Hamurişi-Börekler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hamurişi-Börekler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Bir Hamurdan İki Farklı Lezzet...

Author: LUGAS // Category: ,


Çay, kola, meyve suyu vs. içtiğinizde yanında mutlaka birşeyler olsun diyenlerdenseniz, benim gibi sürekli kurabiye ve poğaça denemeleri yapıyorsunuz demektir... Bugüne kadar bir çok kurabiye ve tuzlu denemelerim oldu. Arşivimde bir sürü yapım aşaması ve çıkan sonuçların resimleri birikmiş durumda. Ama sağ üst köşede de yazdığım gibi içime sinmeyen hiçbir tarifi koymuyorum bloguma... Resimleri de ibret-i alem için saklıyorum :)) Bu kadar denemeden, aralarında mutlaka yapmaya değer olanları da zaten izliyorsunuz buradan... Geçenlerde inatla yine kendim bir hamur uyduracağım diye deney laboratuarımın başına geçtim. Deney tüpüme üç ondan beş bundan diye doldurdum, tabii arada ölçü alıp not ederekten; yoğurdum, yarıya böldüm ve iki ayrı tarzda pişirdim. Bu sefer gerçekten yemeye doyamadığımız iki tuzlu çeşiti yakaladım. Tabii ki hamura, olmayacak cinsten şeyler değil, herzamanki poğaça vs. malzemelerinden koydum yalnız sırrımı vermeden edemeyeceğim, bir markette ekmek reyonunda bulunan tuzlu pastaların üzerinden "içindekiler" kısmını cep telefonuma kaydettim ve evde biraz ekleme yaptım. Aaaa demeyin ama paketin üzerinde neyi ne kadar koyacağımız yazmıyordu ki!!!! ;)

Ana Hamur Malzememiz İçin:

1 Paket (250gr.) oda ısısında yumuşamış tereyağı - Margarin de olur ama tereyağının lezzeti, kokusu ve sağlığı margarinde yok malesef. Benim gibi maliyeti çoğaltır diye düşünenlerdenseniz, pasta-börek vs. için Migros marka ya da Tansaş marka gibi marketlerin kendi üretimi olanları alın. Hem nereye yaptırıldığı belli, hem ekonomik. ;)

1 Çorba kaşığı pudra şekeri
1 yumurta- akı içine sarısı üzerine
2,5 su bardağı un
2 çay kaşığı kabartma tozu
2 tepeleme çorba kaşığı yoğurt
2 çorba kaşığı su
1,5 çay kaşığı tuz.

Hamurumuzu iyice yoğurup ikiye bölelim. (Siz bölmeden seçtiğiniz herhangi biri tarifi tek başına olarak yapabilirsiniz. ) Bir parçayı dolaba kaldıralım, bir parçayı merdane yardımı ile yarım cm'den biraz kalınca açalım ve kurabiye kalıpları ile keselim. Kalan parçaları tekrar yoğurup yine açıp keselim ve hamurumuz bitene kadar bu işlemi uygulayalım. Yağlanmış ya da yağlı kağıt serilmiş tepsimize aralıklı olarak dizelim, üzerlerine incecik yumurta sarısı sürelim ve arzumuza göre susam, çörek otu ya da haşhaş tanecikleri ile süsleyelim. 165 dereceye ısıtılmış fırında üzerleri pembeleşinceye kadar yaklaşık 20-25 dakika pişirelim.




Zeytinli ve Peynirli Gevrek Poğaçalar

Ana hamur malzememizin kalan yarısına yarım su bardağı ufalanmış beyaz peynir ve 3-4 çorba kaşığı çekirdekleri çıkarılıp dilimlenmiş siyah zeytin(ya da dilimli satılanlardan) koyalım. Hamurumuzu tekrar yoğuralım. Elimizle iri bir ceviz kadar parçalar koparıp yuvarlayalım. Fırın tepsimize dizip, üzerlerine kalan yumurta sarılarını sürelim, yine 165 derecedeki fırınımızda üzerleri kızarana kadar pişirelim. Eminim soğumasını bile bekleyemeyeceksiniz!
Afiyet Olsun!




Meksika Fasulyeli Patates Salatası, Resimsiz Paket Pizzalar...

