Dolmalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dolmalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Etli Kırmızı Biber Dolması

Author: LUGAS // Category:
Photobucket

Malzemeler;

8-10 tane kırmızı biber (Ben küçük ve tombul olanlarından seçtim)

İç Harcı İçin;

400 gr.Kıyma
2 bardak pirinç
1 avuç maydanoz
1 avuç dereotu
1 tatlı kaşığı pulbiber
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı fesleğen
1 tatlı kaşığı nane
1 çay kaşığı karabiber
1 yemek kaşığı salça
1-2 domates rendesi
1/2 çay bardağı zeytinyağı

Sosu İçin;

1 litre su
1 yemek kaşığı salça
1/2 çay bardağı zeytinyağı
1 tatlı kaşığı tuz

Hazırlanışı;

Tüm iç malzemeleri karıştırılarak dolma harcımız elde edilir.
Daha sonra içi boşaltılmış kırmızı biberlerimizin içi hazırladığımız harçla doldurulur.Harcımız çiğdir.Yayvan bir tencereye dizilir.Üzerine hazırladığımız soslu su gezdirilerek önce orta ateşte daha sonra kısık ateşte pişirilir.Daha sonra Arzuya göre maydanoz,yoğurt ve dereotu ile sıcak servis edilir.

Not:Soslu su dolmaların Üzerini geçmeyecek kadar olucak.Şöylede söyleyebiliriz soslu su miktarı dolmaların yarısını biraz geçecek..Biberlerin saplarını bıçakla kesebilir daha sonra domates yerine bu ayırdığımız biber saplarıyla dolmalarınızın üzerini kapatabilirsiniz...Resimlerde görüldüğü gibi..Bilginize..

