Tarif Al

Sevgili Yeşim bizim küçük mutluluklarımızı merak etmiş; ben de seve seve yazıyorum. Teşekkürler Yeşim.

1. Eşimden önce evde olup onu işten dönüşünde karşılayabilmek
2. Tariflerimize gelen güzel yorumları okumak
3. Yaptığım bir yemeğin beğenildiğini görmek
4. Eşimle birlikte Cuma akşamları Kanıt Peşinde'yi seyretmek
5. Haftasonu uzun uzun kahvaltı yapabilmek
6. Evimiz için alışveriş yapmak
7. İyi demlenmiş bir çay
8. Haftasonu spora gidebilmek
9. Eşimle son anda karar verip gece seansında sinemaya gitmek
10. Koca bir kase dondurma yemek

:: Hatice ::

Ebeleme sobeleme olayları giderek çeşitleniyor. Şimdi de mutluluk anketleri dolaşıyor bloglar arasında. Sevgili Yeşim de bizi ebelemiş, çok da iyi etmiş. Benim aşağıdaki maddelere ek olarak bir de tatil mutluluğum başlıyor. Gecikmeli bir tatil olsa da 10 günlüğüne Kuşadası'na gidiyoruz. Blog sizlere ve tabiki Hatice'ye emanet.

• Abone olduğum yemek dergilerini masamda bulmak veya çalışırken masama getirilmesi, ilk defa sayfalarını açıp zevkle tarifleri incelemek.
• Sitemizde yeni yorumlar görmek, arşivdeki tariflere gelenlere ayrıca seviniyorum.
• Annemin mutlu ve sağlıklı olduğunu görmek/bilmek.
• Ailecek yenen yemekler
• Eşimin içten gülümsemesi
• Bir tanecik yeğenim Cem
• Eski bir arkadaş tarafından aranmak, mail almak
• Sağlıklı olmak, kimseye muhtaç olmamak
• Alışveriş yapmak, hediye seçmek, sürpriz hediyeler almak
• Yeni tarifler denemek, denediğim tariflerin başta eşim olmak üzere beğenilmesi.

* kuşadası resmi http://www.aksityayincilik.com/turkphto2.htm adresinden alınmıştır.

::Şule::

Biz de Zeytinağacı'ndan ve Tarçın'ın Mutfağı'ndan sevgili Aslıların mutluluklarını öğrenmek istiyoruz. Cevaplarsanız çok memnun oluruz..

Bu tatlıyı eşimin iş arkadaşları için yaptım. Oldukça lezzetli ve sunumu hoş bir tatlı oldu. Tarifi Ülker'in tarif kartlarının birinde gördüm ve bazı değişiklikler yaparak uyguladım.

Sizlere asıl haberim; dün kontrol için doktora gittik veeeeee cinsiyetini öğrendik yavrumuzun. Sürekli elini gösteren, kıpır kıpır hareket eden bir kız olduğunu duyunca göz yaşlarıma hakim olamadım. İçimden sağlıklı bir kızım olması geçiyordu hep.. Umarım sonuna kadar herşey yolunda gider..

Malzemeler:

• 2 paket çifte kavrulmuş petibör bisküvi
• 1 su bardağı ceviz içi (iri çekilmiş)
  
• yarım su bardağı pudra şekeri (damak tadınıza göre biraz artırabilirsiniz)
  
• 3 çorba kaşığı kakao (40 gr)
• 1/3 su bardağı hindistan cevizi
• 1 su bardağı süt
• yarım paket tereyağı (zeytinyağıyla karıştırarak kullandım)
• üzerine serpmek için hindistan cevizi

Yapılışı:

Bisküvileri robottan geçirerek un haline getirin ve geniş bir kaseye alın. Ceviz içi, pudra şekeri, kakao ve hindistan ceviziyle karıştırın. Üzerine sütü, erimiş yağı katın. Elinizle yoğurarak yapışkan bir hamur elde edin. Yoğurmakta güçlük çekerseniz süt ilave edebilirsiniz. Hamuru buzdolabında 15-20 dk beklettikten sonra, elinizle ceviz büyüklüğünde toplar yapın. Bir tepsiye sıralayarak üzerlerine kürdan batırın ve buzdolabında servis yapana kadar bekletin. Dilerseniz üzerlerine rendelenmiş çikolata, portakal kabuğu da serpiştirebilirsiniz..

Afiyet olsun..

