hayattan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hayattan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Antalya Gezimiz ve Olympos'ta Sucuk Keyfi

Author: LUGAS // Category:
Yazıma bu eşsiz güzellikteki Kurşunlu Şelalesi fotoğrafı ile başlamak istedim.Hem yaz hem de Antalya tatili araya girince bloga yazmaya fırsatım olmadı.1 yıldır Antalya'da yaşayan ablamın ısrarlı daveti sonucu ani bir kararla yola çıktık.Tatil bittiğinde geldiğimize değdi diye düşündük açıkçası.



Bu tatilimiz diğerlerinden farklı olarak tarih ve kültür gezisi gibi oldu.Çocuklarımın ülkemizin tarihi zenginliklerini ve doğal güzelliklerini tanıması açısından çok iyi oldu bu tatil diye düşünüyorum.Ablamın evi Antalya merkezde,hem Side tarafına hem de Kemer tarafına gidebilmemiz kolay oldu bu açıdan.



Daha önce 2-3 defa gitme imkanım oldu,Her defasında farklı güzelliklerle karşılaşmak mümkün Antalya'da.Zaten bir tatilde bütün güzellikleri tarihi eserleri gezebilmek mümkün değil sanırım.Bizim de aklımızda olan ama gezemediğimiz thermessos,phaselis,adrasan ,kekova gibi yerler kaldı.Onları ve diğer görülecek yerleri ablamın öncü gezi yaparak keşfedip bizim de seneye göreceğimizi düşünerek ayrıldık Antalya'dan.




Bu yukarıdaki güzellikte yine Kurşunlu Şelalesinden.

Yukarıdaki fotoğraf Çıralı Beydağlarındaki Yanarateş.Yanarateşe ulaşmak biraz meşakkatli doğrusu.Olympos milli parkına gelip biletimizi aldığımızda görevli ''1 km kadar dağa tırmanmanız gerekiyor''deyince yanımızda çocuklar olduğunu düşünerek biraz tereddüt ettik doğrusu.Ama sucuk pişirmeyi ve bu değişik doğal oluşumu görmeyi kafamıza koyduğumuzdan dolayı vazgeçmedik ve 1 km ve 280 basamak olan yolu nefes nefese kalarakta olasa tırmandık.Sonuçta şu yukarıdaki gibi eşsiz bir manzara,yanar ateş gibi değişik bir jeolojik oluşumu görme ve nefis sucukları tatma imkanımız oldu.


Gezdiğim yerler arasında en beğendiğim ve ilginç gelen Olympos antik kenti ve yanarateş oldu doğrusu.Olympos yanartaş,Beydağları üzerinde jeolojik bir oluşum sonucu yüzyıllardır süren bir gaz sızıntısı.

Yanarateşi görmek isteyenler rahat yürüyüş kıyafetleri ve ayakkabıları ile mutlaka su bulundursunlar yanlarında.Dağda yanan bu ateşler yüzyıllar boyunca denizcilere denizfeneri görevi yapmışlar.Yine bu ateşin mitolojik bir öyküsüde var.İlk olimpiyat oyunları ateşinin de buradan alındığı söyleniyor.


Bu sucuklar Çıralı Olympos Yanartaş'ta bizim tarafımızdan pişirildi.Ablam,Antalyalı arkadaşlarından duymuş bu sucuk pişirebilme olayını.Biz biraz da tereddüt ederek te olsa sucukları yanımıza almayı ihmal etmedik.Görevliye sorduğumuzda''Elbette pişirebilirsiniz ateş var zaten ''dedi.



Yukarıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi oluşmuş çukurlara ateşle yaklaşınca hemen alev alıyor.


Yine yanarateşin hemen yanında tarihi kalıntılar var.Yukarıda ki resimde tapınak olduğu söylenen kalıntıların renkli süslemelerinden günümüze çok az kalmış bir bölümü.


Tapınağın uzaktan görünüşü
Olympos Antik kenti
Olympos antik kenti Çıralı'nın sahilinde.Yanarateşten indikten sonra antik kenti de görmek istedik.Görevliye ''Uzak mı? Gitmek zor mu?''diye sorduğumuzda tırmanacak bir yer olmadığını sahilden 500 mt. kadar yürüyeceğimizi söyleyince rahatladık ve yorgunluğumuzu unutarak yola koyulduk.Yukarıda ki fotoğraf Olympos antik kentinin kurulduğu sahil.Sahilin en önemli özelliklerinden biri Caretta carettaların yumurtlama sahillerinden biri oluşu.