Zeytinyağlı Yaprak Dolması

Author: LUGAS // Category: ,
4-5 gündür hastalıktan kırılıyorum.Grip beni süründürdü resmen.2 gün gözlerim yandı ateş gibi.Acaba dedim bilgisayara bakmaktan iyice bozuldu mu,iflas mı ediyor gözlerim? Meğer grip geliyormuş ta önce gözlerimi ziyaret etmek istemiş.Sonra başıma,ciğerlerime ve sinüzlerime yayıldı.Güzelce bir yerleşti.Gitmek bilmiyor günlerdir.İçtiğim portakal suyunun haddi hesabı yok.O beni zayıflatmaya çalıştıkça ben savaşıyorum, direniyorum.Az kaldı, yakında ona sevdanın yolları, bana sağlıklı günler:)
Bir yandan bununla uğraşırken bir yandan da “House” seyredince içim dışım her tarafım sağlık,ilaç,hastane,doktor,hapşuruk,öksürük oldu:)
Niye insan her şeyin kıymetini kaybedince anlar? Sağlığı bozulunca bedeninin ne kadar değerli olduğunu farkeder? Böyleyiz işte, nankörüz. Halbuki tiril tiril giyinmeden, baş ıslak dışarı çıkmadan, terliksiz yerlere basmadan, dikkat ederek, bedenimize özen göstererek yaşayabilsek.Gerçi ben yukarda yazdıklarıma gerçekten dikkat ederim.Ama yine de hastalık kapıyı çalmak istedi mi çalıyor.Hatta çalmıyor, çatkapı girip yatıya kalıyor.Defetmeye çalışsan da edemiyorsun.Sadece ilaçla,vitaminle kalacağı günleri azaltıyorsun.
İnsanoğlu nankör dedim ya, hiçbir şeyi başımıza gelmeden önemsemeyiz,önlemini almayız. Sigara içenler, akciğer kanseri olmadan yaptıklarının ne kadar yanlış olduğunun farkına varmazlar.Olunca “ah keşke içmez olaydım” derler yolun sonu gözükürken.Şeker hastalığı olanlar ya da yüksek tansiyonu olanlar “aman bir dilim daha yiyeyim ne olacak” deyip, nefislerine hakim olmazlar sonra bunun cezasını çok ağır öderler.
Hayat bu kadar basit değil.Ciddiye alınması gereken, çok önemli bir şey. Ömrümüz, içinde yaşadığımız bu beden çok kıymetli değil mi?Kayınvalidem diyabet hastası olduğunu öğrendiği günden beri, bedenine öyle güzel bakıyorki, hayran kalırsınız.Bu başına geldi diye hayata küsmeden, hastalığıyla barışık ve onunla savaşarak yaşamına devam ediyor.Sporunu yapıyor, yediklerine dikkat ediyor.Şimdi daha genç ve dinamik görünüyor.Hastalıklarda böyle davranmak,hayata tutunmak bana daha doğru geliyor.İnsanın direncini arttırdığına ve ömrü uzattığına inanıyorum.
Bir de yaşlı insanların, yaşları ilerledi diye köşelerine çekilmeleri düşüncesini çok yanlış buluyorum.Türkiye’de genelde bu böyle. Brüksel’de kahve içmek için bir cafeye girdiğimde gençlerden çok, 60 yaşını aşmış insanları görünce hem çok şaşırmış, hem de çok hoş bulmuştum.Çünkü orada yaşayan yaşlı insanlar hayatlarına sahip çıkmışlar ve hala zevk almaya çalışıyorlardı.Yaşam onlar için bitmemişti.Hala öğrenilecek, keyif alınacak o kadar çok şey vardı ki. Bunun farkındaydılar.Kimi kahvesini içerken,kitabını okuyor,kimi yine yaşlı bir dostuyla oturmuş sohbet ediyordu.Çokta şıktılar, üstlerine başlarına çok özenliydiler.Burada öyle değil.Buradaki yaşlı amcalarımız,teyzelerimiz ihtiyarlayınca ellerindeki bütün hakları kaybettiklerini düşünüyorlar.Daha ölmeden mezara girmeyi tercih ediyorlar.Bir nevi hazırlık gibi. Yaşlılık her ne kadar gençlikte olan enerjiyi götürse de, ruh dimdik ayakta kalır diye düşünüyorum.Benim babam 60 yaşında olmasına rağmen “kendimi 18,5 yaşında hissediyorum” der her zaman.Herkes benim gibi düşünmek zorunda değil ama yaşamın her yaşta ciddiye alınması gerektiğini savunanlardanım.Hani Ataol Behramoğlu demiş ya ;
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana

Bu dolma haftalar önce yapılmıştı, hasta olduğum için çok yemek yapamadım açıkçası.Tarifini vermek bugüne kısmetmiş.

Malzemeler:

  • Yarım kilo asma yaprağı (hazır haşlanmış)
  • 1 çay bardağı sıvıyağ
  • 1/2 su bardağı su
  • 2 su bardağı pirinç
  • 6 adet büyük boy soğan (yemeklik doğranmış)
  • 2 yemek kaşığı dolmalık fıstık
  • Yarım demet dereotu
  • 1 tatlı kaşığı toz şeker
  • 2 tatlı kaşığı kuş üzümü
  • karabiber,tuz
  • 2 su bardağı sıcak su
Yapılışı:
Ayıkladığınız pirinci yıkayıp derin bir kapta kaynamış suda yarım saat kadar bekletin. Yemeklik doğradığınız soğanları tencereye yarım su bardağı su koyarak ve yarım yemek kaşığı da tuz ilave ederek öldürün.Sonra 1 çay bardağı sıvıyağ ilave edin.
Pirinçleri süzüp tencereye ilave edin.Karabiberi,fıstığı,kuru üzümleri,toz şekeri ilave edip karıştırın.En son altını kapatıp kıydığınız yarım demet dereotunu ilave edip karıştırın.Kapağını kapatıp ılınmasını bekleyin.
Asma yapraklarını tuzlu suyu gitsin diye bir kaç kere sudan geçirip yıkayın.Hazırladığınız dolma harcından biraz biraz yaprakların içine koyup sigara böreği gibi sarın.Yayvan bir tencereye dizin.(Tencerenin dibine bir kaç tane yaprak yayınki dolmalar dibine yapışmasın)Dizim bittikten sonra en üste de yaprak yerleştirip bir tabak kapatın.
2 su bardağı sıcak suyu dolmaların üzerine döküp ocağa koyun.Su kaynamaya başlayınca altını kısıp yarım saat kadar dolmalar suyu çekene kadar pişirin.Soğuyunca servis tabağına alıp limonla servis edin.

