Tarif Al

Sıradaki tarifimiz komposto :). İftar sofrasını kompostosuz düşünemiyorum. Yemeği yerken bir taraftan da kompostoyu içmek ayrı bir zevk. Üzüm hoşafı, elma ve ayva kompostosu arasında hangisini yapacağımıza karar vermek zor oldu. Geçen ramazanda da yaptığımız gibi ayva kompostosunu yapmaya karar verdik.

Malzemeler:

• 3 iri ayva
• 10-12 bardak su
• 2-3 çay fincanı toz şeker (damak tadınıza göre)
  

Yapılışı:

Ayvaları yıkadıktan sonra, kabuklarını soyun ve içlerini temizleyin. Çekirdeklerinden birazını ayırın ve ayvaları minik minik doğrayın. Düdüklü tencereye ayvaları ve çekirdekleri ekleyin. Üzerine suyu ekleyin ve düdüklünüzde 10-15 dk pişirin. Kapağını açtıktan sonra şekeri ekleyin. Ayvalar pişene ve şeker eriyene kadar karıştırın. Soğutup servis yapın..

Afiyet olsun..

Bu tarifi Hatice'yle öğle arası işyerimizin terasında yanımızda getirdiğimiz dergilere bakarken gördük. Ben de hafta sonu bunu yapayım diye düşünmüştüm. Pazar kahvaltısına annemlere yaptım. Kahvaltıda değişik bir şeyler tatmak isteyenler için ideal. Yaparken malzemelerden bazılarını ekleyip bazılarını çıkarttığım için kendi yaptığım gibi anlatacağım.

Malzemeler:

• 4 dilim ekmek
• 3-4 diş sarımsak
• 2 domates
• 4 çorba kaşığı zeytinyağı
• kekik, fesleğen, tuz
• üzerlerine serpecek kadar kıyılmış maydanoz

Hazırlanışı:

Domatesi soyup küp küp doğrayın. Sarımsakları bir miktar tuzla dövün. Sarımsakların yarısını ve domatesleri 2 kaşık yağda 5 dk karıştırarak kavurun. Ekmekleri kızartın. Kalan yağ ve sarımsağı karıştırın. Kızarmış ekmeklerin üzerine sürün. Biraz kuru fesleğen serpiştirin. Sonra domatesli sosu ekmeklere paylaştırın. Üzerine biraz maydanoz biraz da kekik serpin ve servis yapın.

Afiyet olsun...

BBCprime'da bir ara sürekli bu programı izliyordum. Hala yayınlanıyor mu bilmiyorum. O dönemde eşimle birgün biz de kendi çapımızda böyle bir şey yapalım demiştik ve üzerinden çook zaman geçti. Programda iki ünlü aşçı ve iki seyirci kendilerine verilen 4-5 çeşit malzemeyle belirli bir süre içinde yemekler, tatlılar vs.. hazırlıyorlar ve bunlar seyirci tarafından değerlendirilip birinci seçiliyor. Geçtiğimiz haftasonu nihayet karar verdik. Eşim marketten seçtiği malzemeleri getirdi. Bu arada kendisi yanlış anlayıp tatlılar için ayrı, tuzlular için ayrı malzemeler almış :) Malzeme bu kadar çok olunca insan daha da şaşırıp kalıyor ne yapsam diye.

Benim hazırladıklarım orjinal tarifler olmadı. Gayet basit yemekler çıktı ortaya. Şunu anladım ki kısa sürede hem ne yapacağına karar vermek hem de onları yapmak epey zor bir iş. Bir kere daha takdir ettim o aşçıları...
Gelelim hazırladıklarıma; yanda gördüğünüz malzemelerle

* Tavuk suyu çorba
* Havuç ve biberli tavuk sote
* Zeytin, brokoli ve biberli salata hazırladım.


