Günlerden çarşamba.. Akhisar'ın pazarı..
Çevre köylerden alışveriş için gelenlerle çarşı çok kalabalık. Esnaf bu durumdan memnun, haftanın en iyi işini yaptıkları günü bugün. Genelde her dükkanın önünde renk renk hortumlar, ham çuval yığınları, sulama aparatları, dükkanın raflarında zirai ilaçlar...
Babam akşamdan 'Yarın çarşamba, okuldan sonra bana yardıma gel!' diyor. Okuldan çıkıp doğru dükkana gidiyorum. Kasanın olduğu masanın arkasına geçiyorum. Babam hemen önüme bir 500 lük atıyor. ' Buradan 365 lira al! ' diyor.
Bu arada paralardaki rakam aralığı nasıldı o zamanlar tam hatırlayamadım!?:))
Hata yapmamalıyım. Para üstünü sayıp, babama veriyorum. Bakıyorum o da bana farkettirmemeye çalışarak kontrol ediyor ve müşteriye veriyor para üstünü. Zamanla açılıyorum, rahatlıyorum. Para üstünü daha kolay hesaplıyorum. Yerimden kalkıp soranlara malları gösteriyorum. Aklımda kaldığınca yada babama sorarak fiyat söylüyor ve bundan keyif almaya başlıyorum. Şimdi düşünüyorum da o zamanlar ben mi babama yardım ediyordum ? :)
Eveet!! Akhisar Köfte bu hikayenin neresinde?
Köfte bu hikayenin yövmiyesinde:)) Eee böyle çalışınca, karşılığında bir porsiyon köfteyi de hakediyordum tabii... Dükkan biraz sakinleyince babam ' söylüyorum köfteni bir mi buçuk mu? ' diyor. Arasta da köfteci çok. Bir üst sokakta Köfteci Destan, Köfteci Ramiz Rasim ve Oğulları.. Yandaki sokakta Dönmezler Köfte; Rahmetli Kemal Amcam :( Hepside babamın yakın arkadaşları, arastanın esnafı... Her seferinde farklı yerden geliyordu köfteler. Hepsi de birbirinden lezzetliydi..
Artık o dükkan yok, babam yıllar evvel emekli oldu. Oğlum ve eşimle birlikte Akhisar'da köfte yemek istediğimiz zaman, özellikle bizim çarşıya gidiyoruz. Değişmeyen beyaz tabaklar, hızlı hızlı hareket eden garsonlar..
Şimdilerde İzmir ve İstanbul'da da karşıma Köfteci Ramiz ve Akhisar Köfte çıkıyor. Onların bu müthiş tadı giderek her yere ulaştırmayı başarmalarını gururla izliyorum. Değişmeyen pidenin ve köftenin tadını her yerde bulabilmek beni çok mutlu ediyor. Ama yine de bizim çarşıda, o küçük dükkanlarda yediklerimin yerini hiçbiri tutmuyor...
Bu Blogda Ara