KURU PATLICAN ve BiBER DOLMASI

Author: LUGAS // Category:

merhabalarrrr
kuru dolmayi bilmeyen yoktur sanirim ben haftada bir pisirsem hayir denilmez kesinlikle cok tuketilir...
MALZEMELER
  • 10 adet kuru patlican
  • 5 adet biber
  • 200 gr kiyma
  • 1 buyuk boy kuru sogan
  • 2 bardak bulgur
  • 1 bardak dolmalik pirinc
  • 2 yemek kasigi salca
  • yarim cay bardagindan biraz daha az sivi yag
  • karabiber
  • tuz,nane

YAPILISI

ilk olarak soganlari ince ince dograyalim cig kiymamizin uzerine diger butun malzemelerle ilave edip iyice karistiralim(ben cigden yapiyorum kiymayi)dilerseniz kavrularakta olabilir

biraz yumusayana kadar hasladigimiz biber ve patlicanlarimizi yariya kadar doldurup birbirlerine birlestirdikten sonra tenceremize alta patlicanlar uste biberler olmak uzere dizip uzerlerine gececek kadar su ilavesi ile ilk olarak yuksek ateste (kaynayana kadar) sonra kisik ateste pisirelimmm hmmm kokular sardi bilee:PP

Etli Biber Dolması

Author: LUGAS // Category: ,
Aqua Dolphin…
İzmir Balçova’da Aqua Su Parkı’na gitmiştik yazmıştım geçenlerde.Tadı damağımızda mı kaldı nedir? Hadi birde İstanbul’dakine gidelim diye geçen Pazar günü için plan yaptık.Ben gidiş için internetten kroki bile print ettim.Ne kadar hazırlıklı ve planlı hareket etme manyaaa olduğumu anlamışsınızdır artık :D
Neyse efendim, kardeşimi aradım, oda bizimle gelecek. Güzel bir Pazar kahvaltısı ettik erkenden.Tam teçhizat çantalarımızı alıp arabamıza bindik.Bahçeşehir yollarına koyulduk.E-6’dan sabahın erken saatlerinde 20 dakikada varılıyor.Ulaşım problemi hiç yok.Ama gel gelelim girişine bir geldik. Amanıııı
nn !!!
Otoparkın dopdolu olduğu yol kenarına park edilen araçlardan anlaşılıyor.Bizde haliyle onların arasına katıldık.Neredeyse bütün İstanbul halkı burada.Giriş kuyruğu sanki emeklilerin maaş kuyruğu. Başı sonu belli değil.Bütün isteğimiz kaçtı o kalabalığı görünce.Kapıdaki görevliyle konuştuk.İçerde kaç kişi var diye? Sabahın saat 10’u ve içerde 5000 kişi varmış.Öğlen gibi kaç kişi olur hayal bile edemedim, etmek istemedim.Etrafıma bakıyorum.İnsanlar mitoz bölünme geçirir gibi çoğalıyorlar. Bir karar vermeliyiz. Girecek miyiz yoksa dönecek miyiz? Kalabalıktan uzaklaşıp kafa kafaya verdik.Birden gözüme üç tane erkek ilişti. Üçüde beyaz uzun kollu gömlek giymiş, kolları sıvamış, kumaş pantolon, kösele ayakkabılar (Polat Alemdar’ın aqua versiyonu) ve ellerinde plastik poşet içerisinde beyaz renk, don mu yoksa mayo mu olduğu belli olmayan giyeceklerini sallaya sallaya girişe doğru yöneldiler. Eveeeeetttt!!!Karar verilmiştir.Dönüyoruz.
İyi ki de dönmüşüz.Çünkü kafadan muhasebesini yaptığımda görülüyorki;
5000 kişiye göre hesaplanırsa (ki bu daha da artmıştır)
Şimdi, 4 adet havuz var.Bu da1250 kişiye 1 havuz düşüyor demek.Yani bu maalesef 1 havuza en az 1250 kişi işeyecek anlamına geliyor.Çünkü bu kadar kalabalığın tuvaletlerde sıra bekleyeceğini sanmıyorum.O yüzden koyver gitsin diyecekler.
Balçova’daki yüzme havuzuna bonesiz girilemiyordu.Burada oda yok.
Yani o havuza girip hastalık kapmama olasılığın çok az bir yüzde. Ama illa ben mantarı, kolerayı çok severim diyorsan girebilirsin :P
Aynı şekilde yemek yemek istesen orada kuyruk, kaydırağa çıksan orada kuyruk.
Kısaca tam bir eziyet yaşayacaktık.
İyisi mi oraya gitmek istiyorsan hafta içi bir gününü ayarlayıp gideceksin ve gönlünce eğleneceksin.
Bizde Pazar sabahı Bahçeşehir havası alıp geri döndük.Oradaki villalar ne güzel ya.Bahçeli falan.Tam bana göre. Süper loto devretmiş, hemen oynayayım bari belki çıkar :p:p


