ET YEMEKLERİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ET YEMEKLERİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Nohutlu Pilav Ve Hindi Döner

Author: LUGAS // Category: , ,



PhotobucketBiliyorsunuz ki bazı durumlarda yemek hazırlamaya vaktimiz bile olmaz..Böyle anlarda en pratik çözümler ararız..Yine o anlardan birinde..Eve geldik yemek yok..Eee güzel bir yemek hazırlamakta istiyorsunuz bu aşamada stoklar devreye giriyor.. :)
Daha öncede belirtmiştim..Nohut yemeği yaptığım zaman suyunu süzerek nohutlarından alıp,daha sonra nohutlu pilav yapabilmek için difrize atıyorum..O günde hemen difrizden bir nohut yemeği çıkardım,Pilavımı yaptım pişmeye yakın nohutlarımı ekledim..Birde nefis yanına hazır ayranlarım vardı çıkardım..(Ayran stogu mümkün oldugunca bulundurmaya çalışıyorum markete gittikçe alıyorum bizim evce çok tükeniyor)
Daha sonra yardımıma yine evde bulunan Hazır Pınar Hindi Döner Koştu..Onlarıda microdalga fırında bir güzel ısıttım..Ve pilavımın yanında servis ettim..İşte size 20 dk.da hazırlayabileceğiniz pratik çözümler :)

Patlıcan Paçası

Author: LUGAS // Category: , , , , , , , , , ,


Patlıcan Paçası

Bu yemeği geçen hafta yapmıştım. Yanında közlenmiş yeşil biber ve et ile iftar sofralarına yakışacak bir menu olabilir.

Malzemeler:

  • 4 adet patlıcan
  • 4-5 diş sarımsak
  • 2-3 çorba kaşığı zeytinyağı
  • 3-4 adet domates
  • 2 adet ince kıyılmış soğan
  • maydanoz
  • tuz
Yapılışı:

Patlıcanları yıkayıp başlarını temizledikten sonra, çatalla bir kaç yerinden delik açın. Fırının ızgarasında patlıcanları közleyin. Bu arada büyük bir tavaya zeytinyağını soğan ve sarımsakları ekleyerek kavurun. Rendelenmiş domatesleri de ekleyerek, suyunu çekene kadar pişirin. Tuz ile tatlandırarak ocaktan alın. Közlenmiş patlıcanları fırından çıkarın ve kabuklarını soyun. Acısının gitmesi için sıcak suyun altına tutun ve suyunu süzdürün. Her bir patlıcanı servis tabağına alarak yayın. Üzerine malzemeyi bölüştürüp, maydanoz ile süsleyin. Izgara etin yanında güzel bir meze oluyor.

Afiyet olsun..


wallenbergare

Author: LUGAS // Category: ,

500 gr iyi çekilmiş dana kıyma
200 ml krema
4 yumurta sarısı
1 çay kaşığı tuz
Karabiber
Kızartma için yağ
Mantar ve maydanoz karışımı:
200 gr mantar
Margarin yada tereyağı
2 yemek kaşığı kıyılmış maydanoz
Tuz, karabiber

Mantarları dilimle ve yağ da sotele. Maydanozu ekle ve tuz, karabiber ek. Bir süre daha yağ da karıştır ve bir kenara al. Kıyma ve kremayı birbirine kat. Yumurta sarılarını, karıştırırken teker teker ekle. Tuz ve karabiberini ek. Güzelce yoğur. Karışım gevsek olacak. Elleri ıslatarak 8 parçaya ayır ve yuvarlak şekil ver. Tereyağı veya margarinde kızart ve patates püre, bezelye ve mantar karışımı ile servis et. Wallenbergare bir isveç klasiğidir. Köftelerin içinin çok gevşek olması, dış kısmının da hafif kahverengi renk alması gerekiyor.

DALYAN KÖFTE

Author: LUGAS // Category:

MALZEMELER::
- 500 gr kıyma
- 1 çay bardağı bezelye konservesi
- 2 yumurta
- 1 çay bardağı galeta unu
- 1 soğan
- 2 havuç
- 1 kahve kaşığı kuşüzümü
- Tuz, karabiber
HAZIRLANIŞI:
- Kıymaya 1 yumurtayı, rendelenmiş soğanı, tuzu, karabiberi koyup iyice yoğurarak
köfte etini hazırlayınız.
- Havucu, kalan 1 yumurtayı haşlayınız.
- Haşlanan havuç ve yumurtayı küçük, küçük (bezelye büyüklüğünde) doğrayınız.
- Doğradıklarınızı bezelye ve kuşüzümü ile karıştırınız.
- Köfte etini geniş bir yere koyarak ıslak elle bastırıp yufka gibi açınız.
- Açtığınız kısmın tam ortasına, bezelye havuç, kuşüzümü, yumurta karışımını koyu­nuz.
- Köfte etine bir ucundan başlayarak yuvarlayıp rulo şekli veriniz.
- Üzerini hafif ıslatıp galeta unu serperek fırın tepsisine koyunuz.
- Orta hararetli fırında yarım saat kadar pişiriniz.
- Fırından alıp hafif soğutup, keserek dilimleyip servis yapınız.
- NOT:Yumurta,havuç,patates haşlayarak bütün de köfteye koyulup aynı şekilde rulo olarak sarıp pişirebilirsiniz.
AFİYET OLSUN.

