Sevgili Hatice Özdemir (Portakalağacı) hepimizi sanal ortamda biraraya getirdi. Türkiye 'de bir ilki başardı . Onun sayesinde bir aile olduk .Sıcak , samimi bir o kadar da faydalı ...Eski mektupların içtenliği sanal ortamda da yakalandı. Biz bir aileyiz, komşuyuz , kardeşiz artık. Teşekkürler Hatice, teşekkürler diğer blog kardeşlerim, komşularım...
Dedem'den kalan eski ahşap bir kutum var. Nadiren açılan içinde hatıraların gizlendiği...Haftasonu aklıma geldi ve kutunun kapağını açtım. Zaman geçtikçe bende unutuyorum içinde ne var ne yok. Karşıma çıkanlar sürpriz oluyor.Eski taşlar, sedef bir kolye, gazete küpürleri,çouklarımın doğduğu güne ait bir kaç gazete, küçük hatıra defterim, eski mektuplar ve kendi yaptığım kartlar. Mektup ve kartlara kuru çiçeklerle süsleme yapmışım. Bunları görünce tekrar çiçek kurutmak için heveslendim.Sarı mine çiçeği ve zeytin yapraklarını kitap arasında kuruttum.
Eşimin hediyesi gülleri , havadar ve gölge bir kapının üstünde baş aşağı sarkıttım.Özellikle gülleri bu şekilde kurutmak iyi sonuç veriyor , renklerini de koruyorlar. 10- 15 gün içerisinde kurutmak mümkün bu şekilde. Kurumuş gülleri sepet ve vazo içine koyabileceğiniz gibi cam kaplara koyarakta sergileyebilirsiniz.Ben aslında yağdanlık olarak satılan cam şişeyi kuru gülleri yerleştirerek değerlendirdim.
Gelin çiçeğimi yine sarkıtma yöntemiyle kurutmuştum. Beyaz renkler sarıya dönüştü. Ama bana göre güzelliğini hala yitirmedi.
0 Responses to "Hatıra Kutusu"
Yorum Gönder