Yukarıdaki kaya kapıdan geçince antik kentin ürperten havası başlıyor.Antik kentin içinden geçen dere burada denize dökülüyor ve çok hoş bir görüntü oluşturuyor.Tatlı su ve tuzlu su yanyana.Kaya kapının üzerindeki dağın içine oyulmuş gibi kent.Bizim kente varışımız akşamı bulduğundan hızlıca gezdik ve hava kararınca da biraz da o ürperten havasından etkilenerek koşarak çıktık dışarı.Ama tam gezemediğimiz için ve o gün gurupta olmayan kardeşim ve oğlum için 2 gün sonra bir daha geldik.

Kentin hemen girişinde lahitler karşıladı bizi.Hepsinin önünde uzun uzun tarihçeleri anlatılmış.


Kentin bulunması 90 lı yıllarda tamamlanmış ve doğal yapısı hiç bozulmamış.



Karanlık havası,sarmaşıklar, devrilmiş ağaçlar, akarsular, tahta köprüler ve lahitleri ile kendimizi İndiana Jones filmlerinde gibi hissettik doğrusu.Çıralı'nın binalarla bozulmamış havasını doğal yapısını çok beğendim.Tam tatil yapılacak yer diye düşündüm.Tek katlı bahçeli,hamaklı pansiyonları , sakin sessiz havası,şahane kumsalı vardı.


Perge antik kenti


Falezler,Düden Şelalesinin denize döküldüğü yer.


Düden Şelalesi


Manavgat şelalesi

Aspendos tiyatrosu
Antalya Kaleiçini,Side tiyatrosunu ve antik kalıntıları da gezdik ama oraları resimlememişim nedense.
Antalya dünyada olabilecek bir çok güzelliğin verildiği bir şehir ve bunun tadını da en iyi yabancı turistler çıkarıyor maalesef diye düşündük sonuç olarak.
Yemeklerle ilgili yazımı bir sonraki iletiye bırakıyorum.

Adana'dan Notlar

Author: LUGAS // Category:






Hiç planlamadan gerçekleşen Adana gezimizden bazı bilgi ve notlar vermek istedim.Adana son yıllarda gelişen ve güzelleşen şehirlerimizden.Adana insanları ,havası gibi sıcak ve canayakın.Gerek ziyaretleri gerekse yardımseverlikleriyle bizleri yanlız bırakmadılar.Seyhan nehri ve baraj gölü çok başka bir güzellik ve hava katmış şehire.Sabancı camiinin yanındaki parktan ve baraj gölünden bu fotoğraflar.Camiinin yanındaki parktaki peyzaj çalışması hayranlık uyandıracak kadar güzel.Parkta gezerken gördüğümüz bu minik trenle de bir tur atmayı ihmal etmedik .Yine yaya geçişleri için yapılmış minik köprüden geçip nehre ve şehire yukarıdan baktık.Asma köprü oldukça sallanıyor ve yere indiğimizde hala sallanır hissediyorduk kendimizi:)Gittiğimiz mevsim ve hava koşullarının güzelliğinden hiç sıkılıp bunalmadık.Bir defa daha anladık ki Adanalıların yemek konusunda üstlerine yok :) sipariş ettiğimiz yemekler dışında gelen ikramlar bizleri her defasında oldukça şaşırttı.İstanbul'da suyun dahi para ile masaya geldiğini düşününce böyle şaşırmamız normal sanırım.En alt sıradaki suda kalmış ağaç fotoğrafını Çatalan suyu tarafındaki Mekselina kebab'ta çekmiştim.Servis ve ilgi o kadar kötüydü ki resimlemeye ve bahsetmeye gerek yok diye düşündüm.Sadece manzaranın ve suda gezen ördeklerin güzelliği dolayısıyla gitmeye değer.


Adana'ya göl ve nehirlerin kattığı güzellikten dolayı sanırım deniz kenarına gitmeyi hiç düşünmemiştik.Bu defa Ayşegül ablamın daveti ile Karataş sahilini gezdik ve gördük.Akdeniz'in tüm güzelliği ve dokunulmamışlığını burada görmek mümkün.Henüz Antalya ve diğer turistik yöreler gibi her yer betona dönüşmemiş.Hava ve manzara çok güzeldi.


Adana deyince ilk akla gelen Şalgam ve kebab sanırım.Bizde bu fırsatı kaçırmadık ve bol bol şalgam içtik.
Zaten İstanbulda da en çok içtiğimiz içeceklerin başında geliyor.4 ay gibi bir süredir asitli içeceklere veda etti eşim zararlı oldukları ve içerdikleri kafein ile şekerden dolayı.
Adana'da bir çok değişik marka şalgam içme imkanımız oldu ve hepsi de farklı tatlardaydı doğrusu.En çok beğendiğimiz Gönül kebab ve Doktorum şalgamdı.