Kiremitte Kaşarlı Köfte

Author: LUGAS // Category: ,


Malzemeler;

500 gr.Kıyma
1 paket knor köfte harcı
1 çay bardağı su
1 adet rendelenmiş soğan
3 diş sarımsak
2 dilim bayat ekmek içi
1 yemek kaşığı sıvıyağ
1 yumurta
3 adet domates
3 adet sivribiber
200 gr.Kaşar peyniri
Hazırlanışı;
Domates,biber ve kaşar peyniri hariç tüm kıyma ve diğer malzemeler yoğurulur.Ve kiremit kaselere 3'er tane iri köfteler yapılarak konur.Üzerine kabukları soyulmuş domates rendesi ve doğranmış biber parçaları konur.Ve Fırına verilir.(Biberleri sonradan koyabilirsiniz yanabiliyorr :) 200 derece fırında pişirilir.Son 5-10 dk önce fırından kaseler alınır ve üzerine kaşar rendesi serpilir ve tekrar fırına verilir.Yaklaşık 5-10 dk.arası üzeri kızarana kadar pişirilmeye devam edilir.Bu arada kaşarları koymadan biberler konulabilir.Ben önceden koymuştum ama çok kızardılar.Siz kaşarlardan önce koyabilirsiniz..

ETLİ NOHUT

Author: LUGAS // Category:


MALZEMELER:
- 3 Su bardağı haşlanmış nohut
- 250-300 gr kuzu eti
- 1 Tane kuru soğan
- 1 Yemek kaşığı salça
- 1 Çay kaşığı kimyon(isteğe bağlı)
-Sıvıyağ
HAZIRLANIŞI:
- Nohutu akşamdan tuzlu su ile ıslatınız.Nohutları güzelce yıkayıp haşalayınız.Haşladıktan sonra suyunu süzünüz.Tencereye yağı ve kuşbaşı doğranmış etleri ilave edip karıştırın.Etler kendi suyunu salıp çekene kadar pişirin.Yemeklik doğradığınız soğanlar ilave edip kavurun sonra salçasını ilave edin.Haşlanmış nohutları,tuzunu ilave edin üzerini 3-4 parmak geçecek kadar sıcak su koyup pişirin.
- İsterseniz içine kurutulmuş acı biberde ekleyebilirsiniz.

AFİYET OLSUN

İzmir Köfte

Author: LUGAS // Category: ,

T e r ö r i z m
Bu nasıl bir beladır ki; bitmek tükenmek bilmez.
Bu ne adi bir canavardır ki ; masum çocukların kanlarıyla, annelerin, babaların feryatlarıyla, gözyaşlarıyla, gencecik askerlerin canlarıyla, kısaca insanların acılarıyla beslenir.
Bu nasıl aciz bir inançtır ki ; insanı insanlığından çıkarıp, yine insana saldırtır.
Bu ne aptalca bir ideolojidir ki ; vicdan denilen ruhani yargıcı ezer geçer.
Bu ne cahilce bir mesaj verme şeklidir ki ; kin ve nefrete dönüşmekten başka bir işe yaramaz.

Bir amaca ulaşmak için böyle kolay yolları seçenler, hiçbir şey elde edemeyeceklerinin farkında değiller midir? Minicik, masum bir yavruyu öldürmenin getirisi ne olabilir? İnsana günahtan başka ne kazandırır?
Siyasal veya dinsel hangi sebeple olursa olsun, masum bir insanın canına kastetmek acizlikten ve akılsızlıktan başka bir şey değildir. Asırlardır süregelen bu girişimler sonuçsuz kalmaya, varılmak istenilen amaç ne ise, beyhude olmaya devam edecektir. Bir insanın, bir halkın canını, evladını koparıp ondan alırsan o insan, o halk sana minnet değil, büyük bir nefret duyar. Senin yoluna gül değil, diken serper. Düşmanca girişimler, düşmanlarını artırır. Yani sonuç; birken bin düşman ve kazancın, elde var sıfır…

Bu terör olaylarını gazetelerde sür manşet yayınlayan, kanlı fotoğrafları kare kare gösteren, kanallarda ağlayan, yakaran terör mağduru kardeşlerimizi bizden çok teröristlerin gözünün içine sokan yayın kuruluşlarına sesleniyorum.Biraz İngiltere’den ders alamadınız mı? Bundan üç sene önce İngiltere metrosuna yapılan terörist saldırının hangi kanlı, acılı karesi aklımızda? Adamlar, canları acısada “kol kırılır yen içinde kalır” misali çektiklerini cümle aleme göstermediler. Bunu yapanları ekran karşısında güldürüp, mutlu etmediler. Haber niteliği taşıyor olsa bile, burada oturup düşünülmeli ve biraz daha akılcı davranılmalı diye düşünüyorum.
Terör mağduru kardeşlerimize rahmet, ailelerine de başsağlığı diliyorum.Umuyorum ve diliyorum ki, bu caniler bir an önce yakalanır ve daha fazla can yanmaz.