Tatlılar için alınan malzemeler ise bunlar. Bu malzemelerden hazırladıklarım ise :

* Soslu çikolata topları
* Meyve salatası



Bunları hazırlamam bir saatimi aldı malesef... Bundan sonraki ready steady cook organizasyonlarımızda daha az malzeme ile daha iyi sonuçlar alacağımı ümit ediyorum...

NOT: 10 gün internetten ve sizlerden uzakta olacağım. Görüşmek üzere...

Komposto ve hoşafın her türlüsünü seviyorum sanırım. Şimdiye kadar beğenmediğim bir çeşitle karşılaşmadım. Erikli ve üzümlüsünü de ilk defa annemde tattım. Hoşafın suyu her ne kadar bulanık olsa da tadı çok güzeldi. Tarifini bir umut istedim ve şu şekilde aldım. 250 gr üzüm, 250 gr kuru erik, tencerenin aldığı kadar su ve istediğin kadar şeker :) Su yaklaşık 2 litre kadardı. Şekerine de artık damak tadınıza göre siz karar verin.

Afiyet olsun..

Geçen hafta sonu iki çeşit reçel yapmıştım. Birisi ayva reçeli (yada marmelat da diyebiliriz) diğeri ise turunç reçeli. Bu tarifi lezzet dergisinde görüp denedim ama hem su hem de şeker miktarını değiştirdim. Birçok yerde rasladığım ve çoğu kişinin de püf noktası olarak bildiği ayva çekirdeklerini de renk vermesi için reçele ekledim ama hiç renk vermedi. Zaten şimdiye kadar hiç başaramadım bu renk işini. Acaba ayvanın cinsi ile mi ilgili diye düşünüyorum.

Malzemeler :

• 1 kilo ayva
• 1 kilo şeker
• 5 su bardağı su
• 2 yemek kaşığı limon suyu

Hazırlanışı :

Ayvaların kabuklarını soyup rendeleyin. Bir tencereye alın. Çekirdeklerini de yıkamadan tencereye ekleyin. Suyu üzerine ilave edip ayvalar yumuşayana kadar pişirin. Daha sonra şekeri ilave edin. Kıvamı reçel kıvamını alınca limon suyunu ekleyin. 1-2 dk. daha kaynattıktan sonra ocaktan alın. Ilınınca kavanozlara koyun ve ağzını sıkıca kapatın.

Afiyet olsun...

Bir hafta önce Erkan'ın ilk dişleri çıktı :)) Artık bize iki minik inci tanesi ile gülümsüyor. Biz de bu hafta sonu annemlerde diş buğdayı yaptık. Buğdayı hem gelen misafirlere hem de gelemeyen komşulara dağıttık. Bir de diş buğdayında bebeğin önüne ayna, tarak vs. koyarak seçtiği şeye göre ilerde ne olacağı söylenir. Erkanım yarın 5. ayını dolduruyor, bu yüzden henüz önüne konan şeylere uzanıp almadığı için hiçbirini seçmedi :)) Ancak elinle tutup yüzüne yaklaştırınca uzanıp tutuyor ve hemen ağzına götürüyor.

Diş buğdayı için; buğdayı temizleyip bir gece önceden ıslattık. Sonra ocakta yumuşayana kadar pişirdik. Ayrı bir yerde çedeneyi ayıklayıp yıkadıktan sonra kısık ateşte biraz kavurduk. Ilınan buğdayı tabaklara koyup üzerine biraz tuz, çedene, leblebi, ceviz ve fıstık koyup servis ettik.

Mısırı hep tuzlu yemeğe alıştığımız için ilk kez tatlı olarak yapıldığını duyunca şaşırmıştım. Yapımı nasıl olsa zor değil diyip ilk denediğimde şekeri fazla koymuşum. Bayağı bir ağır gelmişti bize. Bu sefer şeker miktarını azaltıp denedim; tatlı oranı gayet hafifdi.