SIKMA


Adana'ya ait bir içecek olan kaynar malzemesi almak için baharatçı ararken Kenan Evren caddesinde rastladığım Sıkmacı Mehtap Hanımla kısa bir sohbetimiz oldu.Yine Adana'ya ait bir lezzet sıkma,önceki yıllarda Mersinde yapıldığını gördüğümü de anımsıyorum sanki ama en iyi Mersinliler bilir sanırım.Sıkma da minik tezgahlarda yapılıyor ve satılıyor Şırdan gibi.
30 cm çapında açılan yufka saçta pişirilip yağlanıyor ve içine peynirli veya patatesli iç sürülüp sarılarak saçta ısıtılıp servis ediliyor.Mehtap hanım ,İstanbul'da sıkma olup olmadığını sordu ve ''Acaba tutar mı? diye sordu.Ben de burada (İstanbul) gözleme yapıldığını ama sıkma hiç görmediğimi söyledim.Fotoğrafını çekmem ve yayımlamamda bir sakınca olup olmayacağı konusunda izin aldıktan sonra sipariş verdiğim peynirli sıkmayı aldım ve vedalaştık.
GÖNÜL KEBAB




Adanada maliyeci bir arkadaşımızın tavsiyesi ile gittiğimiz Gönül kebab herkes tarafından çok beğenildi.Hem ikramları hem kebabları hemde fiyatı İstanbul ile asla kıyaslanamayacak seviyede.Biz Adana'da Seyhan'da(Yeni Adana) konakladığımızdan ve sevgili evsahibemiz de buraları bildiği için Yüreğir tarafındaki bu mekanı bulmakta biraz zorlandık.Ama ''Sora sora Bağdat bulunurmuş'' derler ya işte o hesap oldu bizimki.Yol bulmaya çalışırken adres sorduğumuz Adanalılar çok yardımcı oldular.Minik lahmacun tabağı,süzme yoğurt,güveçte kaşarlı mantar,maydonoz&nane tabağı,domates salatası,közde pişmiş nar ekşili soğan,susamlı lavaş,biberli lavaş,biber turşu,közde pişmiş domates&biber ikram çeşitleri.Biberli ekmek Adana ve Mersin'de tanıdığımız bir lezzet,lavaş ekmeğe yağ ve biber sürülerek pişiriliyor ve sıcakken çok lezzetli.Fotoğraflamaya fırsat kalmadan uçlardan yemeye başlamıştı bile masadakiler .Zaten kebablar gelene kadar bu ikramlardan tadarak neredeyse doymuş oluyorsunuz.Ama o kadar taze ve lezzetliler ki yememek mümkün değil gibi.Daha sonraki bir gün gruba katılanları da buraya götürmek istediğimizde akşam 21.00 de mekanın kapandığını öğrenmiş olduk,aklınızda bulunsun.Fiyatlar İstanbul ile kıyaslandığında oldukça cazip,7 kişilik bu masaya 50 ytl ücret ödendi ve İstanbul'da adet olduğu üzere bahşiş vermek istediğimizde garson asla almayacağını yasak olduğunu söylereyek bizleri şaşırttı.Adana'ya yolunuz düşerse mutlaka uğrayın.



Adana'da kötü kebab bulmak mümkün değil sanırım.Daha önceki Adana ziyaretimizde başka kebabçıları gezmekten fırsat bulamadığımız ama mihmandarımız Aşegül ablamın
her defasında HasanUsta'ya gidelim ısrarlarına maruz kaldığımız için bu defa gitmesek olmazdı.İyiki de gitmişiz,servis son derece hızlı,çiğköftesi güzel,kebabları ve ciğer şişide oldukça lezzetliydi.Kebabla beraber verilen ikramlar da oldukça bol ve ilgi son derece iyiydi.24 saat hizmet vermesi de başka bir tercih sebebi. Fiyatları yine İstanbul ile kıyaslandığında oldukça hesaplı,7 kişi için 47 ytl hesap ödendi.


Yukarıdaki fotoğrafla yine sadece Adana'da bulunacak bir lezzet.Şırdan akşamları açılan ve sabaha kadar hizmet veren küçük dükkanlarda satılan bumbar dolmasına benzeyen bir sakatat çeşidi.Şırdan yanında kırkkat ve işkembe dolması da yapılıyor bazı şırdancılarda.Adanalı Hanife Ablamızdan öğrendiğimize göre hazmetmesi kolay olsun diye bol kimyon ve acı eklenerek yeniliyor.Kırkkat ve şırdanı tatma imkanımız oldu (ben sadece birer lokma tattım gece rahatsız olabileceğimi düşünerek)ve her ikisi de sakatat severler için oldukça beğeni alacak lezzetler.Özellikle eşim ve erkek kardeşim çok beğendiler.




