Yaz ve tatil bitti , pazartesi okullar açılıyor ve hava birden bire soğudu, kış geldi. Bu yaz bizim için çok bereketli oldu çünkü eşimin ve benim çektiğimiz 500 kareye yakın fotoğrafımız var. Fotoğrafların büyük bir kısmı Avrupa şehirlerinden:Berlin, Hamburg, Amsterdam,Lüksemburg,Prag ve Paristen . Bu fotoğrafları (ve izlenimleri) Photo Günce 'de zaman zaman yayınlayacağım. Edremit, Ayvalık -Cunda Adası, Burhaniye, Yalova, Safranbolu ve Ilgaz Dağı güzergahından bahsetme önceliğini Cunda adası alıyor, çünkü benim çocukluk hatıralarımı kendi çocuklarımla paylaştığım , sevdiğim bir yer.
Cunda adasının çok gidilmeyen ama görülmesi gereken bölümü ,"Patricia" ve kıyısından gözüken manastır.Adanın en çok Ayvalık 'a bakan kısmı tanınsada arka tarafında kısmen toprak yoldan gidilen " Patricia " köyü var ki eski Rum köyü şimdilerde kimse yaşamıyor. Mantırları eski evleri ile uygarlıkların yaşadığı adada Eski Rum evlerinde konaklamak, tarihi yaşamak adına önemli, Zehra Teyze 'nin ve İsmet Hanım'ın Pansiyonları ünlü. İsmet Hanım'ın pansiyonu ben kendimi bildim bileli var,içindeki eşyalarda aslına uygun antikalar.İsmet Hanım vefat etti , şimdi oğlu işletiyor, kime sorsanız gösterir.
Adanın arka tarafında yüzmek için berrak , temiz ve hiç kimsenin olmadığı , zeytin ağaçlarının eşlik ettiği koylar var. Kızlar bol bol deniz kabuğu topladı.Deniz tatilinde deniz kabuğu toplanabilmeli öyle değil mi?
Adanın Dalyan Boğazı tarafında bulunan deniz feneri ve arkasında zeytin ağaçları.
Adadan yarım sasatte bir Ayvalık'a deniz motoru kalkıyor. Ben kızlarımın yaşında (yaklaşık 25 yıl önce)aynı motorla Ayvalık'a giderken denizde yunus balıklarının oynadığını çok iyi hatırlıyorum. Şimdi olsa böyle bir görüntü Ayşe ve Zeynep 'i ne kadar mutlu ederdi. Görebildikleri sadece birkaç azman deniz anası oldu ki bunlarda çığlık atmalarına yetti.Demek bu gidişle torunlarım deniz anası bile göremeyecek.Perşembe günleri adadan deniz yolculuğu yaparak ünlü Ayvalık pazarına gitmek çok keyifli. Ayvalık'ın daracık sokaklarında kurulu pazara Yunan adalarından rağbet eden çok.Bildiğimiz sosyete pazarı ama yöresel ürünler ve Yunanlı müşterilere hitep eden malzemeler var.
Adanın Ayvalık'a bakan kıyısında çay bahçeleri, dondurmacılar ve lokantalar var. Sakızlı dondurma Girit usulü yapılıyor , özellikle külahıyla birlikte çok nefis.Lokantalarda zeytinyağlı birşeyler yemek istiyorsanız aldanırsınız, çünkü zeytin ağaçlarının dibinde ayçiçek yağı kullanılıyor. Genel menü balık ve sardalya balığının yavrusu olan küçücük papalina balığı çok meşhur .Cunda adasında lokantaya giderseniz zeytinyağlı yemek istediğinizi mutlaka belirtin. Yabani otlar ve sebzelerle yapılan deniz mahsulleri yemekleri Cunda’ya özgü lezzetlerden. Ben deniz mahsulleri yiyemiyorum ama Ada pastanesinde lokma tatlısını deneyin derim .Ada peynirinden yapılmış özel tostu yemeden ve bir şişe "Giritli" zeytinyağı almadan ayrılmayın.Giritli 'de ada zeytinlerinden yapılmış zeytinyağını bulmak mümkün ayrıca zeytinyağında bekletilen peynirde farklı bir tat.
