Tarif Al

Hiç bir şekilde bu ürünler evime girmiyorlar artık. İsrailin Filistin'e yaşattığı dramı şiddetle kınıyorum sizleride bu ürünleri boykoto çağırıyorum arkadaşlar. Dualarım Filistinli kardeşlerimiz için Allah yardımcıları olsun İsraili de kahreylesin.

Gerçekten böylesini ömrü hayatımda görmemiştim Bendensofralarınıza adlı blog arkadaşım bir blog paylaşmış bizlerle ama öyle böyle değil hayretler içinde kaldım blogda gezinirken, Edacık isimli biri kalkmış yemek blogu yazan arkadaşların blogunda yayınladığı tarifleri olduğu gibi kopyalamış resimlerde ki isimleri zahmet edip silmemiş bile, olduğu gibi hayat hikayelerini, gezilerini, resimlerini, herşeyi kopyalamış, blogu reklamlarla doldurup haliyle yorumları da kapatmış. Bu kadar da olmaz bu kadar insanların emeğiyle oynanmaz oturup zaman ayırıyoruz bu tarifleri yapmaya, yazmaya bazen çocuğumuzdan bazen eşimizden çaldığımız zamanlarda yazıyoruz çoğumuz bloglarımızı yazık değil mi bunca emeğe. Hiç mi yüreği sızlamaz sırf para kazanacağım diye kendini bu durumlara düşürmeye değer mi ? Hepimiz şikayette bulunursak belki yayından kaldırılır bu blog diye düşünüyorum nasıl yapacağım bilemiyorum ama bloggerda kötüye kullanımı bildir diye bir seçenek görmüştüm araştırıp bulacağım ve şikayetimi yapacağım inşaallah.
Hem sadece yemek de değil örgülerde çalınmış eğer bir kuruş dahi kazandıysa haram zehir zıkkım olsun hastane parası olsun inşaallah.
İşte o blog http://yemek-evi.blogspot.com/

Blog yazarı bayan arkadaşlarım Bloglarımıza yorumlar yaparak birbirimizi az çok tanıyor ve seviyoruz. Ben birşey düşündüm ve de yaptım birbirimizle daha yakından tanışıp sohbet edebileceğimiz, bloglarımızı tanıtbileceğimiz, bloglarımızla ilgili soruları sorunları yine birbirimizle paylaşıp çözüm bulabileceğimiz bir forum oluşturdum.
İnanın maddi bir menfaat olsun diye değil sadece güzel paylaşımlar yeni dostluklar kurmak amacım zaten reklam yayınlamayacağım göreceksiniz bunu. Tek tek de sayfalarınıza uğrayıp davet edeceğim gerçi ama buradan da yazmak istedim.

Önerilerinizle daha da geliştirebiliriz hep beraber forumumuzu bizim forumumuz olacak sadece bayanlara özel olsun istedim.
Katılım ve paylaşımlarınızı bekler hepinizi http://blogcuyuz.yetkinforum.com/forum.htm adresine davet ederim.
Sevgi ve saygılarımla..