Nasıl yaptığıma gelince; bir tencereye 1 yemek kaşığı kadar sıvıyağ, 5 yemek kaşığı mısır, 2,5 yemek kaşığı şeker ekleyip orta ısıda karıştırarak şekerin erimesini sağladım. Bu aşamada artık mısırlar patlamaya başlıyor. Kapağı kapatıp tencereyi sık sık sallayarak mısırların hepsi patlayana kadar ocakta tuttum. (Tuzlu mısıra göre taneler daha küçük patlıyor.)
Afiyet olsun...

Haftasonu aldığımız eriklerin tadını beğenmeyince ben de onları değerlendirmek için komposto yapmaya karar verdim. Eşim kompostonun rengini görüp tadına da bakınca demekki bunlar yemelik değil kompostolukmuş yorumunu yaptı :) Öncelikle yarım kilo kadar eriğin çekirdeklerini çıkarıp dörde böldüm. Bir tencereye koyup üzerine 10 bardak su ekledim. Kısık ateşte kaynamaya bıraktım. Kaynamaya başlayınca 2 bardak şeker ekledim.( bana biraz tatlı geldi. 1,5 bardak daha iyi olur gibi) Bir süre daha kaynatıp (5 dk. kadar) altını kapattım. Soğuduğunda servis hazır...
Afiyet olsun...

Geçenlerde annemle Tijen hanımın 'Her Güne Bir Yemek' kitabını karıştırırken salçanın tarif edildiği sayfada takıldım. Tarifi okudum yanındaki açıklamasını okudum ve anneme 'yarın salça yapalım mı' dedim. Annem de olur deyince ertesi gün markete gittik ve 3 kilo kırmızı biber aldık. Eve gelince hepsini yıkadım ve annemle saplarını çıkartıp çekirdeklerini temizledik. Sonraki işlemleri yapmak bana düştü. Biberleri 2-3 parçaya bölerek rondodan geçirdim. Kıyılan biberleri resimdeki tepsiye aldım. 2-3 yemek kaşığı tuz ekledim. Üzerini temiz bir tülbentle kapatarak balkonda güneş alan bir yere yerleştirdim. Her gün sabah ve akşam karıştırarak 4 gün sonra salça iyice suyunu çekip koyulaşınca kuru kavanozlara boşalttım. Salçanın üzerini kapatacak kadar zeytinyağı ilave ettim. Şimdi yemeklerime lezzet katıyor.

Afiyet olsun..

Dün ilk kez marmelat yapma deneyimim oldu. Tahmin ettiğimden daha kısa bir sürede hazır oldular. Bu sabah da kahvaltıda eşimle tadına baktık. Biz çok beğendik her ikisini de. İlk defa şeftali marmelatı tatdım , çok hoş biraz da kayısıyı anımsatıyor.

Şeftali marmelatı için; yarım kilo şeftaliyi kevgirden geçirdim. ( aslında ben kevgirim olmadığı için makarna süzgecinden geçirdim :)) ) Yayvan bir tencereye alıp 1,5 su bardağından biraz az şeker ilave ettim. Normal ısıda karıştırarak pişirdim. Reçelde olduğu gibi oluşan köpüklerini aldım. Kıvamını anlamak için bir parça tabağa koydum; soğuduğunda akmıyorsa kıvamı gelmiş demektir. Bu durumda yarım limon suyundan biraz daha azını marmelata ilave ettim. Bir taşım daha kaynadıktan sonra altını kapatıp sıcakken kavanoza koydum.

Erik marmelatı için ; 1 kilo eriği ikiye bölüp çekirdeklerini çıkardım. 1 su bardağı su ekleyip erikler yumuşayana kadar pişirdim. Yumuşadıklarında ocaktan alıp ılıkken kevgirden geçirdim. Yayvan bir tencerede 3 su bardağı şeker ilave ederek karıştırarak pişirdim. Yine oluşan köpükleri aldım. İndirmeye yakın yarım limon suyunu ekledim. Bir taşım daha kaynadıktan sonra altını kapattım. Yine sıcakken kavanoza koydum.
Afiyet olsun...