Minik minik biber dolmaları buldum Carrefour'da.Onlardan dolma yaptım.Minik olanların kalın kabuğu olmuyor.Yoğurtla çok lezzetli oluyor.

İşte tarifi;
Malzemeler:
  • 12 adet dolmalık biber (minik olanlardan)
  • 250 gr. kıyma
  • 1 orta boy soğan (küp küp doğranmış)
  • Yarım su bardağı pirinç
  • 1 yemek kaşığı domates salçası
  • 1 tatlı kaşığı biber salçası
  • 2 yemek kaşığı sıvıyağ
  • tuz
  • 2 adet domates (dolmaların ağzını kapatmak için)

Yapılışı:

Dolmaların sap kısımlarını çıkarıp içlerini temizleyin.İçi için kıymayı, soğanı, pirinci, salçaları, sıvıyağı ve tuzu bir kapta karıştırın. Dolmaların içine doldurup domatesle ağızlarını kapatın.Tencereye dizin.Üzerlerine biraz daha sıvıyağ gezdirin.Üstünü geçmeyecek kadar su koyun.Bir tabak kapatıp kısık ateşte 30-40 dakika kadar pişirin.




Kuru Patlıcan Dolma

Author: LUGAS // Category:
BİR HABER...

Görüntü paylaşım sitesi “www.youtube.com”a erişim engellendi.

Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesi, youtube.com sitesine erişimin engellenmesine karar verdi. Ankara Cumhuriyet Savcısı Kürşat Kayral, Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurmuş ve Atatürk’e hakaret edilen siteye erişimin engellenmesini istemişti. Böylece Türkiye'de ilk kez
"İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun"a muhalefet edildiği gerekçesiyle bir siteye erişim engellenmiş oldu. Sitede “T.C.
Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesi 17/01/2008 Tarih ve 2008/55 nolu kararı gereği bu siteye erişim engellenmiştir” uyarısı yer alıyor.”
Bence çok iyi bir karar vermişler. Özgürlük, demokraside bir yere kadar.
Ulusuna, özgürlüğünü ve ülkesini hediye eden Ata’mıza hakaret eden bir siteye verilmiş en güzel cezadır.Ve üstelik bu hepimize yapılmış bir hakarettir.Milli duygularımıza,benliğimize, damarlarımızda akan kana yapılmış bir hakarettir. Tebrik ediyorum. Bir tek bizim ülkemizde
erişim olmaması, diğer ülkelerin bu yayına ulaşabilecek olmaları bir şeyi değiştirmez bu tepki çok doğru bir tepkidir. Atatürk düşmanları genelde bünyemizde yaşadığı için bu yayını seyredip tatmin olamayacak olmaları bile güzeldir ve “you tube” bu anlamda sırtımızdan para kazanamayacaktır. Belki bu karar bir şeylerin önünü açar ve doğru yayın yapmayan ve insanları zehirleyen bütün siteler kapatılır. Çok mu zor anlamıyorum. Barış içinde, din,dil,ırk gözetmeden yaşayabilmek. İnsanları rengine, soyuna bakıp değerlendirmek ve yargılamak çok mu kolay ?
Bu dünyaya Atatürk gibi daha kaç lider gelebilir ? Gelebilse bu dünya, dünya değil, güneş olur !!