Hafta sonu evde bulunan bir paket mısır nişastasını değerlendirmek amacıyla kurabiye yapmaya karar verdim. Paketin arkasındaki tarife göre 2 paket nişasta kullanılıyordu. Bu yüzden yeni tarifler için blog dünyasına bir göz atmam yeterli oldu. Portakal Ağacı'ndaki tarifi değiştirerek uyguladım. Mükemmel oldu. Ağızda dağılan harika bir tat. Mantar kurabiyeyi hala denemediyseniz mutlaka siz de deneyin. Benim yaptığım tek değişiklik 1 paket margarin yerine 50 gr kadar tereyağı + 1 çay bardağı zeytinyağı kullanmak oldu.


















Yukarıdaki soğuk pastayı ise Yemekcini Şeyma'da gördüm ve yapmaya karar verdim. İlk yapıldığı zaman tüketilirse daha iyi olacağını düşünüyorum. Çünkü daha sonra buzlukta muhafaza ediliyor ve her yemek istediğinizde bir süre çözülmesini bekliyorsunuz. Eşim pastadaki mısır gevreği tadından pek hoşlanmasa da bence gayet güzel ve değişik bir tat.

Veee evimizin küçücük, sevimli mi sevimli yeni bireyi Tırmık :). Eşim kedilere bayılır bu yüzden doğum günü için ona unutamayacağı bir hediye vermek istedim. Tabi kedi arama bulma çalışmalarını kendisinden habersiz yapamadığım için pek sürpriz olmadı. 28 haziranı da daha fazla bekleyemediğimiz için cuma günü bu sevimli kedi ile Emek Veteriner Kliniği'nde tanıştık. Bu kliniğin en güzel hizmetlerinden birisi de evsiz hayvanları sahiplendirmek. Tırmığımızın 3 kardeşi daha vardı. Annesinden ve kardeşlerinden ayırıp eve getirmek biraz hüzünlendirse de yuvamızı açtığımız için çok mutluyuz. Siz de evinizi bu sevimli kediciklere açmak isterseniz bu kliniğe uğrayın lütfen. O kadar çok sahipsiz kedi ve köpek var ki içinizde biraz olsun şu görüntüler merhamet uyandırıyorsa onları sahiplenin. Biz şimdi neden bu işi daha önce yapmadığımız için soruyoruz kendimize.






Bu aralar vaktinin çoğunu uyuyarak geçiriyor. Tuvaletini gidip kumuna yapıyor. Size maması dışında getireceği bir yük neredeyse yok. Şu sevimliliğe ve güzelliğe bakıp bir kere daha düşünün lütfen.

• 500 gr. Sütaş süzme yoğurt
• 1/2 demet dereotu
• 1/2 çay kaşığı tuz
• 2 yumurta
• 1 su bardağı un
• 1,5 su bardağı galeta unu

Dereotunu ince ince kıyıp yoğurdun içine ekleyin. Tuzu da ilave edip karıştırın. Buzluğa uygun bir kap içerisine karışımı bir parmak kalınlığında yayın. Buzlukta 2,5-3 saat bekletin (tamamen katılaşmamalı).Diğer taraftan yumurtaları bir kap içinde çırpın. Un ve galeta ununu ayrı ayrı tabaklara koyun. Buzluktan çıkardığınız karışımı dikdörtgen şekillerde kesin. Önce una, sonra yumurtaya ve en son galeta ununa bulayın. Kızgın yağda kızartın. Kızaran paneleri havlu kağıt serilmiş tabağa alın. Sıcak olarak et, köfte vb. yanında servis edin.

Tarif ekleyemiyorum bari kedilerimi sizden mahrum etmeyeyim :)

Siteye yazmayalı neredeyse 2 ay olmuş. Bu süre boyunca maalesef yeni tarif deneyemedim, yaptığım tüm tarifler sitemizden olduğu için de yayınlayamadım :). Sonunda pazar günü yeni birşeyler deneyeyim dedim ve bu lezzetli kurabiyeleri yaptım. Yaptığım gün de tükendi zaten.
Gelelim mutlu haberimize.. Mutlu haber denince genellikle akla bebek geliyor bloglar arasında. Evet benim mutlu haberim de bu :). Herşey yolunda giderse, yaklaşık 7 ay sonra ailemize katılacak minik bireyimizin sevincini sizlerle de paylaşmak istedim. Hala bu durum inanılmaz geliyor ve kendimizi inandırmakta güçlük çekiyoruz :). Umarım herşey yolunda gider..

