Bu yıl bahçe, Mart ayının ortasına kadar karla kaplıydı. Sonrasında bahçeden bahsedebilmek için nergislerin açmasını bekledim. Nergisler, boy atıp tomurcuk çıkarmalarına rağmen çiçek açmak için Nisan yağmurlarını bekledi.Doğrusu bu kadar bekledikten sonra altın renkli ve beyaz kocaman nergis çiçeklerini seyretmek insanı gerçekten mutlu ediyor.
Şimdi olduğu gibi, çok eskilerde, mesela Kleopatra zamanında da bu çiçekler çok popülermiş. Kleopatra , parlak altın sarısı- turuncu nergislerin yanında , uçuk renkli çiçeklere bakmazmış hiç.Nergis çiçeğinin mitolojide de yeri var.
Nergis , bakımı son derece kolay ve soğanları kendi kendine çoğalan bir bitki. İlk ektiğim soğanları Karadeniz'den getirmiştim. Bütün yaz ve kış toprağın altında uyuyup, baharda kocaman parlak çiçekleriyle "merhaba " diyen altın sarısı nergisler hiç gitmesin istiyorum aslında.
Bahçenin diğer renkli çiçeği kırmızı orman gülü, sümbüllerde açmak üzere.Beni en çok endişelendiren geçen haftaya kadar kuru bir sopa gibi duran Erguvan Ağacıydı. Sonbaharda dikilmişti ve kışın çok sert geçmesi sebebiyle kuruyabileceğini düşünmüştük. Neyseki üzerindeki minicik çiçek tomurcuğu hepimizi rahatlattı :)
Sebze Bahçesinde Durum
Sonbahar'da ektiğim ıspanak ve az miktarda havuç tohumları güneşi görünce topraktan çıkardılar başlarını.Ve beni şaşırtan durum, geçen İlkbahar'da ekilen marul, maydanoz , nane, yeşil soğan kendiliğinden büyüdü, yeniden ekmeye gerek kalmadı. Hava ısınınca sebze bahçesinin toprağını belleyerek havalandırdım. Geçen sene gübrelendiğinden yeni gübre eklemesi yapılmadı.Yabancı otlardan temizlemek için büyük gayret sarfettim ki yağmurla birlikte , yabani otlar, göz açıp kapayıncaya kadar ekim yapılacak alanda tekrar büyüyor.Patates ekimi için15 adet çillenmiş patates ile işe koyulduk. Ayşe ve Zeynep 'de bana yardım etmek üzere çapa ve kürekle toprağı kazmaya başladılar. Yaklaşık 15-20 cm'lik çukura bütün bir patatesi, çilli kısmı yukarı gelecek şekilde gömdük. 1 adet patatesten yaklaşık 1 kilo ürün alınıyormuş. 15 adet patatesi geniş aralıklarla ektik. Beklenen mahsül 15 kilo civarında. Kızlar havuç ekmek için sabırsızlanıyordu. Ben toprakla uğraşırken , onlarda kazdıkları çukura tüm havuç tohumlarını ekmiş ve kapatmışlar:). Neyse ki tohumları alabildiğimiz kadar alıp düzgün bir şekilde toprağa karıştırdık. Ama ben bu kadar çok havuç ekmek istemiyordum. Bakalım sonuç ne olacak.Özellikle patatesler, çiçeğini çok merak ediyorum. Heyecan verici süreç başladı...
Bahçeden Sofraya
Bahçede kendiliğinden büyüyen fotoğraftaki gibi 4-5 ebegümeci topluluğu var.Öbek öbek görüntüleri çok hoş , eflatun renkli çiçek açtıklarında da ayrı bir güzellik katıyorlar. Aslında koparmaya hiç kıyamıyordum ama yemek yapmak için heveslendim bir kere...
Havuçlu Lorlu Ebegümeci
Malzemeler
Şimdi olduğu gibi, çok eskilerde, mesela Kleopatra zamanında da bu çiçekler çok popülermiş. Kleopatra , parlak altın sarısı- turuncu nergislerin yanında , uçuk renkli çiçeklere bakmazmış hiç.Nergis çiçeğinin mitolojide de yeri var.