Author: LUGAS // Category: ,

Geçtiğimiz hafta çarşamba günü, yine "bir Alman, bir Türk, bir Fransız..." diye başlayan fıkraları aratmayacak çeşitlilikte ülkelerden oluşan dostlarım bendelerdi. Hatırlarsanız geçen yıl bu zamanlar bir grubu misafir edip, Türk sofrasından lezzetler ikram etmiştim. Bu yıl yine temel olarak aynı grup olmak üzere, yeni gelenlerle beraber, Türk damak tadından da örnekler vererek bir davet verdim. Burada hemen hemen herkes en az ayda bir, ya doğumgünleri bahanesiyle ya da sadece birlikte olmak istedikleri için, davetler veriyorlar. Bunlar genelde akşamüstü kahvesi oluyor ve davetlere neredeyse hiç tuzlu tatlar eşlik etmiyor. Bu nedenle biraz da bencillik yapıp bu sefer kendi davetimde tuzlu tatlara ağırlık verdim.


Menüyü saymadan önce biraz konuyu yine Çin mutfağına döndürmek istiyorum, Çin mutfağı meraklılarına haberim var, sevgili eşim dün Şangay'dan dönerken bana harika bir kitap almış, içinde Çin mutfağının en temel yemeklerinin yapılışları var. Çok şükür bu sefer deli dana gibi dön sözlüğe, dön bilgisayara diyerek çeviri yapmayacağım; çünkü kitabım ingilizce. Uzakdoğu mutfağı meraklıları için birinci elden, hasbe has yapılışlarıyla arada Çin mutfağından lezzetler ikram edeceğim sizlere blogumdan. Bugün kitaptaki temel malzemeleri listeleyip marketten aldım bile. Tarifleri elimden geldiğince Türkiye'de bulabileceğiniz malzemelere göre yapacağım. Merak etmeyin, sadece önceden tattıklarımdan ve lezzetinden şüphe duymadıklarımdan başlayacağım.

Geçtiğimiz haftaki menüm ise şöyleydi:

Kabak Mücveri
Paket Pizzalar
Elmalı-Cevizli Turta
Tiramisu
Ağlayan Kek
Patates Salatası

Misafirlerimin hepsi en çok tiramisumdan hoşnut kaldılar, hayatlarında ilk defa yedikleri mücveri çok beğendiler. En çok da yanında ikram ettiğim yoğurdu kendimin yapıyor olmama şaşırdılar. Neredeyse milföyü de benim açtığımı zannediyorlardı ama sırrımı verdim ve aldığım marketi söyledim :)

Paket pizzaların, ağlayan kekin ve mücverlerin resimleri çekmeyi unuttuğum için yok ama pizzaların yaparkenki fotoğrafları var, mutlaka denemenizi tavsiye ederim, hem çok lezzetli hem de inanılmaz kolay hazırlanıyorlar. Kısaca bu tariften de bahsetmek istiyorum. Belki deneyip bizler için resimlemek isteyen olur.

Malzemeler:
Yeteri kadar milföy hamuru(10-12 adet)
10 adet uzun sosis-Ben tavuk sosis kullandım çünkü burada dana sosis yok
2 domates
2-3 çarliston biber
4 diş sarımsak
1 çorba kaşığı domates salçası
3 yemek kaşığı zeytinyağı
1 çay kaşığı kuru fesleğen, kekik, karabiber, tuz
Üzerlerine sürmek için 1 yumurta sarısı

Sarımsakları dilimleyelim ve kızdırılmış sıvıyağda pembeleştirelim. Pembeleşmiş sarımsakları tavanın içinden alıp salçayı ekleyelim. (Sarımsaklar yeterli aromayı yağa bırakmış oluyor)Yarım çay bardağı kadar su ile biraz ezip, pişirip ocaktan alalım. Tavla zarından biraz büyük doğranmış sosis, biber, kabuğu soyulup çekirdeği çıkarılmış küp domatesleri bir kapta karıştıralım. İçine hazırladığımız salçalı suyu ve baharatları ekleyip iyice karıştıralım. Oda ısısında yumuşamış milföylerin içlerine en az 1 dolu çorba kaşığı kadar iç malzemesi koyalım ve yanları üstüste kapatıp, her iki ucu sıkıca birbirine yapıştıralım.Paketleri ters çevirelim. Keskin bir bıçakla çizik atıp, yumurta sarısı sürelim. 200 dereceye ısıtılmış fırında üzerleri kızarana dek pişirelim.