Tarifim:
Malzemeler:

  • 500 gr.köftelik kıyma
  • 1 orta boy kuru soğan (rondoda çekilmiş veya rendelenmiş)
  • 1 yumurta
  • Yarım su bardağı ekmek içi (rondoda çekilmiş)
  • Yarım demet maydonoz (ince kıyılmış)
  • 3 adet patates
  • 1 adet domates
  • 2 çorba kaşığı salça
  • 2 adet sivri biber
  • Tuz ve karabiber

Yapılışı:

  1. Kıymayı, yumurtayı,soğanı, ekmek içini,maydonozu, tuzu ve karabiberi bir kapta yoğurup köfte harcı haline getirin.
  2. Köftelere parmak kalınlığında şekil verin.
  3. Patatesleri soyup yıkadıktan sonra kalın halka şeklinde dilimleyip dilimleride ikiye bölün.
  4. Köfte ve patatesleri sıvıyağda kızartıp derince bir fırın kabına alın.
  5. Domatesleri halka halka dilimleyin, biberleride temizleyip ikiye bölün.
  6. 2 çorba kaşığı salçayı 2 su bardağı sıcak suda eritin. Köfte ve patateslerin üzerine boşaltın.
  7. Domatesleri ve biberleri en üste dizin.
  8. Üzerini çok az geçecek şekilde kaynamış su ilave edip 180 derecede fırına verin.




BEĞENDİLİ PİLİÇ

Author: LUGAS // Category:

MALZEMELER:
- 2 Adet piliç göğsü
- 2 Çorba kaşığı sıvıyağ
- 3 Diş sarmısak
- 1 Tane soğan
- 2 Adet yeşil biber
- 2 Adet domates
- 1 Su bardağı doğranmış mantar
- 1 Çay bardağı domates suyu
- Tuz,Baharat
BEĞENDİSİ İÇİN:
- 1 kg patlıcan
- 1 Çorba kaşığı tereyağ
- 1 Çorba kaşığı un
- 1 Su bardağı süt
- Tuz,Karabiber
HAZIRLANIŞI:
- Patlıcanları közleyelim kabuklarını soyup bir çatal yardımı ile iyice ezelim.
- Tereyağını eritip unu kavuralım.Sütü ve ezilmiş patlıcanları ilave edip macun kıvamına gelene kadar 15 dk kadar çırparak karıştıralım.Tuzunu ve baharatını ekleyip ocaktan alalım.
- Piliç göğsünü küçük parçalar halinde doğrayalım.Bir çorba sıvıyağ ile ocakta bir iki kere karıştırıp ocaktan alalım.
- ayrı bir tavada kalan bir çorba kaşığı yağ ile yemeklik doğranmış sarımsak ve soğanı kavurun.Mantar ve biberleride ekleyin.Bir kaç dakika çevirip daha sonra küp şeklinde doğranmış domatesleri ve piliç etlerini ilave edin domates suyunu,tuzunu ve karabiberiniekleyip 5-10 dk kadar pişirin.
- Servis tabağına önce beğendiyi sonra soslu hazıladığınız pilici koyup servis yapın.
AFİYET OLSUN.

Kaşarlı&Cevizli Köfte

Author: LUGAS // Category:

Sevgili arkadaşım Gönül'ün tavsiye ve tarifleriyle denediğim bir lezzet.Bildiğimiz köfte gibi hazırlayıp arasına ceviz ve kaşar takviyesi ile hazırlanan bu nefis köfte aile bireylerinden tam not aldı.Davet sofralarına yakışacak bir tarif.Tavsiye ederim.Tarife Buradan ulaşabilirsiniz.

ORMAN KEBABI

Author: LUGAS // Category:





Merhabalar yine iki kişilik olarak vereceğim tarifimi bugün ilk defa yaptım çok beğendik.Yanında başka bir yemek varsa üç kişi de ağırlayabilirsiniz bu malzemelerle. Aslında çocuklar içinde çok besleyici güzel bir tarif olduğuna inanıyorum hem sebze hem et tüketebilecekleri lezzetli bir yemek oldu kuzucuğum da çok sevdi. Eşim çok acıktığı için yemek pişince apar topar servis ettim pek özenli fotoğraf çekemedim kusura bakmayın.

