. Benim pidelerimin boyu büyük fırın tepsinin eni kadar oldu. Bir fırın tepsisine yağlı kağıt serip üzerine hafif un serpin ve hazırladığınız pideyi yerleştirin. Tüm hamur bitene kadar pidelerinizi hazırlayın ( Biz 6 adet pide yaptık). Önceden ısınmış 200 derece fırında pişirin.
Afiyet olsun...
Kırmızı biberi eşim sayesinde tanıdım. Annem kullanmazdı daha önce. Şimdi ben neredeyse herşeye ekler oldum :) Evdeki tavuk butlarını da nasıl pişirsem diye düşünürken biberle birlikte fırına vermeye karar verdim. Ertesi gün sofra dergisinin bu ayki sayısında da yemeğin fotoğrafının neredeyse aynısını görünce çok şaşırdım :) Ama farklı malzemeler de vardı sanırım. Sizde bu yemekte eklenen malzemeleri damak tadınıza göre değiştirebilirsiniz. Ben önce 1 kaşık yoğurt, yarım kaşık salça, biraz zeytinyağı, dövülmüş 2 diş sarımsak, tuz, karabiber, kekik ile hazırladığım karışıma tavuk butlarını buladım. (Bu şekilde 1-2 saat bekletilebilir.) Daha sonra 3 adet kırmızı biberleri halka halka doğradım. 2 adet patatesi küp küp doğradım. Fırın poşetini unlayıp içerisine butları ve üzerine biraz tuz eklediğim patates ve biberleri ekledim. Fırın tepsisine yerleştirip önceden ısıtılmış 220 derece fırında pişirdim. ( aslında 220 derecede biberler biraz yanmıştı. o nedenle fırın ısısını 200-210 yapabilirsiniz.)
Afiyet olsun...
Narlı tarifler ararken buldum bu tarifi.Bizim bulgur pilavı yeryüzünün en sağlıklı yemeği seçilmiş. Amerika'lılardan kendi bulgurumuzun değerini öğrenirsek hiç şaşırmam. Köylü yemeği, köy kültürü diye burun kıvırılan bulgur parlak pirincin tahtını iyiden iyiye sallamaya başladı. Ben çok severim bulgurlu tarifleri , hatta pirinç eklenecek sebze yemeklerine kara bulgur eklemeyi tercih ederim.Bu akşam Engin Akın 'ın dünya 'nın en sağlıklı 10 yemeği arasına giren bulgurlu tarifini denedim. Sonuç tahmin ettiğim gibi, muhteşem. Mutlaka tavsiye ederim. Tarifi aynen uyguladım.
Malzemeler
- 3/4 fincan ceviz içi
- 1/3 fincan güneşte kurutulmuş, zeytinyağında bekletilmiş doğranmış domates ve aynı yağdan bir kaşık zeytinyağı
- 1 fincan bulgur
- 1 fincan konserve nohut
- 1/2 çay kaşığı saf kırmızı biber tozu ya da Halep biberi
- 1 3/4 fincan kaynamış su
- 500 gram küçük domates (ikiye bölünmüş)
- 1/2 fincan nar tanesi
- 1/3 fincan doğranmış dereotu
- 1/3 fincan doğranmış nane
- 2 yemek kaşığı taze limon suyu, tuz ve taze biber
- 2 çay kaşığı soğuk su katılmış 1 yemek kaşığı nar ekşisi
1- Fırını 350 derece ısıtın. Cevizleri altın rengi alana dek sekiz dakika kızartın. Soğuduktan sonra parçalara ayırın.
2- Güneşte kurutulmuş domates yağını geniş bir tavada ısıtın. Domatesleri de ekleyip yüksek ısıda bir dakika pişirin. Bulguru ekleyip karıştırın. Nohut, Halep biberi ve kaynamış suyu katarak kaynattıktan sonra en düşük ısıya getirip kapağını kapatın ve 20 dakika pişirin. Piştikten sonra kapağını açmadan 30 dakika dinlenmeye bırakın.
3- İki çatal yardımıyla bulguru karıştırın. Domatesleri, nar tanelerini, nane, limonsuyu, tuz ve biberi ekleyin.