Malzemeler:

• 2 kahve fincanı öğütülmüş fındık
• 2,5 - 3 kahve fincanı un
• 1,5 kahve fincanı pudra şekeri
• 125gr tereyağı (50 gr tereyağı + zeytinyağı kullandım)

Yapılışı:

Oda sıcaklığındaki yağ, pudra şekeri ve fındığı iyice karıştırın. Üzerine unu ekleyerek hamurunuzu hazırlayın. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopararak, yağlı kağıt serilmiş tepsiye sıralayın. Önceden ısıtılmış 175 derece fırında 15-20 dk pişirin. Kurabiyelerinizin kızarmasını beklemeyin.

Afiyet olsun..



Kedilerimizin keyif anından bir kare.. Tırmık Bey genellikle Maya Hanım'a yaslanarak uyumayı tercih ediyor :).

Pazar günü ben de Ankara'da lezzetin izindeydim. Sevgili Başak'a özendim galiba :). Annem,eşim ve ben alışverişimizi yaptıktan sonra yemek yemek için eşimin daha önce işyerinden arkadaşlarıyla gittiği Urfalı Eyvan Kebap'a gitmeye karar verdik. Kebapçının yeri Ostim-Gimat-Demetevler güzergahında sanayi sitesinin içinde, çok güzel bir yerde değil ama müşterisi oldukça fazla. Kesinlikle rahat edebileceğiniz bir yer. Açıkhavada divan gibi oturulacak yerleri var, içli köftesini çok beğendim. Yemeğimizi yedikten sonra ben kahve, eşim ve annem çay içmek istedi. Garson ben size 3 kahve getireyim diyince eşim tamam dedi annem sütlü içebiliyorum ben diyerek çayda ısrar etti. Garson bizim kahvemiz başkadır dese de annem (kendisi oldukça inatçıdır) çay içeceğim dedi :). Sonra biz kahvelerimizden bir yudum içince gerçekten de inanılmaz bir tadı olduğuna karar verdik. Böyle bir kahve şimdiye kadar içmemiştik. Anneme kahvemden bir yudum içirince yüzünden pişman olduğu çok açıktı :). Kahveyi getiren kişiye kahvede ne olduğunu sordum, kendisi özel olarak evinde yapıp, kiloyla sattığını söyledi. Biz de yarım kilo alalım dedik. Kendisi de bize kahveyi nasıl yaptığını uygulamalı olarak gösterdi. Kahvenin içine 7 çeşit malzeme katıyormuş. Bunlardan birisinin fıstık olduğunu söyledi :). Hatta İçişleri Bakanı buraya geldiğinde o da merak edip sormuş fakat öğrenememiş. Dün akşam da kahveyi öğrendiğim şekilde yapıp içtik. Yolunuz düşerse siz de mutlaka bu kahveden deneyin. Bu arada merak edenlere kahvenin yarım kilosu 15 YTL.
Yapılışı ise şöyle; kişi başına 1,5 veya 2 kesme şeker, 1,5 tepeleme tatlı kaşığı kahveyi cezveye koyup, üzerine kaynar su döküyorsunuz. İyice karıştırıp şekeri ve kahveyi erittikten sonra ocağa koyup iyice köpürtüyorsunuz. Cezveyi büyük seçmenizde fayda var, çünkü kahve köpürdükçe güzelleşiyor. Küçük cezvede yaparsanız kahve köpürecek yer bulamıyor. İyice köpürttükten sonra fincanlara köpüğü paylaştırıp tekrar ocakta köpürtüyorsunuz. Sonra da afiyetle içiyorsunuz. Ben ikinci yapışımda daha iyi köpürtebildim, ilk yapışımda pek köpürmemişti. Bakalım üçüncü sefer nasıl olacak..

Uzun bir aradan sonra sizlere tekrar merhaba demek istedim. Sağlık durumum gayet iyi, ama maalesef asker yolu bekleyen bir eşim artık. Yukarıdaki fotoğraf da eşimin yemin törenine ait. Bu hafta sonu birlikteydik ama şimdi bizi tam 126 gün bekliyor. Uzak olduğu için çok sık görüşmemiz de pek mümkün görünmüyor. Siteyi de sağolsun Hatice gayet güzel götürüyor. Çok güzel tarifler ekliyor. Ben uzun zamandır yeni bir şey deneyemedim, bu sanırım birkaç ay daha devam edecek. Hepinize sevgilerimi gönderiyorum..

Cumartesi günü iş yerinden arkadaşlarımıza hayırlı olsuna gittik. Masada neler mi vardı!

• Su böreği
• Mercimek köftesi
• Yaprak sarma
• Tiramisu
• Cheesecake
• Kuru Patlıcan-Biber dolması
• Naneli kuru pasta

Filiz ve Aydın bu güzel sofra ve misafirperverliğiniz için teşekkür ederiz..