Annem, geçen hafta teyzemlerin bahçesinden getirdiği çileklerle yapmış bu reçeli. Çilekler hormonsuz, doğal olarak yetiştiğinden o kadar yoğun bir aroma katmış ki reçele...

Malzemeler:

• 1 kilo çilek
• 1 kilo şeker
• 1/2 limon suyu

Hazırlanışı :

Çilekleri ayıklayıp yıkayın ve bir tencereye alın. Üzerine şekeri ilave edin. Tencerenin ağzını kapatıp bir gün kadar çileklerin sulanması için bekletin. Daha sonra ocakta reçel kıvamına gelene kadar kaynatın. Bir tabağa aldığınız bir iki damla reçel eğer su gibi akmıyor, yoğun duruyorsa olmuş demektir. (Bu arada oluşan köpükleri de bir kaşık yardımıyla alın.)Kıvamı oldu dediğinizde limon suyunu ekleyip bir taşım daha kaynatın ve ocaktan alın.
Afiyet olsun...

Cumartesi günü buzdolabımı açtığımda bir sürü süt görünce panik oldum ve kolları sıvayıp yoğurt yapmaya karar verdim. İlk yoğurdum olacağı için oldukça heyecanlıydım. Bana kalsa yoğurdun mayalanma süresi bittikten sonra dolapta da 1-2 saat durduktan sonra tadına bakacaktım ama annemler hemen müdahale ettiler. Yoğurdun dolapta 1 gün beklemesi gerekiyormuş yoksa su gibi olurmuş. :) Yoğurt yapımı için gereken şey 1 litre süt ile yapacaksanız 1 yemek kaşığı yoğurt. Fakat sütünüzün günlük süt olması gerekiyor, uzun ömürlü süt ile denemeyin. Sütünüzü kaynatın ben yaklaşık 5-10 dk kaynattım. Kaynarken tahta bir kaşıkla köpüklerini aldım. Daha sonra soğumaya bıraktım. Küçük parmağımı yakar-yakmaz bir sıcaklıktayken yoğurdu süte yedirdim. Daha sonra kapakla kapatıp, naylon torba geçirip kalın bir örtüyle sarmalayın. 5 saat mayalandırın ve yoğurdu açıp dolaba kaldırın. Buzdolabında 1 gün bekletin.

Afiyet olsun...

Bu sıcak günlerde koca bir bardak buz gibi limonataya ne dersiniz! Tarif Tarif Defteri'nde Gülseher Hanımdan. Buradaki tarife göre 5 limondan 5 lt limonata çıkıyor. Ben 2lt limonata yaptım. Şimdi tarifi okurken yapılışında bazı hatalar yaptığımı fark etim ama tadı yine de çok güzeldi. Limonları yıkayıp kuruladıktan sonra bir kaba rendeleyin. Üzerine 4-5 nane yaprağını doğrayın ve 2-3 yemek kaşığı şeker ekleyerek dövecek ile ezin. Ben sadece nane yaprakları ile şekeri ezip, rende limon kabuklarını ise suya atmıştım. Siz böyle yapmayın :). Nane yaprakları, şeker ve limon kabuğu rendesini dövecek ile ezdikten sonra limonları sıkın. Limon suyu ile birlikte kabuklarını da büyük bir kaba alın. Yeşil karışımı bol su ile çalkalayarak kaba ilave edin. Suyun tamamını ekledikten sonra göz kararı ağız tadınıza göre şeker ilave edin ve büyük bir kaşıkla şeker eriyene kadar karıştırın. Sıkılmış limon kabuklarının suyunu sıkıp atın. Tülbent yardımıyla limonatanızı şişelere süzün. Afiyet olsun...