Malzemeler:

250 gr.kuşbaşı et (ben kuzu kuşbaşı kullandım)
2 adet küçük boy patates
1 adet havuç
1-2 dilim kaşar peyniri
1/2 su bardağı bezelye
1/2 soğan
1 su bardağı sıcak su
1 adet küçük boy patlıcan
tuz,kekik ve arzu ettiğiniz baharatlar
Yapılışı: Kuşbaşı eti 1-2 kaşık sıvı yağ ve küp küp doğradığımız soğanlarla birlikte kavuruyoruz.
Patetes,patlıcan ve havuçları tavla zarı şeklinde küp küp doğruyoruz ve sıvı yağda kızartıyoruz.kızardıktan sonra havlu kağıt üzerinde yağlarını çektiriyoruz.
Etlerimiz yumuşayınca sebzelerimizi içine ilave edip sıcak suyumuzuda ekliyoruz bir taşım kaynatıyoruz.
Borcam bir kaba yemeğimizi koyup üzerine kaşar peynirlerimizi diziyoruz fırında kaşar peynirleri eriyene kadar pişirip sıcak sıcak servis yapıyoruz.
Afiyet olsun..

Fırında yunan köftesi ve yunan cacığı

Author: LUGAS // Category: ,


500 gr kıyma
¼ su bardağı patates nisaştası
1 yumurta
1 yemeklik doğranmış kuru soğan
100 gr jülyen doğranmış kurutulmuş domates (yağda bekletilmiş)
50 gr küp doğranmış beyaz peynir
doğranmış yeşil soğan
tuz, karabiber

cacık;
salatalık
süzme yoğurt
sarımsak
tuz
zeytinyağı

Kıymayı, bütün malzemeler ile karıştırarak, yağlanmış bir fırın kabına bastırarak yerleştir. 175 derecede üzeri kızarıp, içi iyice pişene kadar fırında kızart. Cacık için, salatalıkları kabuklarını alacalı soyarak rendele. Süzgeçte suyunu süzdür. Yoğurtla karıştırıp, ezilmiş sarımsak ve tuz ile tatlandır. Zeytinyağı dökerek köfte ile servis et.

italyan usulü köfte çelengi

Author: LUGAS // Category: ,

500 gr kıyma
3/4 dl = yarım su bardağından biraz az galeta unu
3/4 dl = yarım su bardağından biraz az süt
250 gr domates
1 yumurta
Tuz, karabiber
1 yemek kaşığı taze doğranmış fesleğen
15-20 adet çekirdekleri çıkarılmış zeytin
2 dilim ekmek
50 gr margarin
1 dl rende peynir
1 dl doğranmış maydanoz
1 diş ezilmiş sarımsak
Soya sosu

Galeta ununu süt ile beraber bir kaba koy. Domatesleri doğra ve sularını galeta unu karışımının içine süzdür. Karışımı 10 dakika beklet. Yumurta, kıyma, tuz, karabiber, fesleğen, zeytinleri karışıma ekle ve yoğur. Fırına dayanıklı bir kaba simit şeklinde döşe. Domatesleri boşluğa doldur. Yağı erit, ekmeklerin kenarlarını çıkarıp ufala. Maydanoz, peynir, sarımsağı da ekle ve domateslerin üzerine dök. Kıymaya fırçayla soya sosu sür. Fırında 225C° de 35-40 dakika pişir.

sjömansbiff - denizcinin bifteği

Author: LUGAS // Category: , ,


500 gr biftek
sıvı yağ
3 kuru soğan
1 kg patates
tuz
iri çekilmiş karabiber
1 yemek kaşığı şeker
1 şişe bira + 1 su bardağına yakın su yada 2,5 su bardağı su + et suyu
1 yemek kaşığı soya sosu
doğranmış maydanoz

Eti küçük parçalar halinde kes ve yağda kızart. Patates ve soğanları soy ve dilimler halinde doğra. Bir güvece veya fırına dayanıklı kaba patatesten başlayarak sıra ile soğan ve etleri diz. En son patates ile bitir. Her kata baharatları ve şekeri serp. Sıvı karışımını (bira+ su veya etsuyu) , soyayı ekle. Kapak örterek, fırının alt kısmında 200° de yaklaşık 1½ saat et ve patatesler yumuşayana kadar pişir. Üzerine maydanozu serpiştir.

Sebzeli Musakka

Author: LUGAS // Category: ,
Aşk , meşk ....

Dürüst olmak gerekirse son zamanlarda pek yazasım yoktu. O yüzden ara biraz uzadı biliyorum. Ama zorla , sanki mecburmuş gibi yazmakta bana göre değil. İçimden geldiği anda yazmalıyım ki samimi olsun, duygularım size geçsin.

Dün gece sıradışı bir aşk filmi seyrettim. Böyle sıradışı hikayeler ve Yahudilere yapılan zulümlerle ilgili filmler genelde oscarı kazandığı için Kate Winslet’ın “The Reader” filmiyle “en iyi kadın oyuncu” oscarını almış olması şaşırtıcı değil. Performansının oscarı hak edecek derecede olduğunu düşünmüyorum o ayrı.