Meksika Fasulyeli Patates Salatası

Malzemeler:
5-6 iri patates
1 su bardağı meksika fasulyesi konservesi (kırmızı fasulye)
8-10 adet bebek mısır (haşlanmış tane mısır da olur)
1 orta boy kırmızı soğan
3 çorba kaşığı kadar kıyılmış maydonoz
1 çorba kaşığı kadar kıyılmış taze nane
2 tatlı kaşığı sumak
1 çay kaşığı pul biber
1 çay kaşığı kekik
Yarım çay bardağı zeytinyağı
1 limon suyu
Yeterince tuz

Patateslerimizi haşlayalım, soğuyunca kabuğunu soyup küp küp doğrayalım. İçine dilimlenmiş bebek mısırı ve suyu süzülüp sudan geçirilmiş fasulyeleri ekleyelim. Piyazlık doğranmış soğanı, 1 tatlı kaşığı tuzla ovup, bir süzgecin içinde yıkayalım ve suyunu sıkarak salataya ekleyelim. Geri kalan tüm malzeme ile harmanlayalım.

Afiyet Olsun!

Serpme Hamuruyla Ispanaklı Börek...

Author: LUGAS // Category:


Benim gibi yufka açmayı beceremiyorsanız, evinizde hiç oklava ya da merdane yoksa ve malesef yufka satılmayan bir yerde de yaşıyorsanız, kendinize farklı alternatifler geliştirmelisiniz, tıpkı benim gibi. Aslında bu börek bilinen bir börek. Ailem Eskişehir'li olduğu için çocukluğumdan beri bu serpme hamuruyla yapılan kol böreklerinden bolca yemişimdir. İnsan vatanından uzaktayken alıştığı tatları, özellikle de çocukluğuna ait tatları iki katı özlüyor nedense. Yine de bu hamurişi sevdama dur diyebilmem lazım yoksa her ay bu şekilde 2 kilo almaya devam edersem halim duman.

Malzememiz çok basit:
Hamur için:
7 su bardağı kadar un
2 tatlı kaşığı tuz
Yarım su bardağı sıvı yağ
Su

Ayrıca yarım su bardağı kadar sıvı yağ

Börek içi için istediğiniz herhangi bir malzemeyi kullanabilirsiniz. Ben rendelenmiş soğan, çok az salça ve ıspanakla kavurduğum içi kullandım.

Unu ve su hariç diğer malzemeyi derin bir kaba koyun, suyu azar azar ekleyerek hamuru yapın. Su miktarını tam olarak vermiyorum çünkü her un tipi farklı ölçüde su kaldırıyor, o nedenle önce 1 su bardağı su ekleyin, eğer hamur hala sertse azar azar su ekleyerek kıvamını dengeleyebilirsiniz. Korkmayın fazla suyun da çaresi azar azar un eklemek.

Hamurumuz hazır olduktan sonra iri birer mandalina büyüklüğünde bezelere ayıralım ve bolca unlayarak ayrı bir yerde üzerini temiz bir bezle kapatalım. İçlerinden bir adet bezeyi unlanmış tezgahımıza koyup merdane ile büyükçe bir yemek tabağı kadar olacak şekilde açalım. Eğer yapışıyorsa açma esnasında hamurumuza un serpebiliriz. Dediğim gibi elimde merdane vs. olmadığı için bir bira bardağı kullandım. :)



Açtığımız hamuru hafifçe yağlanmış tezgaha koyalım, üzerine tam 1 çorba kaşığı kadar sıvı yağ döküp, elimizle tüm hamurun yüzeyine yayalım. İki elimizi birden, üstleri yukarı bakacak şekilde hamurun altına sokup, ellerimizi hafifçe yumruk yapalım. Şimdi hamuru hafifçe havaya kaldırıp yumruklarımızla hafifçe sallayarak hamurun esnemesini sağlayalım. Bu işlemi yapmak şart değil fakat daha güzel açılmasını sağlıyor. Daha sonra hamuru tekrar tezgaha serelim ve karşılıklı iki kenarından tutarak bir yandan sallayalım bir yandan hafifçe çekiştirelim. Eliniz alıştığında çok kolay olduğunu göreceksiniz. İşlem çok basit, hamuru her yerinden sanki çarşaf dalgalandırırmış gibi sallayarak çekiştireceğiz. Bu işlemi yaparken hamur yırtılabilir de ama hiç bir önemi yok. Eğer acele etmeden yaparsanız çok daha güzel sonuç alırsınız. Hamurun kenarları her zaman daha kalın kalıyor, onları da uçlarından çekiştirerek inceltebilirsiniz. Bu kadar ayrıntılı yazmam sadece iyi anlamanızı sağlamak için, zor olduğu için değil :)