Herkesin geçmiş bayramını tekrar kutluyorum. Ben uzun yıllardır böyle keyifli güzel bir bayram yaşamamıştım. Hiç evde durmadık gezdik, akrabalarımızla görüştük en çok da kızımı mutlu görmek sevindirdi beni. Gördüğü herkese öpücükler dağıttı sarıldı kan çekiyor diye bir tabir vardır ya gerçekten inanıyorum. İlk defa gördüğü akrabalarımıza bile candan sarıldı öptü yavrum. Fotoğraf makinamı almıştım yanıma ama aklımın ucundan geçmedi fotoğraf çekip bu güzel bayramı kızım büyüdüğünde onunla paylaşmak. İnşallah hep beraber böyle nice mutlu bayramlar geçiririz.
Dün yaşadığım telaşlı günümü paylaşmak istiyorum.
Pazar günü bir arkadaşımıza gitmiştik. Kayınvalidem ev telefonumuzu aramış ulaşamayınca beni cep telefonumdan aradı. Korktum akşam vakti birşey mi oldu diye. Salı günü akrabaları bize gelmek istiyormuş "hazırlıklı ol yemek filan hazırla" dedi." Tam kesin değil ama gelirsek ben seni mutlaka ararım" dedi ve hiç ses seda çıkmadı ben de zaten acayip hastaydım kolumu kaldıracak halim yoktu. Aramayınca gelmeyecekler herhalde diye salı günü yani dün rahat rahat uzanırken telefon çaldı eşimin teyzesi kayınvalidemi aramış kayınbabam açmış telefonu "gelinine gitti" demiş. Teyzemde o yüzden aramış geldiyse bir konuşayım diye. Başımdan aşağıya kaynar sular döküldü sanki çok sinirlendim ben haber beklerken onlar yola düşmüş bile hemen koştur koştur evi toparladım düdüklü tencereye barbunya yemeği koydum yine başka bir düdüklü tencereye mercimek çorbası koydum tavuk vardı evde onu haşlamaya başladım bir yandan da pilav yapmak için pirinç ısladım zaten yaprak sarmam da vardı yeter di bu kadar yemek hepsini tam bir saat içinde hazır ettim. Giyindim hazırlandım kapı çaldı kayınvalidem elinde bir paketle gelmiş. Bizim oturduğumuz apartmanda başka akrabalarımız da var, dedi ki; "önce oraya gidiyoruz yemeği orda yiyeceğiz sonra sana çay içmeye geleceğiz" yine sardı beni bir telaş çayın yanında ikram edecek hiç birşey yok evde marketi aradım tatlı getirttim sakallı poğaça yaptım. Bu arada kızım perişan haldeydi ben koştururken onunla ilgilenemedim çok uykusu vardı uyutayım diye üzerini çıkardım kapı çaldı. Kayınvalidem "seni bekliyorlar gel orada oturalım" dedi. Neyse onada kabul dedim çıktım yemek yedik hemen çay koymuşlar ben bizde içelim diye ısrar ettiysem de getiremedim misafirleri başka bir gün de sana geliriz dediler .Betül artık iyice huysuzlanmış dı evime geldim yavrumu uyuttum. Söylene söylene oturdum onca yemek tatlı hepsi kaldı. Kayınvalidem neden beni aramadı geliyoruz diye hadi aramadı hem çayı sende içeceğiz diye söz verip misafirler neden gelmedi işte ben belimin ağrısıyla hastalığım bir yandan öyle kalakaldım. Sonra akşam üstü bana da geldiler artık biraz oturup gittiler.
Evet böyle işte bu olayda bir insanın zor zamanlarda ne kadar pratik çözümler üretebileceğini kısacık ir zamana onca iş sığdırabileceğini anlamış oldum. Yoruldum ama değdi sanırım. Yemekler dondurucuya girdi yine ansızın bir misafir olursa ki mutlaka olacaktır çünki benim misafirlerim hep son anda arayıp biz geliyoruz derler hazır yemeğim var telaş yapmamış olurum en azından. Yaptığım tüm yemeklerin tarifini vereceğim.
Herkese sevgilerimi saygılarımı iletiyorum yaklaşan yeni yılınızın sizlere sağlık, mutluluk getirmesini diliyorum..

Kapı kapı dolaşıp şeker topladığımız, arefe günü alışverişe çıkıp yeni aldığımız kıyafetlerimizi yatağımızın başucuna astığımız, yepyeni ayakkabılarımıza sarılıp uyuduğumuz o eski güzel bayramları yaşayamıyorum artık. Ama yine de her bayram ayrı bir heyecan ayrı bir mutluluk bu bayramı kızım eşim ve ailemle geçirebilecek olmak dünyalara bedel. Dilerim sizlerde aileleriniz ve sevdiklerinizle birlikte beraber şeker tadında güzel bir bayram geçirirsiniz. Kurban bayramınız mübarek olsun. Kurban kesebilenlerin kurbanlarını rabbim kabul eylesin kesemeyenlere önümüzde ki sene kesmek nasip etsin.
Bayram telaşından birçok arkadaşıma mesaj yazamadım kusurabakmayın buradan tüm dostlarımın ve bu yazımı okuyan herkesin bayramını kutluyorum.
Bayramdan sonra yeni tarif ve bayram anılarımızla tekrar burada olacağım sevgiler...