Sıra geldi tatlılara,fotoğraftaki tatlılar Adana'ya ait Bicibici,Taşkadayıf & Karakuş tatlısı ve Antakya'nın meşhur künefesi.Daha önce göl kenarındaki bicibici yapan tezgahlardan tatmıştım bicibici ama bu defa ki kadar güzel değildi.Bu gezimizde Adanadaki arkadaşım Yeşim'in tavsiyesi ile Doktorum Şalgam & Bicibici adlı dükkandan tatma imkanımız oldu ve çok beğendik.ananaslı ,kivili ve daha değişik çeşitleri de vardı ama biz klasik bicibici yemek istedik.Kare kare kesilmiş nişasta muhallebi üzerine rendelenmiş buz ve gülsuyu ekleniyor ve en üste de isteğinize göre pudraşekeri ekleyerek yeniliyor,sıcak günlere çok yakışan bir tatlı.Taşkadayıf ve Karakuş tatlısını ise
Tatlıcı Gönül Kardeşlerden yeme imkanımız oldu.Adana'da oldukça ünlü bu mekan,ben tatlıların paket yapılmasını beklerken Adanalılar birer ikişer ayaküstü tatlı yemekle meşguldüler.Eşim bu tatlıları tadınca yorumu şu oldu''Ramazana yakışır bu tatlılar''ki; bu da tatlıların güzel olduğunu anlatmaya yetiyor.Son olarak 3 gece üstüste gruptaki beyler tarafından yenilen ve çok beğenilen Adana'nın en iyi künefe yapan mekanı Antakyalı Yıldızoğlu Künefede yediğimiz dondurmalı künefe fotoğrafı ile tatlılar konusunu bitirelim.Tatmaya fırsat bulamadığımız ama Adana'da çok meşhur olan Tatlıcı Köse nin özel tatlısı olan minik baklavaları da unutmayalım bu konuya değinmişken.Aana gidilmesi ve görülmesi gereken şehirlerimizden biri.

Güneydoğu Gezimiz ve Yemek

Author: LUGAS // Category:
Ramazan öncesi 12 gün kadar GaziAntep merkezli,Urfa,Adana,Hatay,Kilis gezisi yaptık.
Son 4 günü çocukların ''Tatil olunca deniz olmadan olmaz ''isteğiyle Antalya'da geçirdik.
Yukarıdaki fotoğrafta görülen Antep'in meşhur urmudut şerbeti,çok lezzetli bir şerbet.

Özellikle çocuklar çok beğendler şerbeti.



Bunlarda şerbet yapılan urmudutlar şerbetçiden rica ederek tadına baktık,muhteşem bir tad.


Gaziantep'e gidilir de baklavanın tadına bakılmaz mı? Hem dondurmalı hem sade olarak yedik,tadını anlatmaya gerek yok ki ;herkes tahmin edebiliyordur.
Ayrıca fıstıklı dondurması da hiçbiryerde yiyemeyeceğiniz kadar lezzetli.



Sıra kebablara gelmişken yukarıdaki gırtlak kebabı sadece Gaziantep'e özel bir lezzet.
Yemek yenildikten sonra üzerine sipariş edilip tadımlık yeniliyor .
Fotoğraftaki gibi limon takılı şişle getirilip şişin ucundaki limon sıkılıp limon suları kebabların üzerinden akması sağlanarak yeniliyor.
Dilimlenmiş gırtlak parçalarının içine küçük yağ parçası konulmuş ve kömürde pişirilmiş.
Özellikle geceleri tercih ediliyormuş kebabçı Ali Usta'nın söylediğine göre.


Kuzu şiş



Adana kebab


Güneydoğu'daki kebabçıların özelliği salata ve mezelerin bolca ikram olması.



Nar ekşili ezme salata



Közlenmiş acı Antep biberi





Gezimizin bir bölümünde Adıyaman Besni'ye davetliydik. Besni'deki tarihi mekanları da gezdik yukarıda tarihi hamamdan bir bölüm.

Yine tarihi camii,Besni kalesi ve hamam kalıntıları



Davetli olduğumuz evsahibi aliAğabey'in bizler için hazırladığı ve mahalle fırınında pişirlen Besni tavası yemeği


Altta bol patlıcan ,biber ,sarımsak ,domates,üstte kuzu kemikli et,en üstte kuyruk yağı 3 saat kadar fırında pişiriliyor ve sonuçta çok lezzetli br yeme ortaya çıkıyor.




Bu yemekte yine Besni'den Dövmeç,köz patlıcan domates ve sarımsak dövülerek yapılıyor muhteşem bir tad



Nefis acılıkta Besni biberi


Nar ekşili salata



Fırından taze sıcacık pideler



Balıklı göl ve mancınıklar






Urfa'da kebabçıda yediğimiz pirzola

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...