Bir tabağa alın. Nar ekşisini ve cevizleri serpiştirip sıcak olarak servis yapın.
Kuzenim askere gideceği için iki hafta önce amcamları ve annemleri yemeğe davet etmiştim. Ana yemek olarak ne hazırlayacağıma bir türlü karar veremeyince eşim de benimle birlikte tarif arayışına girdi ve Oktay Usta'nın kitabındaki bu tarifi önerdi. Akşam yemekte herkes tarafından beğenilince doğru bir seçim yaptığımız için çok sevindik :)
Malzemeler:
- 1 kg. kıyma
- 2 adet iri soğan
- 3-4 diş dövülmüş sarımsak
- 1 yumurta
- 1 su bardağı galeta unu
- tuz, karabiber, kekik ve yenibahar
İçi için:
- 1 kg ıspanak
- 1 soğan
- 2 diş sarımsak
- 1 yemek kaşığı salça
- 1-1,5 su bardağı rendelemnmiş kaşar peyniri
- tuz, karabiber, sıvıyağ
Hazırlanışı:
Kıymayı geniş bir kaba alın. Galeta ununu biraz su ile ıslatın. Soğanları kıymanın içine rendeleyin. Islattığınız galeta ununu, yumurtayı, sarımsağı, tuz, karabiber, yenibahar ve kekiği damak zevkinize göre dilediğiniz miktarda ekleyin. ( yumurta eklemeseniz de köfteler pişerken dağılmıyor) Köfte karışımını iyice yoğurun. Vaktiniz varsa buzdolabında 3-4 saat dinlendirin.
İçi için; ıspanağı yıkayıp doğrayın. Çok kalın sapları varsa ayırın. Soğanı küçük küçük doğrayıp biraz sıvıyağ ile ocakta kavurun. Sarımsakları da ince ince doğrayıp tencereye ekleyin ve kavurun. Salçayı ilave edin. Sonra ıspanakları, tuz ve karabiberini ekleyip ıspanaklar suyunu çekene kadar kavurun.
Hazırladığınız köfte harcından yumurta büyüklüğünde alıp elinizle çanak şekli verin ( pişerken küçüleceğini düşünerek istediğiniz boyuttan biraz daha büyük çanaklar yapın) Yağlı kağıt serilmiş tepsiye köfteleri dizin. 180 derecede köfteler pişene kadar 20-25 dk. pişirin. Köfteleri fırından çıkarıp çukur kısımlarına ıspanak harcından koyun. Üzerlerine kaşar peyniri rendesinden koyup servis etmeye yakın tekrar fırına verin. Kaşarlar eriyene kadar pişirin. Sıcak olarak servis edin.
Afiyet olsun...
Biraz zahmetli ama oldukça lezzetli bir yemek. Tarifi buradan aldım. Malzeme miktarlarında değişiklik yaptım.
Malzemeler:
- 1/2 kg kıyma
- 2 küçük +1 orta boy kuru soğan
- 2 sivri biber
- 1 domates
- 2 havuç
- 2 patates
- 250-300 gr konserve bezelye
- 1 tepeleme tatlı kaşığı yoğurt
- 1 silme çay kaşığı kabartma tozu
- 1,5 su bardağı sıcak su
- 1 çorba kaşığı salça
- yenibahar, tuz, karabiber, kimyon
2 küçük soğanı soyup rendeleyin. Kıymaya soğan, yoğurt, kabartma tozu ve baharatları ilave edin ve yoğurun. Köfte harcını iki eşit parçaya bölün. Bir yarısından yumurta büyüklüğünde parçalar kopartın. Parmak kalınlığında uzun şerit yapın ve uçlarını birleştirin. Diğer yarısından ise fındık büyüklüğünde köfteler yapın. Patates ve havuçları temizleyip küp küp doğrayın, biberleri temizleyip kıyın. Asıl tarifte köfteler ve sebzeler kızartılıyordu fakat ben ağır olmasını istemediğim için tavaya 1-2 kaşık zeytinyağı koydum. Patates, havuç ve biberleri soteleyerek hafif pişirdim. Kalan yağda köfteleri de aynı şekilde yarı pişirdim. Bezelyenin suyunu süzün. Bir kapta tüm sebzeleri harmanlayın. Borcama simit şeklindeki köfteleri dizin ve ortalarına fındık şeklindeki köftleri yerleştirin. Kalanları da diğer yerlere serpebilirsiniz. Sebzeleri ekleyin.