Seyrettiğim filmlerde azıcık ucundan bile olsa aşk olması lazım. O zaman film benim için daha önemli bir hal alıveriyor. Ki sinema ve dizi sektöründeki senarist arkadaşlar da akıllıca davranıp genelde her filme biraz aşk iksiri damlatıyorlar ve filmleri daha cazip bir şekle dönüştürüveriyorlar. Seyirci sayısı da ister istemez katlanıyor böylece.

Aşk insanın kimyasını değiştiriyor diyorlar ya. O kimyanın, değişime ihtiyacı var onu bilmiyorlar. Hani kan şekerin düşer, telaşla çikolata, tatlı falan ararsın ya onun gibi bir şey aşk. Olmadı mı hasta gibi dolaşır, kendine enjekte edecek sevgi sözcükleri ararsın:)))
Mazhar Alanson ne güzel demiş ;“ hiç aşık olmadım diyenleri anlamıyorum, aşık olmayan eşektir” diye. Aşksız hayat olur mu hiç ? Birini sevmeden, ruhu nasıl coşar insanın ? Dinlediği şarkıların anlamı olur mu? Şarkıların yüzde doksandokuzu aşk üzerine yazılıyken hem de :)

Aşka, sevdiğin insana kendini iyi hissetmek için ihtiyaç duyarsın. Bu anlamda biraz bencilce tabi. Çünkü mutlu olman için o insan hep hayatında olmalı, oradan hiç çıkmamalı. Sesini hep duymalısın ki yediğin yemeğin tadını alasın. Duymadığın zaman midene bir sancı girer, kanın çekilir, hastalık belirtileri baş gösterir. Yataklara düşersin :P Hani Türk filmlerinde aşk acısından verem oluyorlar ya , bu yüzden işte :P Sevdiği kişi gelmeden iyileşemiyor hatun ;
“ Ekrem nerde annee, hala gelmedi mi yoksa ?” diye baygınlıklar geçiriyor :)))))))

Çocukken, dizi filmlerde, kriterlerime ve yaşıma uygun olan karakterlere aşık olurdum. İlk aşkı keşfim platonikti benim. Belki bir çok kişinin öyledir.Hayranlıkla, aşk birbiriyle kardeş olduğu için olsa gerek. Sadece ve sadece gördüğün, dokunamadığın ve seni hiç tanımayan birine sevgi beslemek…. Şimdi düşününce çok garip geliyor. Ama çocukken bile patlamaya hazır bir yanardağın lavlarının içimde bir yerlerde fokurdadığını anlıyorum şimdi.

Doğamızda var, aşka teslim olmak için can atıyoruz hepimiz. Bizim gibi etten, kemikten yapılmış bir insana bağlanmak, onun da bizi, belki de bizim onu sevdiğimizden çok sevmesi için deliriyoruz.
Sanırım, bu üç harfli kelime, bizi yoğun bakımdan çıkarıp, beynimize oksijen gitmesini ve kalbimize kan pompalanmasını sağlıyor.
Yoksa “eşek” değil de morgtaki ölülerden pek bir farkımız kalmıyor.


Malzemeler:


  • 250 gr. kıyma
  • 2 adet patlıcan
  • 2 adet kabak
  • 2 adet patlıcan
  • 200 gr.haşlanmış bezelye
  • 1 adet orta boy soğan
  • 2 adet çarliston biber
  • 2 yemek kaşığı domates salçası
  • 1/2 tatlı kaşığı acı biber salçası
  • tuz, karabiber,kimyon

Yapılışı:

  1. Patlıcanları alacalı soyup tuzla suda biraz beklettikten sonra küp küp doğrayın.
  2. Patates ve kabaklarıda soyup küp küp doğrayın.
  3. Üçünüde kızartıp kağıt havlu serdiğiniz genişçe bir tabakta biraz bekletin. (Böyle yemek fazla yağlı olmuyor)
  4. Bir tavada kıymayı kavurun.Üzerine ince ince doğradığınız soğan ve biberleri de katıp soteleyin.
  5. Salçaları, tuz,karabiber ve kimyonu katın.
  6. Kaynamış suyu bu harcın üzerine döküp 2 dakika sonra ocağı kapatın.
  7. Fırın kabınıza patlıcan, kabak ve patatesleri güzelce dizin.
  8. Üzerine haşlanmış bezelyeleri ve kıymalı harcı döküp gerekirse üstüne 1 parmak çıkacak kadar sıcak su ilave edip 170 derece fırında 40-45 dakika kadar pişirin.