Sabah saat 7-8 gibi başucumda bir karaltı hissediyorum zar zor açıyorum ki gözümü kızım fu (su) diyor kalkıp suyunu içiriyorum. 5 dakikacık daha yatsam diyorum ki bu kez "amme, amme" acıkmış karnını gösteriyor mümkün mü artık yatmak kalkıp süt ısıtıyorum azıcık daha uzansam ne olur gözlerimi açamıyorum ama olur mu bu kez eşim çok acıktım diyor artık uyku kaçtı istesem de uyuyamam kalkıp çay koyuyorum. Akşama misafir gelecek ev toparlanacak ikramlık birşeyler hazırlanacak eşim markete gidiyor 3 oda 2 balkon harap durumda bende oraları temizlesem... Betül'ü de götürümüsün?.... cevap "uğraşamam onunla"
Kızım gel biraz uyutayım senide ben ev işlerimi bitireyim?... cevap "ıı ııı"
Halbuki balkona tv koyduğumuzda ne çok sevinmiştim orda oturup kalkacağız diğer odalar temiz kalacak Betül'e rağmen mi? Ne büyük hayalmiş meğer.
Bacağıma sarılmış ben nereye gidersem oraya elektirkli süpürgeyi o açacak -annem ne olur akşama misafir gelecek bugün ben yapayım yarın sen süpürürsün olur mu?... yine kocaman bir "ıııı ıııı"
Uyku akıyor gözlerinden ayaklarım uyuşana kadar sallıyorum uyudu sanıyorum ki yatağına koyduğum an gülücüklerle kalkıyor hadi bugünde vaktinde uyumayıversin diyorum.
Eşim geliyor marketten " çok açıımmmmm" Dergide bir tarif görülmüş imkanı yok artık yapacaksın onu. Ama önce Betül' ü uyutmalıyım karnını doyurmalı önce ve tam bir saat boyunca ayakta sallamalı. Of Sonunda uyudu o uyuyup uyanana kadar ben her işimi yaparım(kimi kandırıyorsam)
İstenilen tarif yapılır eşininde karnı doyar bulaşıklar seni bekler sen de açsın ama birşeyler yemen gerek vakit yok ki cadı kız uyanmadan daha börek yapmalıyım.
Ayakta duramıyorsun şu bel ağrım olmasa mecburen oturarak yapacaksın bütün malzemeyi yere indir.
Allah'ım ne olur tekrar uyusun sesi geliyor Betül'ün..
iyi babasının yanına gitti belki biraz oyalar babası??? "Kızım annene git" ağlama bak annen mutfakta.
Kapıda sinsi bir gülümseme yerde ya malzemeler diyor ki içinden "acaba ilk hangisine saldırsam" yufkadan koca bir parça gitti kızım dur diyemeden eyvah yumurtayı döktü . Yılmaaaaz ne olur biraz yardımcı ol.
Cevap " kızım annen yapma diyorsa yapma" Ne olur biraz götürsen mutfaktan azıcık oyalasan.
İyi tarafına denk geldi götürdü cadıyı salona. İyi gitti böreğimde bitti.
Şimdi biraz oyun zamanı öyle ya sıkıldı çocuk ama yüz buldu bu kez de kurabiyeyi nasıl yapıcam.
Yılmaz ne olur 5 dk. parka götür.?? Cevap " ne işim var uğraşamam şimdi"
Kızım yapma da çabucak bitsin sonra oyun oynarız " ııııı ııııı"
Kızım balkonda biraz tv izlesen ben hemen gelirim yanına sonra " ııııı ıııııııı "
Kızım benim yaptıklarıma dokunma ben sana biraz hamur vereyim al bunu da sen yap benimkilere dokunma olur mu?.. "ııı ııııı ıııı"

Yılmaaazzz artık tükendim!!! cevap " kızım annenin yapma dediğini neden yapıyorsun"
Ekmeğin arasına çikolata süreyim balkonda ye olur mu "hı hı "
oh şükür gitti yanımdan kurabiye de bitti . Dur daha mutfak toparlanacak her yer un oldu az önce döktü ya cadaloz nereye oh çekiyorsun.
Patesler haşlandı doğranacak tabak çatalı iyi ki sabahtan hazır etmişim.
İlk zil çaldı.
Kızım hoşgeldin yap "ııı ıııı"
Hadi 5 dk. içeride oturda bende son rötuşları yapayım "ıııı ııııı"
Mutfakta işim kalmadı emin miyim? Kızın karnı acıktı bunlardan yemez hadi birşeyler hazırla.
Saat 12 oldu misafirlerde gitti hadi artık uyuyalım kızım artık ayakta duramıyorum iyi direnmedi bu kez çok yoruldu öyle ya kolay mı koskoca bir evi viraneye çevirmek .
Eşim "eline sağlık herşey çok güzel olmuş nasıl yaptın çok lezzetli olmuştu arkadaşlarım çok beğendiler"
Gerçekten mi börek nasıldı ilk defa yapmıştım.
" çok güzeldi eline sağlık"