Kalan soğanı temizleyip küp şeklinde doğrayın. 2 yemek kaşığı zeytinyağını tavada kızdırıp soğanları kavurun. Salçayı ekleyip 1-2 dk daha kavurun. Suyu ilave edip sos kıvamına gelene kadar pişirin. Sosu köftelerin ve sebzelerin üzerinde gezdirin. Domatesleri dilim dilim doğrayın ve en üste yerleştirin. Önceden ısıtılmış 200 derece fırında pişirin. Ben yaklaşık 30 dk pişirdim.
Afiyet olsun..
" DÜĞÜ " Yemeği
Yapımı kolay , yaz mevsimi için hafif, vejetaryen beslenmeye uygun bir yemek. Çok seveceğinize eminim.
Eskişehir 'in Sivrihisar ilçesinde yapılan yemeğin ana malzemesi "Düğü".
Düğü Nedir?
Bulgurun un haline, düğü deniyor bu yörede. Biz de bu güzel tarifi yapabilmek için , düğüyü evimizde elde edebiliriz. İnce bulguru kahve çekme makinasında çekerek un haline getiriyoruz. Yemeğimizin ana malzemesi bu olacak.
Malzemeler
- 1 su bardağı düğü
-2 kaşık dolusu un
-4 kaşık zeytinyağı
-yeteri kadar su
-1 adet patlıcan
-5-6 adet domates
-2 adet sivri biber
-1 adet kırmızı biber
-1 baş orta boy soğan
-yarım demet maydanoz
-tuz, karabiber, kırmızı biber, kimyon
Servis sırasında:
İsteğe bağlı -Sirke +dövülmüş sarımsak karışımı
veya sarımsaklı yoğurt sos olarak yemeğin üzerine gezdirilir.
Yapılışı
Düğü ve un , bir çay kaşığı tuz, yarım çay kaşığı karabiber, yarım çay kaşığı kimyon eklenerek yeteri kadar su ile hamur haline getirilir. Bu hamurdan fındık büyüklüğünde parçalar koparılarak yuvarlanır.
Diğer tarafta tencereye yağ, ince kıyılmış soğan ve biberler konur. Tencerenin ağzı kapatılarak birkaç dakika pişirilir . Patlıcan ve domates küçük doğranarak tencereye eklenir.Domatesler eriyene kadra pişirilir. 4-5 bardak kaynar su eklenir. Düğüler atılır. En az yarım saat kısık ateşte kapağı kapatılarak pişirilir. Piştikten sonra ince kıyılmış maydanoz , birkaç tutam kimyon ve kırmızı biber eklenir.Servis sırasında sarımsaklı yoğurt veya sirke eklenebilir. Afiyet olsun.
Dün akşam evde kalan kabaklarımla ne yapsam diye kitapları karıştırmaya başladım. Oktay Usta'nın kitabı imdadıma yetişti. Eşim çok acıktığı için benim yemeğimi beklemeden, önceden kalan pilavı yedi. Tabi yemeğim hazır olduktan sonra bana da eşlik etti ve kabak sevmez eşim bunu da afiyetle yedi.