Adada gelecek yaza buluşmak ve bu bilgileri hatırlamak üzere...
Cunda adasının çok gidilmeyen ama görülmesi gereken bölümü ,"Patricia" ve kıyısından gözüken manastır.Adanın en çok Ayvalık 'a bakan kısmı tanınsada arka tarafında kısmen toprak yoldan gidilen " Patricia " köyü var ki eski Rum köyü şimdilerde kimse yaşamıyor. Mantırları eski evleri ile uygarlıkların yaşadığı adada Eski Rum evlerinde konaklamak, tarihi yaşamak adına önemli, Zehra Teyze 'nin ve İsmet Hanım'ın Pansiyonları ünlü. İsmet Hanım'ın pansiyonu ben kendimi bildim bileli var,içindeki eşyalarda aslına uygun antikalar.İsmet Hanım vefat etti , şimdi oğlu işletiyor, kime sorsanız gösterir.
Adanın arka tarafında yüzmek için berrak , temiz ve hiç kimsenin olmadığı , zeytin ağaçlarının eşlik ettiği koylar var. Kızlar bol bol deniz kabuğu topladı.Deniz tatilinde deniz kabuğu toplanabilmeli öyle değil mi?
Adanın Dalyan Boğazı tarafında bulunan deniz feneri ve arkasında zeytin ağaçları.
Adadan yarım sasatte bir Ayvalık'a deniz motoru kalkıyor. Ben kızlarımın yaşında (yaklaşık 25 yıl önce)aynı motorla Ayvalık'a giderken denizde yunus balıklarının oynadığını çok iyi hatırlıyorum. Şimdi olsa böyle bir görüntü Ayşe ve Zeynep 'i ne kadar mutlu ederdi. Görebildikleri sadece birkaç azman deniz anası oldu ki bunlarda çığlık atmalarına yetti.Demek bu gidişle torunlarım deniz anası bile göremeyecek.Perşembe günleri adadan deniz yolculuğu yaparak ünlü Ayvalık pazarına gitmek çok keyifli. Ayvalık'ın daracık sokaklarında kurulu pazara Yunan adalarından rağbet eden çok.Bildiğimiz sosyete pazarı ama yöresel ürünler ve Yunanlı müşterilere hitep eden malzemeler var.
Adanın Ayvalık'a bakan kıyısında çay bahçeleri, dondurmacılar ve lokantalar var. Sakızlı dondurma Girit usulü yapılıyor , özellikle külahıyla birlikte çok nefis.Lokantalarda zeytinyağlı birşeyler yemek istiyorsanız aldanırsınız, çünkü zeytin ağaçlarının dibinde ayçiçek yağı kullanılıyor. Genel menü balık ve sardalya balığının yavrusu olan küçücük papalina balığı çok meşhur .Cunda adasında lokantaya giderseniz zeytinyağlı yemek istediğinizi mutlaka belirtin. Yabani otlar ve sebzelerle yapılan deniz mahsulleri yemekleri Cunda’ya özgü lezzetlerden. Ben deniz mahsulleri yiyemiyorum ama Ada pastanesinde lokma tatlısını deneyin derim .Ada peynirinden yapılmış özel tostu yemeden ve bir şişe "Giritli" zeytinyağı almadan ayrılmayın.Giritli 'de ada zeytinlerinden yapılmış zeytinyağını bulmak mümkün ayrıca zeytinyağında bekletilen peynirde farklı bir tat.
Adada gelecek yaza buluşmak ve bu bilgileri hatırlamak üzere...
0 Responses to "Cunda Adası"
Yorum Gönder