iyi hepsine değdi o zaman ama çok kırgınım sana.
Gözlerimin önünde sanki böyle bulut var gibi doğru mu yazıyorum. Çok uykum var belim tutmuyor ayaklarımın üzerine basamıyorum....

Sagopa Kajmer'in Yılbaşı Mesajı :))
Biz 16 aralıkta hicri yılbaşımızı kendi aramızda kutladık elhamdülillah.ama ben yunus olarak sizlere şunu söylemekten geri kalmamalıyım,sonuçta bilenler bilmeyenleri aydınlatmalı.Kimilerine çok itici gelebilir Yılbaşı kutlamamak, aptalca ve saçma gelebilir,bu kişilerin kendini bağlar.Dileyen çam diker dileyen noel baba olur beni bağlamaz.Ama bir insan ben müslümanım diyorsa onu elbette bağlar.Din babanın ahırı değil ki istediğin keçiyi otlatasın.
Noel bizim dinimiz olan islamın nişanı ya da bayramı değildir.Hz İsa Aleyhisselam'ı canımızdan çok severiz lakin onu bizim sevmemizle bu işin bir alakası yok,biz tüm peygamberleri canımız bildik.Lakin hristiyanlar Allah çocuk sahibidir dediler ve İsa hazretlerine iftira attılar.Rabbimizin buğzettiği,gazaplandığı göklerin ve arşı ala nın titrediği bu durum karşısında saat 12 nin gelmesini ve göbek atmayı hindi kesmeyi bekleyemeyiz biz.En azından benim öyle bir beklentim yok.
Onlar benim peygamberimi tanımadılar,kitabımı da kabul etmediler,benim peygamberime çirkin bir karikatür ithaf edecek kadar ileri de gittiler,hala Irak'ın durumu gözler önündedir...''Ben yeni bir yılı kutluyorum noeli kutlamıyorum'' diyorsunuz.ama o zaman müslümansan hicri takvime göre kutla,o gün hindi kesme çam devirip noel baba saçmalığına girme.Baba-oğul-kutsal ruh inancını benimseyenlerin geleneklerini,bir papazın çıkardığı sevgililer gününü ve diğer bilmemne günlerini ben kutlamıyorum.Ne anneler günü nü ne de babalar günü tanımıyorum,kutlamıyorum.''eh fena mı olur annene hediye alırsın hatırlamış olursun''diyenler olabilir,onlar kendileri öyle yapsın.bence o günlerde insanlar çok yapmacık oluyorlar.''bak sana neee aldııııım'' hadi yaaaaaa ne gerek vardı'''.İslama göre anne baba hakkı en üst düzeydir,bir günle o değere kimse karar veremez,hergüne yaymaktır mağrifet.Hele de o günü papazın biri icad ettiyse.Tabi şimdiki amerikan sineması çok tatlı geliyor insanlara.Noel baba geliyor felan ''ho ho ho ben geldim'' bizim müslüman da ''aaa noel baba ne getirdin bana?'' ''sana bir çuval dolusu ateş getirdim yak yak dur kendini''.Eh be sago ne yaptın? kimsenin yapamadığını yaptım ne olacak.sanatçı halkını uyarandır demesini biliyorsunuz.sanatçı toplumsal konulara değinmeli diyorsunuz.bu bizim kanayan yaramızdır arkadaşlar.İyice avrupa ve iyice amerikan olduk.Irakta milleti kesiyorlar televizyon başında ağlıyorsun,sonra ''noel baba hani hediyelerim'' diyorsun.Kutladığın şeyi aynen gayrimüslümlerin kutladığı gibi hatta onlardan çok daha heybetli kutluyorsun.Ben bu konularda hassasım.Nacizane dinleyenlerime bilmiyorlarsa bilsinler mahiyetinde bu konu hakkında yazıyorum.Herkes korkak olmuş,sanki bu din yarın bir gün vefat edecek olan bir yaşlı kadın ya da adam.kimse umursamıyor,kutla yılbaşını iç-mıç-eğlen,ona buna geçir,jingle bells i oku sanki senin için birşey ifade ediyormuş gibi..bu iş ince bir iş lütfen dikkat buyrun.hadi lan ordan delirdin mi demeyin.Kur'anı okuyun.Madem kitabımdır diyorsunuz okuyun.Böylelikle emr-i bil ma'ruf görevimi de yerine getirmiş ve içimi de rahatlatmış oldum.Allah kabul etsin..Rabbimizin bizden istediğini yapalım.Kim benden nefret ederse etsin.yeterki beni rabbim sevsin.yarın birgün öleceğim,kavuşmak bayramım olsun,çünkü ölenin kıyameti zaten kopmuştur.
saygılarımla