Nergis , bakımı son derece kolay ve soğanları kendi kendine çoğalan bir bitki. İlk ektiğim soğanları Karadeniz'den getirmiştim. Bütün yaz ve kış toprağın altında uyuyup, baharda kocaman parlak çiçekleriyle "merhaba " diyen altın sarısı nergisler hiç gitmesin istiyorum aslında.
Bahçenin diğer renkli çiçeği kırmızı orman gülü, sümbüllerde açmak üzere.Beni en çok endişelendiren geçen haftaya kadar kuru bir sopa gibi duran Erguvan Ağacıydı. Sonbaharda dikilmişti ve kışın çok sert geçmesi sebebiyle kuruyabileceğini düşünmüştük. Neyseki üzerindeki minicik çiçek tomurcuğu hepimizi rahatlattı :)
Sebze Bahçesinde Durum
Sonbahar'da ektiğim ıspanak ve az miktarda havuç tohumları güneşi görünce topraktan çıkardılar başlarını.Ve beni şaşırtan durum, geçen İlkbahar'da ekilen marul, maydanoz , nane, yeşil soğan kendiliğinden büyüdü, yeniden ekmeye gerek kalmadı. Hava ısınınca sebze bahçesinin toprağını belleyerek havalandırdım. Geçen sene gübrelendiğinden yeni gübre eklemesi yapılmadı.Yabancı otlardan temizlemek için büyük gayret sarfettim ki yağmurla birlikte , yabani otlar, göz açıp kapayıncaya kadar ekim yapılacak alanda tekrar büyüyor.Patates ekimi için15 adet çillenmiş patates ile işe koyulduk. Ayşe ve Zeynep 'de bana yardım etmek üzere çapa ve kürekle toprağı kazmaya başladılar. Yaklaşık 15-20 cm'lik çukura bütün bir patatesi, çilli kısmı yukarı gelecek şekilde gömdük. 1 adet patatesten yaklaşık 1 kilo ürün alınıyormuş. 15 adet patatesi geniş aralıklarla ektik. Beklenen mahsül 15 kilo civarında. Kızlar havuç ekmek için sabırsızlanıyordu. Ben toprakla uğraşırken , onlarda kazdıkları çukura tüm havuç tohumlarını ekmiş ve kapatmışlar:). Neyse ki tohumları alabildiğimiz kadar alıp düzgün bir şekilde toprağa karıştırdık. Ama ben bu kadar çok havuç ekmek istemiyordum. Bakalım sonuç ne olacak.Özellikle patatesler, çiçeğini çok merak ediyorum. Heyecan verici süreç başladı...
Bahçeden Sofraya
Bahçede kendiliğinden büyüyen fotoğraftaki gibi 4-5 ebegümeci topluluğu var.Öbek öbek görüntüleri çok hoş , eflatun renkli çiçek açtıklarında da ayrı bir güzellik katıyorlar. Aslında koparmaya hiç kıyamıyordum ama yemek yapmak için heveslendim bir kere...
Havuçlu Lorlu Ebegümeci
Malzemeler
- 1/2 kilo ebegümeci
- 1-2 havuç
- 1 adet küçük boy kuru soğan
- 1-2 diş sarımsak
- 1 tatlı kaşığı salça
- 1 /4 su bardağı bulgur
- 1 çorba kaşığızeytinyağı
- 1 su bardağı su
- tuz karabiber
- üzerine serpiştirmek için lor peyniri parçaları
- süslemek için taze nane yaprakları
- Ebegümecini ayıklayıp yıkayın.
- İnce doğradığınız soğanı zeytinyağı ile tencereye koyup , kısık ateşte , tencerenin ağzı kapalı olarak pişirin. Sarımsakları, salçayı ,dilim dilim doğradığınız havuçları ilave edin, kendi suyunda pişirin.Son olarak bulgurla birlikte ebegümecileri ekleyin, suyunu koyun, kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirin.tuzunu , karabiberini ekleyin
- Servis tabağına alıp üzerine lor peyniri serpiştirin, nane yaprakları ile süsleyin.
0 Responses to "Bahçeden Merhaba"
Yorum Gönder