Malzemeler:
  • 20 adet kuru patlıcan
  • 250 gr.kıyma
  • 1 çay bardağı pirinç
  • 1 adet kuru soğan (yemeklik, küp küp doğranmış)
  • 1 yemek kaşığı biber salçası
  • 1 yemek kaşığı sıvıyağ
  • 1 çay kaşığı kimyon
  • tuz,karabiber
Yapılışı:

Kuru patlıcanları yumuşayıncaya kadar sıcak suda haşlayın. Sonra süzün.Derince bir kapta kıyma,soğan,pirinç,salça,sıvıyağ ve baharatları yoğurarak dolmanın içini hazırlayın.Sonra bu harcı dolmaların içine doldurun ama bir parmak kadar boşluk bırakın.İki dolmayı ağız kısımları birbirinin içine geçecek şekilde tencerenizin içine yerleştirin.Üzerine eğer varsa bir kaç tane acı turşu biberi koyun.Üzerine az sıvıyağ gezdirin.Üstünü geçti geçmedi soğuk su koyun.Kısık ateşte 40 dakika kadar pişirin.

AFİYET OLSUN :))


Kara ve Beyaz Lahana Sarması

Author: LUGAS // Category: , , , , ,

Daha öncedende söylemiş hafta sonu tam bir yemek ziyafeti cümcübüşü idi..
Cuma Günü Kara ve Beyaz Lahana Sarması
Cumartesi ise Yaprak sarması vardı kayınvalidemin menüsünde..
Ben lahana sarmasını görüntüledim ..
Normalde benim tarifim bol salçalı bol kıymalıdır ama bu hafif ve birazda diyetlik sarma tarifini sizlerle paylaşıyorum..
MALZEMELER :

1 adet küçük lahana (Dolmalık)
1 demet kara lahana ( Dolmalık )
2 su bardağı pirinç
1 su bardağı Yonca Domates Rendesi
1/2 su bardağı Yonca Mısırözüyağı
2 büyük soğan
1 çorba kaşığı dolusu tuz ve karabiber ve pulbiber
2 su bardağı bardağı su

HAZIRLANIŞI
Kara lahana ve beyaz Lahana yapraklarını ayırıp yıkadıktan sonra geniş bir tencerede haşlayın.Yayvan ve geniş bir tavaya Sıvıyağı koyun soğanları ince doğrayıp pembeleşinceye kadar kavurun. Yıkanmış pirinçleri de biraz kavrulduktan sonra domates rendesi ve baharatları ilave ederek 2 su bardağı su ile birlikte kısık ateşte suyunu çekinceye kadar pişirin. Soğumaya bırakın. Bu arada haşladığınız lahanaların ortalarındaki sert kısımlarını keserek sarmaya hazır hale getirin. Lahanaları dilediğiniz büyüklükte keserek hazırladığınız içle sararak tencereye dizin..Üzerini geçmeyecek kadar su ve biraz zaytinyağı ilave ederek pişirin .Afiyet olsun..
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...