Yürekten katılıyorum bu sözlere.

Özel bir tv kanalında yemek..yiz adlı bir program var. Hepiniz biliyorsunuzdur bende bu programı takip ediyor yeni yemekler öğrenirim düşüncesiyle kaçırmamaya çalışıyorum.
Bu akşam ki yarışmacı Karnıyarık yaptı. Patlıcanları kızarttığı bir tencere sıvı yağı olduğu gibi lavoboya döktü. Nasıl üzüldüm anlatamam genç, okumuş, kültürlü bir bayanın böyle bir davranış sergilemesi beni çok şaşırttı. İsraftır , günahtır kaç lira para veriyoruz o yağlara tamam belki para önemli değil hadi israfı günahı da bilmiyor ama insana saygı, doğaya saygı diye bir şey var arkadaşlar.Biliyor musunuz? lavobaya dökülen 1 litre yağ 1 milyon metre suyu kirletiyormuş. Bakın kimyager CANAN ESER ne söylemiş bu konu hakkında:
Kimyager Canan Eser lavaboya dökülen bir litre bitkisel yağın 1 milyon litre suyu kirlettiğini belirtti.
Eser, lavaboya dökülen bir litre bitkisel yağın 1 milyon litre yer altı suyunu kirlettiğine dikkat çekti. Çok fazla kullanılan kızartmalık yağlarda polar maddenin arttığını ve bu polar maddenin insan vücudunda kansere yol açtığını anlatan Eser, çok kullanılmış ve polar seviyesi yüzde 25′in üzerine çıkmış yağların yemeklerde kullanımının mutojenik etkilerinin de görülerek insan DNA’sında bozulmalara ve insan fiziki yapısında değişimlere sebep olduğunu kaydetti. (alıntıdır)

Sadece bu bayan için söylemiyorum bir çoğumuzun bu şekilde yaptığını görüyor ve duyuyorum maalesef. Kızarmış yağ belki sağlıklı olmayabilir tekrar yemeklerde bu yağı kullanmak istemiyor olabilirsiniz ama insan sağlığını da hiçe saymayın lütfen.
Atık yağları toplayan bir kurum var yağlarınızı biriktirip 5 kg. olunca bu kurumu arayabiliyorsunuz bildiğim kadarıyla kapınıza kadar gelip alıyorlar.
Lütfen yapmayın sağlığımızla oynamayın zaten dünya olarak küresel bir kriz içerisindeyiz hiç bir şeyi israf etmeyelim tek lokmamızı bile çöpe atmayalım. Biraz daha duyarlı olalım.