Bugün tatilim bitti ve artık iş başı... Tatilde eşimin annesinden öğrendiğim bir yöntemi kullanarak kış için şeftali kompostosu hazırladım. Erik kompostosunu ise kayınvalidem hazırlamıştı. Göz kararı hazırladığı için size sitedeki erik kompostosu tarifi yardımcı olabilir diye düşünüyorum. Kış günlerinde kenarda hazır komposto olması çok işe yarayacak... Yapışı gayet basit : 2 adet iri şeftalinin kabuklarını soyup küp küp doğradım. Bir tencereye koyup 1 su bardağı şeker ve 5 su bardağı su ekleyip şeftaliler yumuşayana kadar kaynattım. Kompostoyu bozulmadan kışa saklayabilmek için ocağı kapattıktan 5 dk. sonra kavanozlara koyup kapaklarını sıkıca kapattım. Bir tepsiye bez yerleştirip kavanozları kapakları aşağı gelecek şekilde yanyana bezin üzerine yerleştirdim. Üzerlerine bir poşet geçirip örtü ile iyice kapattım. Kavanozlar soğuyana kadar bu şekilde beklettim. Kompostoları serin bir yerde kullanacağınız zamana kadar bu şekilde muhafaza edebilirsiniz.

Afiyet olsun...

Tarif defterinde aperatifler bölümünde borana ismini görünce dikkatimi çekti. Tarifi okuyunca annemin yaptığı borana ile pek ilgisi olmadığını gördüm. İnternette de biraz araştırma yapınca boranayı herkes kendine göre değiştirmiş ve bu şekilde adlandırmış. Annemin boranasında sarımsaklı yoğurtla pişmiş yumurta karıştırılır ve üzerine tereyağ dökülürdü. Her neyse bu tarif de gayet güzeldi, fakat ben ismini bu şekilde değiştirmek istedim. Hafta sonu kahvaltılarınıza bir alternatif olur belki.

Malzemeler: (2 kişilik)

• 1 yemek kaşığı tereyağı
• 2 yumurta
• 2-3 yemek kaşığı çökelek (beyaz peynir kullandım)
• 1-2 yemek kaşığı yoğurt
• 2 yemek kaşığı mısır unu

Yapılışı:

Tereyağı dışındaki tüm malzemeleri bir kaba alıp karıştırın. Biraz tuz ekleyip, iyice karıştırın. Tavada kızdırılmış tereyağında arkalı önlü pişirin ve servis yapın.

Afiyet olsun..

Bu marmelatta hiç şeker yok, çilekler elma suyu ile kaynatılıyor. Bu fikri, 1 ay önce alıp deneyelim dediğimiz ve bağımlısı olduğumuz Doğa marka marmelatlardan aldık. Marmelat kavanozlarının arkasını okuduğumuzda sadece elma suyu ile tatlandırıldığını okuyunca annem ben bir deneyeyim bunu evde dedi ve başardı :). Bu resimde gördüğünüz ilk denemesi gayet güzel olmuş. Bugün ise 2. denemesini yapacak. Tek problem 1 litre katkısız elma suyu + 1 kilo çilekten yaklaşık bir kase marmelat çıkması :). Sizi bilmiyorum ama şeker dolu reçele ben bunu tercih ederim. Yok ben evde uğraşamam hazır alırım diyorsanız da Doğa'nın marmelatlarını mutlaka deneyin. Ben böğürtlen, ablam kuşburnu, annem kızılcık, eşim ise ahududu ve böğürtlen çeşitlerini çok sevdik. Biz denemesini çilek ile yaptık. Vişneler çıkınca da bu yöntemi kullanarak marmelatını yapabilirsiniz. Tarifi çok basit; tencereye elma suyunu ve yıkayıp ayıkladığınız çilekleri koyun. 1,5 - 2 saat boyunca özleşene kadar kaynatın. Dikkat edin dibini tutmasın. Afiyet olsun..