Yaklaşık 1,5 katı kadar büyümüş ve neredeyse tezgah görünecek kadar incelmiş hamurumuzun bir kenarına iç malzememizi yayalım. Hamurumuzu rulo haline getirip istediğimiz şekli verelim. (İsterseniz tam ortadan başlayarak döne döne, dışa doğru büyütebilirsiniz) Bizde bu işlem temiz bir sofra bezi üzerinde yapılır, hamuru rulo yapmak için bezi kaldırmak yeterlidir ama malesef temiz sofra bezim de yoktu.



Yağlanmış tepsiye dizilen börekleri önceden ısıttığımız 200 derecedeki fırında üstleri kızarana dek pişirelim.



Afiyet Olsun!

Her Daim Özlenen Lezzet: Simit

Author: LUGAS // Category:

Aceleden öldüm doğrusu. Normalde iki post arasını epey açmaya alışmıştım ama cumartesiden beri zor sabredip, şimdi Pc başına dar attım kendimi. "Bu tarifi yayınlamam gerek", "benim gibi simit hasretliği çekenlere yetiştirmem gerek" diyerek başladım yazımı yazmaya, üstelik daha fotoğrafları bile hazırlamadan. Özellikle gurbette olanlar daha çok anlayacaklardır beni; simit özlemi buralarda bir başka oluyor. Türkiye'deyken, acil bir misafirim gelecek olsa, ya da uzun soluklu bir alışveriş sonrası eve dönünce ne pişireceğim derdi olduğu zaman imdadıma yetişirdi kendileri. Hemen tomurcuk çayı ilaveli mis gibi bir çay demler, yanına evde ne çeşit peynir zeytin varsa çıkarır, fırında da azıcık ısıtıp çıtır çıtır yer, doyururduk kendimizi.

Geçen yıl buraya ilk yerleştiğimde de simit sevdasına düşmüştüm ama malesef kendi beceriksizliğimden olsa gerek Ev Cini'nin simidini taş gibi birşey yapmıştım. Bir tarifi denemeden önce mutlaka yorumları da okurum, deneyen var mı, varsa sorun yaşamış mı ya da ne yapmış da tam tutturmuş diye. Pek çok kişi memnun kaldığı için de bu tarifi yapmaya karar vermiştim. Ev Cini oranların düzgün uygulanması gerektiğine dikkat çekmişti ama sanırım göz kararı yapma merakım sayesinde bir şeyleri yanlış yapmıştım, sonra da hevesim kaçıp işin ucunu bırakmıştım.

Geçtiğimiz hafta yine aklıma simit düşünce nette sıkı bir araştırmaya girişip, aklıma yatan bir tarife ulaştım. Bir hafta buzdolabımın üzerindeki tarifin çıktısına bakıp önce birbirimize alışmamız için fırsat verdim, sonra da en karanlık en can sıkıcı bir öğleden sonrayı seçip giriştim uygulamaya. Maksadım, beceremezsem yine havaya suya bahane atmaktı, olursa da karanlık günüm şenlenecekti; bir taşla iki kuş vuracaktım.

Hala aklıma geldikçe gülümsememe engel olamıyorum, çok mutluyum, sonunda gerçek sokak simidinin "tıpkısının aynısı"na ulaştım. Tarif için Efsun'a çok teşekkür ediyorum, sayesinde özlemim dindi, eşimin de bolca tebriğini aldım.

Hemen tarifi buraya da ekliyorum.

Malzemeler:
1 su bardağı ılık süt(240 ml)
1/2 su bardağı ılık su(120 ml)
1 yemek kaşığı toz seker
1 yemek kaşığı kaşığı instant maya
2 yemek kaşığı sıvı yağ
1 yumurta
1,5 tatlı kaşığı tuz
4 yada 4,5 su bardağı un (1000 ml kadar)
2 yemek kasığı pekmez ile 1 cay bardagi suyu karıştırın-simidi batırmak için
1,5 su bardağı kadar susam

4 su bardağı kadar unu bir kaba koyalım, içine diğer tüm malzemeyi koyup iyice yoğuralım. Hamurumuz ele yapışmayacak kıvamda olmalı. Gerekirse azar azar un ilave ederek hamurunuzu toparlayabilirsiniz. Hazırladığımız hamuru 1 saat kadar üstü bir bezle örtülü olarak ılık bir yerde kabarmaya bırakalım. Bu sırada susamlarımızı hazırlayalım.