Bugün kızımla gezmeye gidecektik mutfağı toplayalım öyle gideceğiz beni üzmezsen hemen biter gideriz dedim kuzuma.
Sessizce gitti yanımdan bende rahat rahat işlerimi bitirdim hiç sesi çıkmadı kızımın ama içten içe de korktum yanına gidemedim böyle sessiz durduğuna göre kesin bir yaramazlık yapmıştır dedim :)
Sessizce odaları aradım yatak odasında bütün çekmeceleri dökmüş, yatağın üzerine güzelce dizmiş, öyle özenli yapıyor du ki biraz izledim hiç ses çıkarmadan keşke kameraya çekseydim aklıma gelmedi koca adam gibi nasıl özeniyor nasıl düzeltiyordu kızamadım nasıl kızabilirsiniz ki zaten :)
Öyle çok seviyor ki gezmeyi, gideceğiz dediğim zaman çantamı getiriyor emziğini biberonunu benim telefonumu getirip çantaya koyuyor ayakkabılarını ve montunu da getirip çantanın yanına koyuyor şapkasını takıyor eşarbımı getiriyor hangisini örteceğime de kendisi karar veriyor :) neşesine keyfine diyecek olmuyor.
Ah bir de konuşsa dünyalar benim olacak gerçi konuşsa susturamayacağız gibi geliyor :)
Akşam babası gelince kendi dilinde aa oo gibi seslerle birşeyler anlatıyor ki babasına bayılıyoruz ikimiz de eşim de "Ya öyle mi olmuş? " gibi kelimeler söyledikçe kızım daha bir iştahlı anlatmaya devam ediyor.
Unutma beni diye bir dizi var tv de genelde o başladığı saatler yemek yapıyor olurum bağımlısı olmasam da seviyorum ara sıra bakıyorum ama o başlayınca koşa koşa gelir beni çağırır hele ki İlkay mı çıktı bir seviniyor bir gösteriyor onu bana ne anlıyorsa cadı kız.
Masanın üzerine, pencerelerin kenarlarına çıkmayı öğrendi gözümün önünden ayıramaz oldum kapıyı açmayı da öğrendi, olurda bir gün kilitlemeyi unutursam diye içim içimi yiyor.
Ne kadar sakınsan da yapacaklarını yapıyorlar bir anlık herşey onların canı yanıyor ama bizim içimizin yanması geçmiyor. Dün biraz kolu yandı pek ses etmedi öyle herşeye ağlamaz zaten kolay kolay da böyle olunca da insan daha bir kahroluyor ağlayıp sızlasa onu teselli etmek için uğraşırsın ama ses çıkarmayınca içim daha çok yanıyor. Sanki canı çok acıyor da bize belli etmek istemiyor gibi geçiyor içimden.
Büyüdükçe dertleri büyüyor derler ya bilmem belki öyle ama o büyüdükçe içimdeki sevgisi de büyüyor, onun bana olan sevgisi büyüyor daha mutlu oluyor insan derdini kederini unutuyor.
"Amme!" diye bağırarak, koşarak yanıma gelip bir sarılıp öpüyor ki bu aralar ayaklarım yere basmıyor sanki seviçten. Daha çok ilgilenmeye başladım artık gündüz hiç bilgisayar açmıyorum hep kızımla oynuyorum balkonda oturuyoruz çay içiyoruz. Pekmezli su onun çayı da :)
İşte böyle daha dolu dolu içim ama gözlerimden de uyku akıyor herkese iyi geceler:)

Teyzemin kızı sevgili Reyhan'ın oğluşu Arda'nın doğum gününe davetliydik dün akşam. Çok güzeldi. Bir yaşına girdi dünyalar tatlısı Arda.

Gün içinde insan zamanın bir türlü geçmediğinden yakınıp durur ama bir bakmışsın yıllar su gibi akıp gitmiş bir yıl önce bu günde daha hastanede hiç birşeyden habersiz yatarken  şimdi emekliyor, gülücükler atıyor, oyunlar yapıyor, konuşmaya çalışıyor ah bir yürüse diyorsun yürüyor bu kez ah birde konuşsa, okula gitse, asker olsa, damat olsa diye bekliyorsun ne güzel duygular değil mi?  Allah isteyen herkese nasip etsin anne baba olabilmeyi.Arda'ya da uzun güzel bir ömür versin inşaallah. Bir ömür sağlıcakla mutlulukla yaşasın. 

Yine çok yormuş reyhan kendini birbirinden lezzetli ikramlar hazırlamış. Fotoğraf makinasını götürmedim maalesef ama bir iki fotoğraf isteyip izinleride olursa bloguma eklemek istiyorum Betüşümle Arda'nın birbirine sarılmış fotoğrafları vardı.Çok tatlılardı önceleri iyi anlaştılar ama bizim İki yaş sendromlarımız başladığı için Betüşün kıskançlıkları ağlamaları o yüzden pek oynayamadılar Betüş herşeyi sahipleniyor bizim değil diyorum ama anlatamıyorum bu da bir dönem işte çok sabır isteyen yorucu bir dönem inşaallah çabucak atlatırız. 