Piliç Topkapı

Author: LUGAS // Category:
Tarifdefterinden sevgili Hhatice'nin verdiği tarifle denediğim lezzetli bir yemek.
Daha önce birkaç defa restaurantlarda yeme imkanım olmuş ama evde yapmayı hiç düşünmemiştim.Davetlerde anayemek olarak yapılabilir.Tek kelime ile nefis oldu.
Teşekkür ediyorum canım. Detaylara gelince; ben bütün buttan kendim fileto çıkardım ve incelttim.
Pilavını zeytintağı ile pişirdim.Fileto butun içine pilavı koyup rulo sardım ve tepsiye dizdim. Tepsinin üzerini folyo ile kapatarak 30 dk. kadar pişirdim. Folyoyu açıp ızgara bölümünde üzerini nar gibi kızarttım ,bizim ailede susuz yemek tercih edilmediğinden ocakta, domates salçası , un ve su ile hazırladığım sosuda ekleyip 3-4dk. daha kaynatıp kürdanı çıkarıp dilimleyerek servis yaptım.




Hem sunumu hem lezzeti çok güzel oldu.Eline yüreğine sağlık Hatice
Tarife buradan ulaşabilirsiniz:


http://tarifdefteri.com/phpBB2/viewtopic.php?t=8800

Café de Paris Soslu Antrikot

Author: LUGAS // Category:
Sevgililer Günü üzerine bir yazı

Bugün; son yıllarda çok önem verilen, sevgililerin iple çektiği ve “flört edenlerin evlilik yıldönümü” niteliğinde olan, sevgilisi olmayanlarınsa buruk olarak karşıladıkları bir gün.
Bugün; çiçekçilerin bayram ettiği, hediyelik eşya satan mağazaların bol kazanç sağladığı bir gün.
Bugün; bazılarına göre, sevginin hat safhada gösterilmesi ve altının çizilmesi gereken bir gün.
Bana göreyse; sadece zamanında özel bir gün olarak düşünüldüğü için, günümüzde de bas bas insanların kafasına sokulduğu için kutlanan bir gün.
Özel günlere önem vermeyen biri değilim elbette.Daha önceleri bugüne sevgilisiz girdiğim için üzülenlerdendim.Ama büyüdükçe ve belkide evlenince bugün benim için önemini yitirdi. Hayatımızda özel günler var mı? Tabi ki var. Sadece daha farklı günler anlam kazandı bizim için.
Ama özel bir günün, özel olabilmesi için o gün insanın kendini özel hissetmesi önemli değil midir ?
Bence herhangi bir gün habersizce alınıp buzdolabına yapıştırılmış 2 konser bileti, hep almak istediğiniz bir kitabın elinize tutuşturulması, hiç özel olmayan sıradan bir günde sevdiğinizin elinde çiçekle çıkagelmesi, her gün açtığınız çekmecede bir gün “seninle çok mutluyum” yazan bir kart bulmak,…. Bunlar size o günü özel hissettirmez mi?
Hayatın anlamını daha da anlamlandıran ismi konulmuş özel günler değil, herhangi özel olmayan bir günün size özel kılınmasıdır.
Eskiden içinde “love is” yazılı ve aşkın anlamını bir tek cümleyle ifade etmeye çalışan sakız kağıtları vardı. Aslında severdim o sakızları. Küçücük bir çocukken bile aşkın, sevginin önemini o küçük yüreklerimize öğretmeye çalışırdı o kağıtlar.
Büyüyünce ve de içine girince sevginin, aşkın sadece hissetmekle değil, hissettiklerini gösterip, mutluluğu sevdiğin insana her dakika geçirebilmenle paralel olduğunu görüyorsun.
Sevgiyi göstermek sadece tek bir güne saklanıyorsa, sevgi tam değil, bir şeyler eksik demektir. Bugünün heyecanını yaşayanlar için pek iyi bir yazı olmadı belki bu ama beni anladığınızı biliyorum.
Bugüne önem verenlere de saygı duyuyor ve onların “Sevgililer Günü” nü kutluyorum ve her gününüz bugünün anlamını taşısın diyorum.


Geçtiğimiz Cumartesi, akşam yemeği için antrikot almıştık. Ben de yemeknamede tarifini okuduğum, antrikotun üzerine dökülüp servis edilen bu sosu denemek istedim. Bir kaç malzemeyi evde bulamadım ama olanlarla da süper lezzetli bir sos olduğunu ve ete çok yakıştığını söyleyebilirim.Kesinlikle deneyin.