Araştırmalarıma göre simitlik susamlar farklı oluyor, yani önceden kavrulmuş olarak satılıyor. Bizlerin kullandığı beyaz susam ise fırında kızarmıyor. Bu nedenle simitlerin üzerindeki o hafif gevrek koku eksik kalıyor. Önceki denememde de içime sinmeyen susam konusunu bu sefer çözdüm. Hamurumuz kabarırken, bir teflon tavaya susamlarımızı dökelim ve hafif açık ateşte sürekli karıştırarak susamlarımızı kavuralım. Susamların büyük çoğunluğu renk değiştirir değiştirmez ateşten alalım.

Kabarmış hamurumuzu tekrar yoğuralım, eşit 5 ya da 6 parçaya ayıralım. Her bir parçayı upuzun bir silindir yapalım, ortasından ikiye katlayıp resimdeki gibi bükelim. İki ucu birbirine yapıştıralım. Benim hamurum lastik gibi eski şeklini aldığı için, diğer simitleri hazırlarken öncekileri birer borcam kase etrafında şekil almaya bıraktım.

Tüm simitler hazır olduğunda simitleri önce çabuk hareketlerle pekmezli suya önlü arkalı batıralım, sonra da yine önlü arkalı olmak üzere susama bulayıp tepsimize dizelim. Önceden ısıttığımız 180 derecedeki fırında, iyice kızarana dek 30-35 dakika kadar pişirelim.








Afiyet Olsun!

Ev Yapımı Pide-Pizza

Author: LUGAS // Category: , , , , , , ,




Ev Yapımı Pide-Pizza



Dün pizza krizim tutunca ve dolapta gözüme batıp duran sosisleri hatırlayınca kendimi mutfağa dar attım. Hamur tarifim Gönül Candaş'ın güzelim tariflerinden birinden esinlenerek ortaya çıktı. Bu kadar güzel içi pişen, yumuşacık ama çıtır çıtır kenarlı bir hamurun üzerine ne koysanız harika olurdu zaten. Bu sıcacık pide-pizzayı hazırlarken gelen misafirlerim de yiyip bayılınca bana da sizlerle paylaşması düştü... Siz de denemek isterseniz buyurun:
Malzemeler-Hamur:
Yarım paket yaş maya
1,5 su bardağı ılık süt
2 tatlı kaşığı toz şeker
1 tatlı kaşığı tuz
Yarım su bardağı zeytinyağı
4-5 su bardağı kadar un
Sütün içinde maya eritilir. İçine toz şeker, tuz, zeytinyağı eklenir. Un boşaltılıp önce tahta bir kaşık ya da çatal ile karıştırılır, sonra el ile kısa sürede toparlanan bir hamur yapılır. Üzeri kapatılıp iki misli kabarana kadar bekletilir.
Malzemeler-Domates sosu
2 yemek kaşığı domates salçası
3 yemek kaşığı z.yağı
2 diş dövülmüş sarımsak
1'er çay kaşığı karabiber, tuz, kuru fesleğen, kekik
Yarım çay bardağı su
Bir tavada yağ kızdırılıp sarımsaklar içine konur. Hafif pembeleşince salça ve su eklenir. Geri kalan malzemeler eklenip bir taşım kaynatılıp soğumaya bırakılır.
Malzemeler-Üst
2 büyük boy domates
400 gr doğranmış sosis
1,5 su bardağı rende taze kaşar
3 adet yeşil biber
(Siz istediğiniz ekstra malzemeyi katabilirsiniz)
Hazırlanışı:
Mayalanan hamuru tekrar yoğurup, yağlanmış tepsiye yayın. Üzerine domates sosunu eşit bir şekilde dağıtın.
Kaşar peynirinin yarısını hamurun üzerine serpin. Tüm malzemeyi hamura eşit olarak dağıtın. En üste kalan kaşarları serpin. 225 dereceye ısıtılmış fırında hamur pembeleşinceye kadar pişirin. Sıcak servis yapın. Afiyet Olsun!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...