Malzemeler:
- 3 adet orta boy kabak
- 1 fincan beyaz peynir (ben taze köy peyniri kullandım)
- 1 adet domates
- 1 tutam maydanoz
- dilerseniz rendelenmiş kaşar peyniri
- tuz, fesleğen, karabiber
- zeytinyağı
- sos için 2-3 adet domates (evde kalmadığı için ben hazır domates püresi kullandım)
- 2 diş sarımsak
Orta boy kabakları kabak çizeceği ile çiziyoruz. Her habağı iri iri doğruyoruz. Doğradıktan sonra bir tarafını oyuyoruz. Kaynayan suyun içerisine kabakları bırakıyoruz. 3-4 dakika haşlıyoruz. (benim kabaklarım çok diri oldu bu yüzden yaklaşık 10 dk haşlamanızı öneririm). Haşalanan kabakları fırın kabına alıyoruz. Diğer tarafta kabuğu soyulmuş küp küp doğranmış domates, beyaz peynir, maydanoz, fesleğen, tuz, az miktarda yağ ilave edip karıştırıyoruz. Bu harcı kabakların içine dolduruyoruz. İstenirse üzerine rendelenmiş kaşar peyniri koyabiliriz. 180 derecede 5-10 dk fırında pişiriyoruz. Diğer tarafta bir kaç domates rendeleyip tavanın içerisine alıyoruz. Dövülmüş sarımsakla birlikte kaynatıyoruz. Tuz, karabiber ilave edip servis tabağına yayıyoruz. Pişen kabakları sosun üzerine koyup servis ediyoruz. Sosla birlikte harika bir tadı oluyor.
Afiyet olsun..
Bamya çok fazla talep görmüyor olsa da benim çok sevdiğim bir sebzedir. Markette seçme imkanı olunca ben de tek tek seçerek aldım hepsini. Biraz uğraştırıyor ama olsun.
Malzemeler:
- Yarım kilo bamya
- 100 gr. kıyma
- 1 adet soğan
- 1 adet domates
- 2 adet sivri biber
- 2-3 yemek kaşığı zeytinyağı
- 1-1,5 yemek kaşığı salça
- 1 adet limon
- tuz,karabiber
Öncelikle bamyaların baş kısımlarını temizleyin ve yıkayın. Soğanı yemeklik doğrayıp bir tencerede yağ ile kavurun. Daha sonra kıymayı ekleyip onu da kavurun. İçerisine salça, kabuklarını soyup küp küp doğradığınız domatesi ve ince ince doğradığınız biberleri ekleyin. 1-2 dk. daha kavurun. Daha sonra bamyayı ekleyin. Üzerine 1 limon suyunu sıkın, baharatları ekleyin. Tencerenin kapağını kapatıp kısık ateşte bamyaların rengi değişene kadar pişirin. Sonra tencereye yemeğin üzerine biraz geçecek kadar sıcak su ekleyin. Kısık ateşte bamyalar yumuşayana kadar pişirin. Ben yemeği pişirirken karıştırmıyorum, ara ara yanmasın diye kaşıkla tencerenin dibini kontrol ediyorum.
Afiyet olsun...
Siteye yazmayalı 20 gün olmuş. Hiç bu kadar ara verdiğimi hatırlamıyorum. Neyseki imdadıma sevgili Hatice yetişti. Tarifi Sofra dergisinin hediye ettiği Boyun yayın grubunun Pratik Tarifler fasikülünden aldım. Malzemelerin yarısını kullandım ve iki güvecimi kullanarak pişirdim. Patatesi biraz fazla kullanmış olmalıyım ki üst kısmı biraz kalın oldu. Buraya tam ölçülerini yazıyorum.
Malzemeler:
- 400 gr dana kıyması
- 2 çorba kaşığı tereyağı (zeytinyağı kullandım)
- 4 adet kuru soğan
- kırmızı biber (ek olarak kullandım)
- 6 adet orta boy patates
- 4 çorba kaşığı kaşar rendesi
- 2 çorba kaşığı tereyağı
- 1 su bardağı süt
- 2 adet yumurta sarısı
- tuz
Soğanları yemeklik doğrayın. Zeytinyağında kıymayı ve soğanları iyice kavurun. Tuz ve dilerseniz baharatla tatlandırın. Patatesleri soyup iri,iri parçalayın ve haşlayın. Suyunu süzdüğünüz patateslere kaynar süt ve tereyağı ekleyin. Püre haline getirin. Bu arada tuz ve yumurta sarısını ilave edin. Kıymayı fırın tepsisine döküp üzerini düzleştirin. Patates püresini de kıymanın üzerine yayın. Üzerine kaşar rendeleyin. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzeri kızarana kadar pişirin.
Afiyet olsun...
Şule
Bu Blogda Ara