Gelelim menüye blogum yemek üzerine olduğum için ikramları yazmak istiyorum. Tabiiki öncelikle üzerinde Arda'nın fotoğrafı olan bir pasta yaptırmışlar aslında ben de şeker hamurundan güzel arabalı bir pasta hazırlayıp götürmek istiyordum ama daha acemi olduğum için becermedim. Bir daha ki doğum gününe inşaallah.

Azize teyzemin meşhur gözlemesi vardı çok güzel yapar ellerine sağlık. Yaprak sarması vardı  olmazsa olmazımızdır bizlerin.

Un kurabiyesi yapmıştı Reyhan içine tahin ve ceviz eklemiş en meşhur pastanelerde bile bulamazsınız eminim muhteşem bir tadı vardı ağızda nasıl dağılıyordu tekrar ellerine sağlık.

Perihan ablamda elmalı kurabiye yapıp getirmiş herkesin güzel yaptığı birşey vardır ya ben perihan ablamın elmalı kurabiyesini çok severim gerçi o herşeyi güzel yapar ama elmalı kurabiyesi ayrı bir lezzettir.

Makarna salatası, rulo börek, açma cevizli poğaça yapmışlar. Makarna salatasına dereotu ve salatalık eklemişler ben o şekilde hiç denememiştim daha önce değişik bir tat vermiş çok lezzetli olmuştu. Etimek tatlısı vardı onunda üzerini çilek jölesi ve taze çileklerle süslemişler görüntüsüde tadıda harikaydı.

İki gündür annemlerde kalıyorum ders çalışıyorum aslında bir iki tarif eklemek istiyordum ama bilgisayar inanılmaz yavaş fotoğraflar açılmıyor sanırım bir saatten fazladırda bu yazıyı yazmaya uğraşıyorum internet sürekli gidip geliyor. Bu ayın sonunda sınavlar bitiyor ekim ayına kadar bol vaktim olacak inşaallah hepsini ekleyeceğim biriken tariflerimin.

Tekrar doğum günün kutlu olsun Arda sana bol kazanç, mutluluk, sağlık, huzur diliyorum ailene hayırlı bir evlat olasın Rabbim seni ailene ailenide sana bağışlasın. 

steğe göre tarçın,portakal kabuğu,ceviz

hindistan cevizi, susam, çörekotu da ekleniyormuş aşureye ben koymadım birde rengi koyu severseniz pekmez koyabilirsiniz ben birde hurma ekledim 5-6 tane hurma kaynadıkça pembe bir renk aldı çok güzeldi görünümü.

15-20 bardak su

2-3 su bardağı şeker

Yapılışı: Su ve şekeri ben göz kararı koydum koyu olmasını istemedim o yüzden nişasta ve ya un eklemedim. Aşure kaynadıkça koyulaşıyor ben üzerine koyulaştıkça kaynar su ve damak tadımıza göre şeker ilave ettim.

Buğdayı akşamdan güzelce yıkayıp sıcak su ile ıslattım epeyce su koydum buğday çok şişiyor. Ayrı bir kapta nohut ve kuru fasulyeyi de güzelce yıkayıp üzerlerini geçecek kadar su ekleyip beklemeye bıraktım.

İncir, kayısı, kuru üzüm ve kuş üzümünüde akşamdan üzerlerini geçecek kadar su ekleyerek ıslattım.

Sabah buğdayın suyunu süzdüm genişçe bir tencereye alıp 15 bardak soğuk su ekledim ve kaynamaya bıraktım dediğim gibi buğday şiştikçe kaynar su ekledim kıvamını böyle ayarladım.

Nohut ve kuru fasulyeninde suyunu süzüp düdüklü tencerede yarım saat haşladım.

Buğday yumuşamaya başlayınca pirinci yıkayıp içine ilave ettim şekerini, nohut ve kuru fasulyeyi de ekledim kaynatmaya devam ettim buğdayların kabukları ayrılmaya başlayınca fındık,badem ve fıstık içini ekledim. En son ocaktan almaya yakın akşamdan ıslattığım inciri ve kuru kayısıyı küçük küçük doğrayarak içine kattım. Kuru üzüm ve kuş üzümünüde ekledim tadına bakarak ocağı kapattım.