Malzemeler:

  • 6 adet antrikot (biz iki kişi olduğumuz için 2 adet aldım)
  • 125 gr.tereyağı
  • 1 adet rendelenmiş soğan
  • 4 diş rendelenmiş sarımsak
  • 1 paket krema
  • 1 tatlı kaşığı hardal
  • 1/2 tatlı kaşığı ketçap
  • 2 yemek kaşığı ince doğranmış maydonoz
  • 1 tatlı kaşığı kekik
  • 1 çay kaşığı pulbiber
  • 1 çay kaşığı köri
  • 1 çay kaşığı karabiber
  • 1 limon suyu ve kabuğunun rendesi
  • tuz

Tarifte olupta benim ekleyemediklerim;

  • 1 yemek kaşığı tarhun
  • 1 tatlı kaşığı biberiye
  • 1 tatlı kaşığı worchestershire sos

Yapılışı:

Antrikotları 1 parmak kalınlığında kestirin ve dövdürmeyin.Böyle kuruyup sertleşmiyor, içi daha yumuşak oluyor.Teflon tavada arkalı önlü kendi suyunda pişirip kızartın.Tereyağında soğanı ve sarımsakları soteleyin.Sonra hardalı,ketçabı ve maydanozu ilave edin.Baharatların hepsini ve tuzu ilave edip, kremayı katın. İki dakika kaynatıp altını kapatın.Sos hazır.Sıcakken etin üzerine döküp yanında kızarmış patatesle servis edin.


Kendinize dikkat edin :))


Etli Biber Dolması

Author: LUGAS // Category: ,
Aqua Dolphin…
İzmir Balçova’da Aqua Su Parkı’na gitmiştik yazmıştım geçenlerde.Tadı damağımızda mı kaldı nedir? Hadi birde İstanbul’dakine gidelim diye geçen Pazar günü için plan yaptık.Ben gidiş için internetten kroki bile print ettim.Ne kadar hazırlıklı ve planlı hareket etme manyaaa olduğumu anlamışsınızdır artık :D
Neyse efendim, kardeşimi aradım, oda bizimle gelecek. Güzel bir Pazar kahvaltısı ettik erkenden.Tam teçhizat çantalarımızı alıp arabamıza bindik.Bahçeşehir yollarına koyulduk.E-6’dan sabahın erken saatlerinde 20 dakikada varılıyor.Ulaşım problemi hiç yok.Ama gel gelelim girişine bir geldik. Amanıııı
nn !!!
Otoparkın dopdolu olduğu yol kenarına park edilen araçlardan anlaşılıyor.Bizde haliyle onların arasına katıldık.Neredeyse bütün İstanbul halkı burada.Giriş kuyruğu sanki emeklilerin maaş kuyruğu. Başı sonu belli değil.Bütün isteğimiz kaçtı o kalabalığı görünce.Kapıdaki görevliyle konuştuk.İçerde kaç kişi var diye? Sabahın saat 10’u ve içerde 5000 kişi varmış.Öğlen gibi kaç kişi olur hayal bile edemedim, etmek istemedim.Etrafıma bakıyorum.İnsanlar mitoz bölünme geçirir gibi çoğalıyorlar. Bir karar vermeliyiz. Girecek miyiz yoksa dönecek miyiz? Kalabalıktan uzaklaşıp kafa kafaya verdik.Birden gözüme üç tane erkek ilişti. Üçüde beyaz uzun kollu gömlek giymiş, kolları sıvamış, kumaş pantolon, kösele ayakkabılar (Polat Alemdar’ın aqua versiyonu) ve ellerinde plastik poşet içerisinde beyaz renk, don mu yoksa mayo mu olduğu belli olmayan giyeceklerini sallaya sallaya girişe doğru yöneldiler. Eveeeeetttt!!!Karar verilmiştir.Dönüyoruz.
İyi ki de dönmüşüz.Çünkü kafadan muhasebesini yaptığımda görülüyorki;
5000 kişiye göre hesaplanırsa (ki bu daha da artmıştır)
Şimdi, 4 adet havuz var.Bu da1250 kişiye 1 havuz düşüyor demek.Yani bu maalesef 1 havuza en az 1250 kişi işeyecek anlamına geliyor.Çünkü bu kadar kalabalığın tuvaletlerde sıra bekleyeceğini sanmıyorum.O yüzden koyver gitsin diyecekler.
Balçova’daki yüzme havuzuna bonesiz girilemiyordu.Burada oda yok.
Yani o havuza girip hastalık kapmama olasılığın çok az bir yüzde. Ama illa ben mantarı, kolerayı çok severim diyorsan girebilirsin :P
Aynı şekilde yemek yemek istesen orada kuyruk, kaydırağa çıksan orada kuyruk.
Kısaca tam bir eziyet yaşayacaktık.
İyisi mi oraya gitmek istiyorsan hafta içi bir gününü ayarlayıp gideceksin ve gönlünce eğleneceksin.
Bizde Pazar sabahı Bahçeşehir havası alıp geri döndük.Oradaki villalar ne güzel ya.Bahçeli falan.Tam bana göre. Süper loto devretmiş, hemen oynayayım bari belki çıkar :p:p


Minik minik biber dolmaları buldum Carrefour'da.Onlardan dolma yaptım.Minik olanların kalın kabuğu olmuyor.Yoğurtla çok lezzetli oluyor.

İşte tarifi;
Malzemeler:
  • 12 adet dolmalık biber (minik olanlardan)
  • 250 gr. kıyma
  • 1 orta boy soğan (küp küp doğranmış)
  • Yarım su bardağı pirinç
  • 1 yemek kaşığı domates salçası
  • 1 tatlı kaşığı biber salçası
  • 2 yemek kaşığı sıvıyağ
  • tuz
  • 2 adet domates (dolmaların ağzını kapatmak için)

Yapılışı:

Dolmaların sap kısımlarını çıkarıp içlerini temizleyin.İçi için kıymayı, soğanı, pirinci, salçaları, sıvıyağı ve tuzu bir kapta karıştırın. Dolmaların içine doldurup domatesle ağızlarını kapatın.Tencereye dizin.Üzerlerine biraz daha sıvıyağ gezdirin.Üstünü geçmeyecek kadar su koyun.Bir tabak kapatıp kısık ateşte 30-40 dakika kadar pişirin.




Baharatlı Tavuk ve Yeni Etkinlik

Author: LUGAS // Category: ,


Bu ayın etkinliği baharatlı tarifler,etkinliğe uyan bu akşamki yemeğimiz:Baharatlı tavuk
Etkinlik sahibemiz Hale'ye kolay gelsin.
Malzemeler:
4 tane tavuk but
1 tatlı kaşığı yoğurt
1 tatlı kaşığı domates salçası
1 tatlı kaşığı biber salçası(acı sevmeyenler eklemeyebilir)
3 kaşık süt 3 kaşık zeytinyağ
1 yumurta
1 soğan rendesi
5 diş sarımsak rendesi
tuz
karabiber,kırmızı biber,köri,kişniş,kekik ,kimyon,kakule
Yapılışı:
Tavuk butlarını derilerinden ve kemiklerinden ayıralım ve minik parçalar halinde doğrayalım.Yüm malzemeyi karıştırıp sos hazırlayalım tavukları da karıştırıp kapalı bir kapta buzdolabında bekletelim.Pişireceğimiz zaman 4-5 kaşık galeta unu ekleyip karıştıralım ve kızgın sıvıyağda kızartalım,sıcakken istediğimiz soslarla servis edelim.

SOYA SOSLU MANTARLI TAVUK

Author: LUGAS // Category:

MALZEMELER:
- 1 Adet tavuk gögsü(Kuşbaşı doğranmış)
- 250 gr mantar
- 2 Adet yeşil biber
- 2 Adet kırmızı biber
- 1 Tane büyük soğan
- 3-4 yemek kaşığı sıvıyağ
- 1 yemek kaşığı soya sosu
HAZIRLANIŞI:
-Sıvıyağı tencereya alıp içine yemeklik doğranmış soğanları koyunuz.Bir iki kere çevirdikten sonra tavuk etlerini ilave ediniz.2-3 dk kavurunuz ve ince doğranmış biberleri,mantarları ilave ediniz.Bütün malzemeyi güzelce harmanlayarak karıştırınız.Son olarak soya sosunu ilave ediniz.Tencerenin kapağını kapatıp tavuk etleri pişene kadar pişiriniz.
Not:Soya sosu tuzlu bir sos olduğu için tuz koymayınız.İsterseniz soya sosu kullanmadanda yapabilirsiniz.
AFİYET OLSUN

Sütlü tavuk pirzola-Baharatlı patates sote

Author: LUGAS // Category:
MALZEMELER:
- 3 tane tavuk pirzola
- 1 su bardağı süt
- Yarım çay kaşığı toz zencefil
- Yarım çay kaşığı zerdeçal
- Tuz
- 4-5 tane orta boy patates
- 1 yemek kaşığı tereyağ
- Tuz,karabiber,pul biber,kimyon...
HAZIRLANIŞI:
- Çukurca bir kaba sütü,zencefili,zerdeçalı ve tuzu koyup karıştırınız,İçine pirzolaları koyup elinizle ovuşturunuz ve 30 dakika kadar bekletiniz.Diğer tarafta patatesleri yıkayınız ve haşlayınız.Haşlanan patateslerin kabuklarını soyup doğrayınız.Baharatlarını ekleyip bir iki defa karıştırın ve beklemeye alınız.(pirzolalar pişince sote edeceğiz sıcak olması açısından)
- Teflon tavanızı orta hararetli ateşte ısıtınız.İçine 1-2 yemek kaşığı sıvıyağ koyunuz ve sütte bekleyen pirzolaları tavaya alınız.Tavanın kapağını kapatıp pişmeye bırakınız.Kontrol ederek iki tarafınıda kızartınız.Pişmesine yakın diğer tarafta tavaya bir yemek kaşığı tereyağını alıp eritiniz ve patatesleri ekleyip arada bir karıştırarak soteleyiniz.Pirzolaları servis tabağına alıp yanında baharatlı sote patateslerle sıcak olarak servis yapınız.
Not:İstediğiniz baharatlarla yapabilirsiniz.Tercih ve damak tadına göre değişebilir.
AFİYET OLSUN
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...