Cevizim yoktu üzerini tarçınla süsleyerek servis yaptım.

Afiyet Olsun.

Yeni Mim için sevgili Armina arkadaşıma çok teşekkür ediyorum ve cevaplamaya geçiyorum.

Yaptığım 4 iş:

Kızımla ilgileniyorum

Bloğumla ilgileniyorum

Ders çalışıyorum

Eşim tatilde olduğu için geziyorum

Defalarca izleyebileceğim 4 film:

Yaralı yüz

Adem'in trenleri

Blade

Kahraman (Hero)

Yaşadığım 4 yer: Yaşadığım tek yer Ankara

İzlediğim 4 televizyon programı:

Yemekteyiz

Monk

Vahyin penceresinden

Muhabbet kapısı

-En sevdiğim 4 yemek:

Yaprak sarma

Köfte

Güveçte etli türlü

Makarnanın her çeşidi

Hemen şimdi olmak istediğim 4 yer:

Mekke

Tunceli

Mısır

Bursa

Bir yağmur damlası olsaydım düşmek isteyeceğim 4 yer:
Afrika'ya

Mekke'ye

Susamış ağaçların üzerine

Barajlarımızın üzerine

Sobelemek istediğim 4 kişi:

http://aysed.blogspot.com/

http://sihirlioklava.blogcu.com/

http://susamcorekotu.blogcu.com/

http://kardelenim77.blogcu.com/

Tekrar teşekkürler Arminacım..

Sevgiler.

Tam yatmak üzereyken blogcu arkadaşlarım neler yapmış bir dolaşayım dedim. Kesinlikle isim verip prim yaptırmıycam ama bir blog yazarı beni blo listelerinize ekleyin diye mesaj yazmış arkadaşlarımdan birine merak ettim nedir ne değildir diye girdim baktım ünlü bir aşçının sitesinde ki yemek tariflerini almış almış kopyala yapıştır yapmış birde bloğun her tarafını ayıp reklamlarla donatmış blogda reklamlardan nerdeyse tarifler görünmüyor. Emek veriyoruz, yemekler yapıyoruz, fotoğraf çekiyoruz, oturup bilgisayar başında gözlerimiz ağrıyana kadar, parmaklarımız uyuşana kadar yazı yazıyoruz bir çoğumuz hobi olsun diye insanlarla yaptıklarımızı paylaşalım diye buradayız tabii bir emek veriyoruz ufak da olsa bir karşılığı olsun diye tabii ki reklamda yayınlıyoruz ama birisi geliyor utanmadan sıkılmadan kopyalayıp yapıştırıyor ve bizim emeğimizden göz nurumuzdan rant sağlamaya çalışıyor. Çok ama çok merak ediyorum başını yastığına koyduğunda vicdanı nasıl rahat edip gözlerini kapatıp uykuya dalabiliyor. Sadece bu son gördüğüm blog değil onlarcasına şahit oldum ben çok yeni olmama rağmen başlarda çalındı fotoğraflarım biliyorum tarif benim fotoğraf benim içim yanıyor ama hiç birşey yapamıyorum şimdi fotoğraflarıma imzamı ekliyorum ama neye yarar yapacak insan öylede böylede bir yolunu bulup yapıyor yapacağını ne gelir elimizden şikayetler fayda vermiyor. Yapabileceğimiz tek şey tekrar o sitelere girmemek onlara verilebilecek en büyük ceza budur sanırım bir kaç blog yazarı arkadaşımda gördüm çalıntı yapan sitelerin isimlerini koyuyorlar ama bu onlara prim vermekten başka bir işe yaramıyor ne diyelim hiç bir şekilde hakkımı helal etmiyorum elbet birgün yaptıklarını çekecekler.
Bende bir çok yemek tarifini internetten öğrendim ama tarifimi kimden aldıysam ismini yazdım gerekirse izin istedim yayınlayabilir miyim diye soramadıklarımında adreslerini ekledim siteme buradan aldım diye buna rağmen bir kusurum bir yanlışım varsa uyarmanızı rica eder herkese iyi geceler dilerim.